Reklam
Sağlık

Addison Hastalığı: Kronik Adrenal Yetmezliğini Yönetmenin 6 Yolu

Reklam

Addison Hastalığı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Primer, kronik adrenal yetmezlik ve hipokortizolizm olarak da adlandırılan Addison hastalığı, yaklaşık 100.000 kişiden birinde görülen bir tür endokrin bozukluktur. Addison hastalığının semptomları oldukça belirgindir ve kilo kaybı, kas zayıflığı, yorgunluk, düşük tansiyon ve sindirim sorunlarını içermektedir.

Güçlü Bir Bağışıklığa Sahip Olmanız İçin Gereken Vitaminler! Youtube Videomuzdan İzleyebilirsiniz.

Addison hastalığının genellikle otoimmün ve düşük kortizol seviyelerine neden olan adrenal bozuklukların bir sonucu olduğuna inanılmaktadır. Addison hastalığı vakalarının yaklaşık yüzde 70’inin, bağışıklık sisteminin adrenal bezleri yok etmek için yüksek düzeyde antikor ürettiği otoimmün hastalıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Reklam

Addison hastalığı nadir görülen bir durum olsa da, son veriler oranının arttığını göstermektedir. [1*] Addison hastalığı erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görülmektedir. Sıklıkla 30 ile 50 yaş arasındaki kadınlarda meydana gelmektedir. Ancak her yaştan insan da Addison hastalığına yakalanabilmektedir.

Addison Hastalığı Nedir?

Addison hastalığı, bir kişinin böbreküstü bezleri, kortizol ve aldosteron gibi bazı önemli hormonları yeterince yüksek düzeyde üretemediğinde ortaya çıkan, kronik adrenal yetmezlik adı verilen durumun başka bir adıdır.

Adrenal bezler, böbreklerin hemen üzerinde bulunmaktadır. Hem stresli zamanlarda hem de sadece günlük yaşamda birçok işlevi olan adrenalin benzeri hormonları ve kortikosteroidleri (“stres hormonları” olarak da adlandırılır) üretmede önemli bir role sahiptir. Bu hormonlar, homeostazı korumak ve vücuttaki organ ve dokulara talimatlar göndermek için gereklidir. Addison hastalığından etkilenen hormonlar arasında glukokortikoidler (kortizol gibi), mineralokortikoidler (aldosteron dahil) ve androjenler (erkek cinsiyet hormonları) bulunmaktadır.

Testosteron Hormonunu Nasıl Artırılır? Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.

Adrenal Bozukluklarının Çeşitleri

Adrenal bozuklukların iki çeşidi vardır. Addison hastalığı aynı zamanda “birincil adrenal yetmezlik” olarak da adlandırılmaktadır. Birincil adrenal yetmezlik, adrenal kanser, enfeksiyonlar veya kanama dahil olmak üzere adrenal bezlerin kendi hastalıklarından kaynaklanır. Birincil adrenal yetmezlik, adrenal korteksin yaklaşık yüzde 90’ı tahrip olduğunda teşhis edilir. Bu çeşidi daha az görülmekte ve adrenal bezlerde fiziksel hasara neden olmaktadır. Adrenal bozuklukların ikinci çeşidi, çok daha yaygın olan “sekonder adrenal yetmezlik”tir. Sekonder adrenal yetmezlik, stresle ilgili ve doğaları gereği otoimmündir. Böbrek üstü bezlerinde herhangi bir fiziksel hastalık olmamasına rağmen ortaya çıkarlar; ancak yine de ciddi hormonal dengesizliklere ve semptomlara neden olabilmektedirler. İkincil adrenal yetmezliği olan kişilerde tipik olarak cilt değişiklikleri (hiperpigmentasyon), şiddetli dehidrasyon veya düşük kan basıncı görülmez, ancak kan şekerinin düşüklük görülebilmektedir.

Reklam
Böbrek ve Mesane Temizlenmesi Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.

