Vücudu Detoksifiye Eden 7 Detoks Takviyesi

Vücudunuzu detoksifiye eden 7 detoks takviyesi. İnsanlar her gün yüz binin üzerinde endüstriyel kimyasala maruz kalır. Çeşitli çalışmalar, günümüzde yaşayan ortalama bir bireyin vücudunda en az 700 toksin olduğunu düşündürür. Toksinler kan, deri, yağ dokusu, hayati organlar ve hatta beyin dahil olmak üzere vücudun her bölgesinde bulunabilir. Toksinler hormonları, cildi, enerjiyi, ruh halini ve zihinsel işlevi etkiler. {1*}, {2*}, {3*}

Toksin Türleri Nelerdir?

Toksinlerin bir kısmı vücutta üretilirken, bir kısmı vücudun dışında üretilir ve sindirim yoluyla vücuda girer. Toksinlerin varlığını tamamen ortadan kaldırmak imkansız da, maruziyetimizi azaltmak için atılabilecek birçok adım vardır.

Ekzotoksinler

Ekzotoksinler, vücuda dışarıdan gelen kimyasallar veya tehlikeli maddelerdir. Ekzotoksinlere soluduğumuz havadaki toksinler, ev temizlik maddeleri, kişisel hijyen ürünleri, tükettilen yiyecek ve içecekler, araba egzozu ve çok daha fazlası dahildir. Ek olarak, taşınabilir cihazlardan kaynaklanan çevresel radyasyon ve elektromanyetik stres de ekzotoksinlere örnektir.

Endotoksinler

Endotoksinler, vücutta üretilen ve sistemler için potansiyel olarak tehlikeli olan maddelerdir. Bağırsak bakterileri tarafından üretilen toksinler, karaciğer konjugasyonu tarafından oluşturulan moleküller ve yetersiz böbrek filtrasyonu nedeniyle ortaya çıkan amonyak endotoksinlere örnek olarak gösterilebilir.

Endotoksinlerin çoğuna maruz kalmak normaldir ve vücudun stresle başa çıkma yeteneğini geliştiren hormetik bir stres etkeni olarak kabul edilir. Bununla birlikte, endotoksinlere fazla miktarda maruz kalmak, sistemi yorar ve vücut toksinlere uyum sağlayamaz hale gelir.

Detoks Çeşitleri Nelerdir?

Toksinler vücutta bulunan tüm sistemleri ve organları etkiler. Bununla birlikte, etkili detoksifikasyon söz konusu olduğunda odaklanılan 5 ana bölge vardır. Maruz kalınan tehlikeli bileşikleri uygun şekilde detoksifiye etmek için bu alanların her birinin iyi çalışıyor olması gerekir.

Hücresel Detoks

Vücutta trilyonlarca hücre bulunur. Her bir hücre, hücre içi organelleri korumaya yardımcı olması için antioksidan sistemlere sahiptir. Hücrelerin detoksifiye edilmemesi durumunda, toksinler mitokondri ve DNA’ya zarar vererek oksidatif stres biriktirirler. Toksik maruziyetin uzun süre devam etmesi, kanser ve kronik hastalıklara yol açabilen DNA mutasyonları oluşturur.

Kan Detoksu

Toksinler kan dolaşımına girebildikleri için, beyin dahil olmak üzere çeşitli hücrelere, dokulara ve organlara toksin akışı gerçekleşebilir. Ek olarak, toksinler kırmızı kan hücrelerine zarar verebilir ve vücudun hücrelere oksijen ve besin taşıma yeteneğini azaltabilir. Toksik maruziyetin uzun süre devam etmesi, kardiyovasküler ve nörolojik zorluklara yol açar.

Karaciğer Detoksu

Karaciğer, toksinleri etkisiz hale getiren birincil organdır. Detoks, toksik maddelerin yapısını değiştirir ve karaciğerin toksik maddeleri atmasına yardımcı olur. Toksik yük seviyesi arttıkça, karaciğer yorulur ve kan dolaşımında bulunan tehlikeli kimyasalları nötralize edemez hale gelir. Vücudun detoksifiye yeteneğini desteklemek için karaciğeri güçlendirmek çok önemlidir.

Karaciğer detoksu hakkında daha fazla bilgi almak için 6 Adımda Karaciğer Detoksu yazımızı okuyabilirsiniz.