Addison Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Addison hastalığında besinlerin enerjiye dönüştürülmesi, uyanıklık, elektrolit dengesi, cinsel istek, sıvı tutulması ve vücut ağırlığı gibi işlevleri düzenleyen hormonlarda eksiklik oluştuğundan, semptomlar arasında kronik yorgunluk, kilo ve iştahta değişiklikler, depresyon, sindirim sorunları, düşük kan basınç görülmektedir. Bu durum bazı durumlarda hayati tehlike oluşturabilirken genellikle semptomlar hormon replasman tedavisi yardımıyla yönetilebilmektedir. Addison hastalığının en yaygın belirtileri şunlardır:

  • Kronik yorgunluk (Birkaç haftadan uzun süren)
  • Kas güçsüzlüğü
  • İştahta değişiklikler (Özellikle iştah kaybı)
  • Kilo kaybı
  • Sindirim sorunları (Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal)
  • Düşük kan basıncı
  • Baş dönmesi veya bayılma
  • Ruh hali değişiklikleri, sinirlilik ve depresyon
  • Baş ağrısı
  • Tuzlu yiyecekler için istek
  • Düşük kan şekeri (hipoglisemi)
  • Her zaman yorgun hissetmeye yol açan uyku sorunu
  • Terleme ve özellikle gece terlemesi
  • Kadınlarda adet düzensizliği veya adet gecikmesi
  • Düşük libido
  • Eklem ağrısı
  • Saç kaybı
Adet Dönemi Krampları Doğal Tedavi İçin Tıklayın.

Akut Adrenal Yetmezlik Belirtileri (Addison Krizi)

Addison hastalığında adrenal kriz yani akut adrenal yetmezliği, nadir ve şiddetli bir formu olarak ortaya çıkabilmektedir. Adrenal krizi, travmatik bir yaşam deneyimi veya fiziksel yaralanma meydana geldikten sonra ortaya çıkma eğilimi göstermektedir. Yaşanılan kriz, adrenallere daha da fazla baskı uygular ve düşük tansiyon, düşük kan şekeri ve yüksek kan potasyum seviyeleri ile sonuçlanır. [2*]

Şiddetli adrenal yetmezliğe, hafif bir adrenal yetmezlik vakasının tedavi edilmediği durumlarda ortaya çıkan yetersiz kortizol seviyeleri neden olur. Bu durum hayati tehlike arz eder ve profesyoneller tarafından derhal tedavi edilmesi gerekir. Bu nedenle semptomlar ortaya çıkarsa hemen acil servise gitmek önemlidir.

Ulusal Sağlık Enstitüsüne göre adrenal kriz belirtileri şunlardır:

  • Karın ağrısı, bulantı ve kusma
  • Koma
  • Dehidrasyon
  • Bilinç kaybı, baş dönmesi veya sersemlik
  • Yorgunluk ve zayıflık
  • Baş ağrısı
  • Yüksek ateş
  • İştah kaybı
  • Düşük kan basıncı
  • Hızlı kalp atış hızı
  • Eklem ağrısı ve yavaş, halsiz hareketler
  • Olağandışı ve aşırı terleme
  • Tuz için istek
Bilinç Kararmasının Sebepleri Ve 7 Doğal Tedavi Kaynak

Addison Hastalığının Nedenleri

Addison hastalığının en sık karşılaşılan nedeni nedir? Addison hastalığının nedenleri genellikle adrenal bezlerde bir tür hasar meydana gelmesinden kaynaklanmaktadır. Hasarın ardından adrenal bezler, hipofiz bezi tarafından üretilen adrenokortikotropin (ACTH) adı verilen uyarıcı bir hormona yanıt verme yeteneğini kaybeder. Vücuttaki hipotalamus-hipofiz-adrenal eksen adı verilen karmaşık sistem, artık hormon üretimini yöneten sinyalleri gönderme ve alma işlevini göremez hale gelir.

Reklam

Gelişmiş ülkelerde, genellikle otoimmün reaksiyonlar adrenal hasarın ve Addison hastalığının başlıca nedenidir. Addison hastalığı olan birçok insanda başka otoimmün bozukluk türleri de görülmektedir. Bir otoimmün reaksiyon, bağışıklık sisteminin vücudun “yabancı bir istilacı” tarafından saldırıya uğradığından şüphelenmesi nedeniyle kendi sağlıklı dokusuna saldırmaya başlamasıdır. Son araştırmalar, Addison hastalığında yer alan otoimmün hastalık reaksiyonlarının, bağışıklık genlerindeki ve çevresel faktörlerdeki varyantları içerdiğini öne sürmektedir. [3*]

Bazı ilaçlar, genetik faktörler, ameliyatlar, hastalıklar ve ciddi enfeksiyonlar da ikincil adrenal yetmezlik gibi adrenal sorunlara neden olabilmektedir. Araştırmalar, dünya çapında olası nedenlerin enfeksiyon ve sepsis, tüberküloz ve HIV gibi virüsleri içerdiğini, bilateral adrenal kanamalar ve neoplastik süreçlerle birlikte adrenal bezleri etkilediğini bulmuştur. [4*]

Addison hastalığının en yaygın nedeni otoimmün reaksiyonlar olsa da, bu durumu kötüleştirebilecek ve adrenal hasara veya otoimmün tepkilere katkıda bulunabilecek faktörler ise şunlardır:

  • Yüksek düzeyde stres veya çok stresli bir deneyim (ailede ölüm veya ani yaşam değişikliği gibi)
  • Çevresel toksinlere ve kirliliğe maruz kalma
  • Uykusuzluk ve bitkin hissedilmesine rağmen sürekli kendini zorlama
  • Kötü beslenme (alerjileri tetikleyenler dahil)
  • Aşırı egzersiz/aşırı antrenman veya egzersiz eksikliği
  • Genetik faktörler: Adrenal yetmezliğin bir türü, genetik olan ve bebeğin doğuştan getirdiği bir durum olan Konjenital Adrenal Hiperplazidir (KAH). Bu tip nadir görülmektedir. Her 10.000-18.000 bebekten sadece birini etkiler ve adrenal bezlerin hormon yapmak için ihtiyaç duyduğu belirli enzimlerin eksikliğinden kaynaklanır. Bu da yüksek androjen üretimine neden olur.

Bazı ilaçlar da adrenalleri olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Uzun süre glukokortikoid hormonu içeren ilaçlardan kullanan bir kişi bu ilaçları aniden bıraktığında adrenal yetmezlik gelişebilmektedir. Romatoid artrit, astım veya ülseratif kolit gibi iltihaplı hastalıkları tedavi etmek için herhangi bir reçeteniz varsa, ACTH ve kortizolü düşürebileceğinden, bunları kendiniz değiştirmeden önce dozajınızı uygun şekilde nasıl ayarlayacağınız konusunda doktorunuzla konuşun.

Holozoik Beslenme Ve Pegan Diyeti Nedir? Tıklayın.

Addison Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Addison hastalığı teşhisi, fiziksel muayene, kan testleri, ACTH hormon testi, kortizol ve diğer faktörlerin seviyelerini kontrol edebilen idrar testlerinin sonuçlarına dayanmaktadır. Addison’ın teşhisi genellikle gecikmektedir. Araştırmalar, hastaların yaklaşık yüzde 60’ının Addison tanısı düşünülmeden önce iki veya daha fazla klinisyen gördüğünü göstermektedir. [5*] Çünkü bazen semptomlar diğer otoimmün veya tiroid bozuklukları gibi diğer bozukluklarla karıştırılmaktadır. Dolayısıyla Addison’lı hastaların yaklaşık yarısında ancak akut bir adrenal kriz meydana geldikten sonra teşhis konulabilmektedir.

Teşhis sürecinde yaygın olarak ACTH hormon testi yapılmaktadır. Bu test kortizol seviyelerindeki değişiklikler için kan ve idrardaki test reaksiyonları ile birlikte sentetik ACTH enjeksiyonu yapılmasını içermektedir. ACTH uygulansa bile, adrenal yetmezliği olan kişilerde kortizolde çok az artış olur veya hiç olmaz. Ayrıca CRH stimülasyon testi de adrenal yetmezliğin nedenini belirlemeye yardımcı olabilmektedir. Kan testleri (insülin kaynaklı hipoglisemi testi gibi), bazen adrenal sorunları olan kişilerde görülen düşük kan sodyumu, düşük kan şekeri ve yüksek kan potasyumunu da ortaya çıkarabilmektedir. Adrenal bezlerin boyutunu kontrol etmek için bir CT taraması (bilgisayarlı tomografi taraması) da kullanılabilmektedir.

Haşimato Tiroidi Nedir? Haşimato Tedavisi🎗 Tıklayın.