Bağırsak Detoksu

Bağırsak hareketliliği, sağlıklı toksik eliminasyon için gereklidir. Günde en az 1-2 kez bağırsaklar hareket etmelidir. Yemek atıklarının ise 24 saat içinde vücuttan atılması önemlidir. Yani, Çarşamba günü saat 12’de bir öğün yediğinizde, en geç Perşembe günü saat 12’de o öğündeki tüm atıkları atmış olmanız gerekir. Atıklar zamanında vücuttan atılmazsa ve bağırsaklara yerleşirse kötü bakteri, maya ve parazitler için üreme alanı oluşur. Böylece, büyük miktarda endotoksin salınmasına izin veren bir fermantasyon ve çürüme süreci başlar. Toksik bileşiklerin yoğun salınımı, karaciğeri yorar ve tüm vücudun detoksifikasyon yeteneğini yavaşlatır.

Böbrek Detoksu

Böbrekler, üriner sistem yoluyla toksinlerin filtrelenmesi ve atılması için kritik bir öneme sahiptir. Böbrekler yetersiz çalıştığında, beyin için son derece toksik olan amonyak yükselmesi ortaya çıkabilir.

Kötü çalışan böbrekler ayrıca tansiyon sorunlarına ve kardiyovasküler hastalığa önemli katkıda bulunur. Ayrıca bacaklarda şişmeye ve sodyum ve potasyum dengesizliklerine yol açabilir. Derinlemesine bir böbrek temizleme programı için bu makaleyi okuyun.

Detoks Takviyesi Nedir?

Sağlıklı beslenme, aralıklı oruç, egzersiz, arındırıcı yiyecekler, kızılötesi sauna, derin nefes alma ve daha fazlası dahil olmak üzere detoksifikasyona yardımcı olacak birçok yaşam tarzı müdahalesi vardır. Bunlardan biri de detoksifikasyonu destekleyen detoks takviyesi kullanmaktır. Detoksifikasyon için kullanılabilecek en iyi detoks takviyeleri:

Glutatyon

Glutatyon (GSH), vücutta en büyük korumayı sağlayan çok özel bir antioksidan bileşiktir.  Vücuttaki her hücre glutatyon üretir. Birçok uzun ömürlü bilim adamı, hücrelerde bulunan glutatyon seviyesinin, ne kadar yaşayacağımızın göstergesi olduğuna inanır. {4*}, {5*}

Glutatyon, C vitamini ve E vitamini gibi diğer temel antioksidanları aktif formda tutmaya da yardımcı olur. Vücuttaki her hücrenin her gün 10.000 serbest radikal saldırısına maruz kaldığı tahmin edilir. Glutatyon, serbest radikalleri etkisiz hale getirmede ve kalıcı hasar oluşmasını önlemede kilit oyuncudur.

Glutatyon sindirim sisteminde hızla parçalanır, bu nedenle takviyesi zordur. Araştırmalar, üç formun glutatyon seviyeleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir:

• N-Asetil Sistein (NAC): Ana antioksidan glutatyonun öncüsüdür. Araştırmalar, glutatyon seviyelerinin düzenlenmesinde,  vücuttaki oksidatif stresin azaltılmasında ve karaciğerin detoksifikasyonunda çok etkili olduğunu göstermiştir. Önerilen Dozaj: Günde 400-1200 mg, yemekle birlikte veya yemeksiz, gün boyunca 2-3 doz halinde alabilirsiniz.
• Lipozomal Glutatyon: Lipozomal glutatyon, lipozomlarla birleştirilmiş glutatyon biçimi olduğu için harika bir takviye formudur. Lipozomlar, glutatyonun sindirim sisteminden hücrelere geçmesine yardımcı olur. Önerilen Dozaj: 100-200 mg, günde 1-2 kez alabilirsiniz.
• Asetillenmiş Glutatyon: Bağırsaktan geçmesi ve difüzyonla vücut hücrelerine geçmesi bakımından lipozomal glutatyona çok benzer. Asetillenmiş glutatyon herhangi bir enerji harcaması gerektirmeden hücre içindeki enzimler tarafından parçalanır. Önerilen Doz: 200-500 mg, günde 1-2 kez alabilirsiniz.

Alfa Lipoik Asit

Alfa lipoik asit, hem suda hem de yağda çözünür özelliklere sahip çok benzersiz ve güçlü bir antioksidandır. Yani, beyin, karaciğer ve sinirler gibi önemli organlara kolayca erişebilir. C vitamini, E ve CoQ10 gibi diğer antioksidanları yenileyerek dolaylı olarak glutatyon seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Mitokondriyi oksidatif stres ve toksisiteden korur. {6*}

Alfa lipoik asitin insülin duyarlılığını koruduğunu, kan şekeri düzeylerini optimize ettiğini ve kan damarlarını güçlendirdiğini gösteren birçok araştırma vardır. Ek olarak, bağırsak astarını güçlendirir, geçirgen bağırsak sendromuna karşı korur ve karaciğerin etkili bir şekilde detoks yapmasına yardımcı olur. Alfa lipoik asit, ayrıca iltihabı azaltmaya ve bağışıklık sistemini dengelemeye yardımcı olur. {7*}, {8*}, {9*}, {10*}

Önerilen Doz: Günde 1-2 kez 400 – 800 mg R-alfa lipoik asit yemekle birlikte veya yemeksiz alın.