Addison Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Addison hastalığı tamamen tedavi edilemez ve yıllarca veya ömür boyu sürebilen kronik bir durum olarak kabul edilmektedir. Addison hastalığı tedavisi hemen hemen her zaman hormon replasman tedavisini içermektedir. Kronik adrenal yetersizlik için doğal çözümler ise şunlardır:

Yeterince Tuz Tüketin

Addison hastalığı, tuz ihtiyacını artıran düşük aldosteron seviyelerine neden olabilmektedir. Ulusal Diyabet ve Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü’ne göre bazı insanlar yüksek sodyumlu bir diyetten fayda görebilmektedir; bununla birlikte her gün ne kadar sodyum tüketmek faydalı bulunsa da doktorunuzdan veya bir diyetisyenden tavsiye almanız gerekmektedir. [6*] Aldığınız miktarı artırmanız gerekiyorsa deniz sebzeleri ve deniz tuzu gibi sağlıklı gıdalardan sodyum almayı deneyebilirsiniz.

Ağır egzersiz yapıyor, sıcak hava nedeniyle çok terliyorsanız ya da kusma ve ishale neden olan gastrointestinal rahatsızlığınız varsa tuz (sodyum) ihtiyacınız da artacaktır.

Himalaya Tuzu Faydalı Mı? Kaynak

Bol Kalsiyum ve D Vitamini Alın

Kortikosteroid ilaçları almak, daha yüksek osteoporoz riski ve kemik yoğunluğu kaybı ile bağlantılıdır. Bu da yeterli kalsiyum ve D vitamini tüketmenin kemik sağlığını korumak için kritik olduğu anlamına gelmektedir. Tedavi sürecinizde doktorunuz ayrıca D3 vitamini ve kalsiyum takviyeleri almanızı önerebilir. Çiğ süt, yoğurt, kefir ve fermente peynir gibi süt ürünleri, lahana ve brokoli gibi yeşil sebzeler, fasulye ve badem gibi kalsiyum oranı yüksek besinler yiyerek kalsiyum alımınızı artırabilirsiniz. D vitamini seviyelerini doğal olarak artırmanın en iyi yolu ise mümkünse yaklaşık 10 ile 20 dakika olmak üzere her gün güneşte biraz zaman geçirmektir.

İştah Açan Vitaminler Neler? Kilo Aldıran Vitaminler Listesi İçin Tıklayın.

Antiiflamatuar Diyet Programı Oluşturun

Bağışıklık sisteminizi desteklemek için sınırlandırmanız veya kaçınmanız gereken yiyecekler/içecekler şunları içerir:

  • Uyku döngünüze müdahale eden, anksiyete veya depresyona neden olabilen çok fazla alkol veya kafein
  • Çoğu şeker ve tatlandırıcı kaynağı (yüksek fruktozlu mısır şurubu, paketlenmiş tatlı ürünler ve rafine tahıllar)
  • Paketli ve işlenmiş gıdalar
  • Rafine edilmiş bitkisel yağlar

Yukarıda belirtilen yiyecek ve içecekleri mümkün olduğunca rafine edilmemiş ve doğal yiyeceklerle değiştirin. Bir antiinflamatuar diyete dahil edilen en iyi seçeneklerden bazıları şunlardır:

  • Doğal ve sağlıklı yağlar (Hindistan cevizi yağı, tereyağı, avokado, fındık, tohumlar ve zeytinyağı)
  • Bol sebze (Özellikle tüm yapraklı yeşillikler ve karnabahar, brokoli, brüksel lahanası gibi turpgiller)
  • Yabani balıklar (antiinflamatuar omega-3 yağ asitleri sağlayan somon, uskumru veya sardalye gibi)
  • Otla beslenen, merada yetiştirilen ve organik olan yüksek kaliteli hayvansal ürünler (Yumurta, sığır eti, tavuk ve hindi)
  • Yosun ve deniz yosunu gibi deniz sebzeleri (Tiroid sağlığını desteklemek için yüksek iyot)
  • Kelt veya Himalaya deniz tuzu
  • Çilek, chia tohumu, keten tohumu ve nişastalı sebzeler gibi yüksek lifli gıdalar
  • Kombucha, lahana turşusu, yoğurt ve kefir gibi probiyotik gıdalar
  • Zencefil, zerdeçal, maydanoz gibi otlar ve baharatlar.
Glutensiz, Rafine Şekersiz Sağlıklı Aşure Tarifi İçin Tıklayın.