Devedikeni

Devedikeni, en güçlü karaciğer detoksifiye edici ajanlardan biridir. Devedikeni içindeki aktif bileşiğe silimarin denir. Araştırmalar, süt devedikeni takviyesinin iki ana hücre içi antioksidanı olan glutatyon ve süperoksit dismutazı artırmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. {11*}

Bir çalışma, silimarinin bağırsak ve karaciğer hücrelerinde glutatyon düzeylerini %50 oranında artırdığını kanıtlamıştır. Devedikeni, bağırsakları geçirgen bağırsak sendromuna ve ülseratif kolite yol açan hasarlardan korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda, vücudun etkili bir şekilde detoksifiye etme yeteneğini destekler. {12*}

Devedikeni ayrıca karaciğeri, tiroidi ve bağışıklık sistemini radyasyon stresinden korumaya yardımcı olur. Gama radyasyonu, tiroid problemlerinin ve çeşitli kanserlerin gelişimi için ciddi bir risk faktörüdür. Devedikeni, radyasyonun ürettiği hasara karşı en iyi savunmalardan biridir. {13*}

Önerilen Doz: Günde 500 – 1000 mg 1-2 dozda yemekle birlikte veya yemeksiz alın.

Radyasyon zararları hakkında bilgi almak için Elektromanyetik Radyasyon Nedir? Zararları Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.

Selenyum

Selenyum, detoksifikasyon ve bağışıklık düzenlemesinde önemli bir rol oynayan eser bir mineraldir. Selenyum eksiklikleri ile otoimmün hastalıkların gelişimi arasında güçlü bağlantılar vardır. {14*}, {15*}

Selenyum ayrıca cıva ve diğer ağır metaller için güçlü bir bağlanma afinitesine sahiptir. Bu manyetik benzeri etki, ağır metalleri kan dolaşımından emer ve vücuttan uzaklaştırır. Selenyum takviyesi kullanmak, civayı vücuttan uzaklaştırmanın güçlü bir yoludur. {16*}, {17*}

Klorella ve Spirulina

Bu tek hücreli algler, güçlü klorofil ve iz mineral kaynaklarıdır. Klorofil, organizmaların fotosentezden veya güneş fotonlarından enerji üretmesini sağlayan bitki bazlı bir bileşiktir.

Klorofil ayrıca toksinlere bağlanarak ve vücudun hücrelere oksijen getirme yeteneğini geliştirerek kanı temizlemeye yardımcı olur. Hücrelere oksijen dağıtımını iyileştirerek, hücre içi enerji üretimini ve antioksidan sistemleri düzenler. Ek olarak, vücudun detoksifikasyon sisteminin önemli bir parçası olan harika bir magnezyum ve çinko kaynağıdır. {18*}

Klorella, nörotoksik kalıntıları son derece iyi bağlayabilen fitobesin sporopollenini içerir. Buna cıva, kadmiyum, kurşun gibi ağır metaller ve küf, Lyme, tetanoz ve tüberküloz toksinleri gibi biyotoksinler dahildir. {19*}

Önerilen Doz: Kapsüller, tabletler veya kuru toz halinde günlük 2-4 gram alabilirsiniz.

Aktif Karbon

Aktif karbon, bir sünger gibi toksik kalıntıları yutan ve dışkı yoluyla sistemden atılan benzersiz bir bileşiktir. Aktif karbon, kendi ağırlığının 100 katından daha ağır olan dış maddeleri içine alabilir. Bu nedenle, aşırı dozda uyuşturucu kullanan kişilere acil servislerde yaygın olarak aktif karbon kullanılır.

Araştırmalar, aktif karbonun günlük kullanımda vücuttaki toksik yükü %60’ın üzerinde azalttığını göstermiştir. Bunun nedeni, klor, pestisitler ve herbisitler, bakteriler, virüsler, maya, parazitler, toksik kimyasallar ve endotoksik metabolitleri bağlama ve tutma yeteneğidir. {20}

Önerilen Doz: En iyi sonuçlar için günde 500-1000 mg aç karnına alın. Gece yatmadan önce de kullanabilirsiniz. Daha güçlü bir detoks etkisi istiyorsanız, günde 3 kez 2 grama kadar alabilirsiniz. Kullanırken kabızlık yaşarsanız, diyetinize daha fazla magnezyum, su ve lif eklemeyi deneyin. Kabızlık devam ederse, dozajı azaltın.