Stresi Yönetin

İyi bir uykuya öncelik verdiğinizden ve bol miktarda kaliteli bir şekilde dinlenme sağladığınızdan emin olmalısınız. Çünkü uyku eksikliği, adrenal bezlerin kortizol gibi ekstra stres hormonlarını harekete geçirmesine sebep olmaktadır. Özel ihtiyaçlarınıza bağlı olarak gecelik 8 ila 10 saat arası uykuyu hedefleyin.

Nazik ve eğlenceli bir şekilde egzersiz yapmak genel sağlık için önemli olsa da gerektiğinde kendinizi dinlendirdiğinizden, yeterli kas iyileşmesine izin verdiğinizden, dinlenme günleri ayırdığınızdan ve kendinizi aşırı yormadığınızdan emin olmalısınız.

Stresi yönetmeye yardımcı olacak diğer yollar şunlardır:

  • Her gün hobi veya eğlenceli bir şeyler yapmak
  • Meditasyon ve şifa duası
  • Rahatlatıcı nefes teknikleri
  • Dışarıda, güneşte ve doğada vakit geçirmek
  • Tutarlı ve makul bir çalışma programı sürdürmek
  • Düzenli ve dengeli bir şekilde yemek yemek ve alkol, şeker ve kafein gibi uyarıcılardan kaçınmak
  • Önemli yaşam olayları veya travmalarla başa çıkmak için gerektiğinde profesyonel yardım almak
Derin Doku Masajının Bilinmeyen 8 Faydası İçin Tıklayın.

Stres Seviyenizi Düşürecek Takviyelerden Yararlanın

Bazı takviyeler, bağışıklık sisteminizi desteklemeye ve stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilmektedir. Bu takviyelere örnekler şunlardır:

  • Reishi ve cordyceps gibi tıbbi mantarlar
  • Ashwagandha, kutsal fesleğen ve astragalus gibi adaptojen otlar
  • Ginseng
  • Magnezyum
  • Omega-3 yağlı asitler
  • B ve D vitamini
  • Probiyotikler
  • Kalsiyum
Ginseng Nedir? Ginsengin Bilinmeyen 7 Faydası Nedir? İçin Tıklayın.

Komplikasyonları Önlemek İçin Adımlar Atın

Acil bir durumu önlemek ve adrenal kriz komplikasyonları riskini azaltmak için Addison hastalığı olan kişilerin şunları yapması önerilmektedir.

  • Yılda en az bir kez bir endokrinoloji uzmanını ziyaret etmek
  • Otoimmün hastalıklar için yıllık tarama yaptırmak
  • Yanlarında bir steroid acil durum kartı, tıbbi cihaz uyarı kiti ve glukokortikoid enjeksiyon kiti taşımak

Tedavilerin Yan Etkileri

İlaç dozlarının zaman zaman stres ve semptomlar gibi faktörlere göre ayarlanması gerekebileceğinin unutulmaması gerekmektedir. Ameliyat, enfeksiyon veya hastalık durumları Addison hastalığını yönetmek için daha yüksek bir doza ihtiyaç duyulduğu anlamına gelebilmektedir. Karın ağrısı, kafa karışıklığı, ani tuz isteği, baş dönmesi ve yoğun yorgunluk ve halsizlik gibi Addison hastalığı krizi belirtilerinde herhangi bir artış fark ederseniz, doktorunuzla görüşmeniz oldukça önemlidir.

Addison Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Hastalığın tedavi edilmemesi durumunda hastalık, adrenal krize ilerler ve tedavi alınmazsa ciddi semptomlar yaşanabilir ve hatta ani ölümlere neden olabilmektedir. Bu yüzden hastalığın ve tedavi sürecinin çok ciddiye alınması gerekmektedir.

Editörün Notu:

Adrenal kriz müdahalesi genellikle adrenal ve hipofiz bezlerinin işlevini geri kazanmaya yardımcı olmak için yüksek doz steroid enjeksiyonları, sıvıları ve elektrolitleri içermektedir.

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu