Otoimmün hastalık, bozulan bağışıklık sisteminin bedenin kendi dokularına saldırmasıyla başlar. Aşağıdaki semptomlar ve/veya tanılar tam olarak gelişmiş bir otoimmün hastalığa ya da otoimmün hastalığa yakalanma riski taşıyan yangılı bir bağışıklık sistemine işaret edebilir.
Aşağıdaki hastalıklar otoimmün hastalığı başlıyor demektir.
- Reflü
- Akne
- Dikkat eksikliği / dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
- Alerjiler
- Alzheimer
- Anksiyete
- Artrit
- Astım
- B12 eksikliği
- Kan pıhtılaşması
- Bilinç bulanıklığı (odaklanma güçlüğü ya da sadece “düşüncede netlik” hissetmeme)
- Kardiyovasküler (kalp-damar) hastalıklar
- Depresyon
- Sindirim sorunları (gaz, şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık, ishal, reflü/mide ekşimesi)
- Göz kuruluğu
- Egzama
- Bitkinlik
- Fibrokistik memeler
- Safra taşları
- Saç dökülmesi
- Baş ağrıları
- Kısırlık
- Eklem ağrısı
- Kas ağrısı
- Obezite veya aşırı kilo, özellikle de bedenin orta bölgesinde
- Pankreatit
- Uyku sorunları (uykuya geçmede ya da uyku halini sürdürmede sıkıntı)
- Şişmiş, kızarmış ya da ağrılı eklemler
- Rahim urları
İçindekiler
Otoimmün Hastalık Çeşitleri Nelerdir?
Bilinen 80’den fazla farklı otoimmün hastalık çeşidi vardır. Bunlar arasında en yaygın görülen otoimmün hastalık hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;
Romatoid artrit

Bağışıklık sisteminin eklemlere saldırması nedeniyle ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu saldırı eklemlerde ağrı, kızarıklık, şişlik ve sıcaklık artışı ile seyreden iltihaba yol açar.
Lupus (SLE)

Lupus ya da tam adıyla sistemik lupus eritematozus, bağışıklık sisteminin vücudun pek çok doku ve organını yabancı olarak algılaması sonucu ortaya çıkar. Deri, eklemler, böbrekler, beyin ve kalp de dahil olmak üzere birçok organ etkilenir. Eklem ağrısı, halsizlik ve ciltte döküntüler en yaygın görülen belirtilerdir.
Diyabet

Pankreas, kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olan insülin isimli hormonunu üretir. Tip 1 diyabette, bağışıklık sistemi pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırır ve tahrip eder. Sonuç olarak vücutta insülin üretimi yapılamaz ve bu da yüksek kan şekeri seviyelerine neden olur. Kan şekeri yüksekliği; kan damarları, kalp, böbrekler, gözler ve sinirler gibi çeşitli organ ve dokulara zarar verir.
Haşimato
Tiroid bezi etkilenir ve tiroid hormonu üretimi azalır. Belirtiler arasında kilo alımı, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük, yorgunluk, saç dökülmesi ve guatr (tiroid bezinde büyüme) bulunur.
Sedef Hastalığı
Deri hücreleri normalde büyür ve artık ihtiyaç duyulmadığında dökülür. Sedef hastalığı cilt hücrelerinin çok hızlı çoğalmasına neden olur. Üretilen fazla deri hücreleri, cilt üzerinde plak ya da yama şeklinde kırmızı, üzeri beyaz pullarla kaplı döküntüler oluşturur.
Sjögren Sendromu
Bağışıklık sistemi eklemlere ve gözyaşı ve tükürük bezlerine saldırır. Sjögren sendromunun önemli belirtileri eklem ağrısı, göz ve ağız kuruluğudur.
Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF)
Tekrarlayan ateş ve karın, akciğerler ve eklemlerin ağrılı iltihabına neden olan genetik otoimmün bir hastalıktır. Eklemlerde ağrı, şişlik, cilt döküntüleri ve kas ağrıları diğer önemli belirtilerdir. Ailesel Akdeniz ateşi, ebeveynlerden çocuklara geçen bir gen mutasyonundan kaynaklanır.
Ankilozan Spondilit
Omurgayı etkileyen bir otoimmün hastalık türüdür. Omurga kemikleri (omurlar) birbirine yapışarak omurgada hareket kısıtlılığı oluşturur. Bu değişiklikler hafif veya şiddetli olabilir ve kambur bir postürle sonuçlanabilir.
Behçet Hastalığı
Ağız veya genital bölgede yaralar, gözlerde kızarıklık ve şişlik, eklemlerde iltihap, cilt ve sindirim sistemi problemleri ile seyreden bir otoimmün romatizmal hastalıktır.
Multipl Skleroz (MS)
Bağışıklık sisteminin sinir hücrelerini saran koruyucu miyelin kılıfına saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Miyelin kılıfının hasar görmesi, beyin ile vücut arasında mesaj iletimini etkiler. Bu hasar uyuşukluk, halsizlik, denge sorunları ve yürüme zorluğu gibi belirtilere yol açar.
Çölyak Hastalığı

Çölyak hastalarında arpa, buğday, çavdar gibi tahıl ürünlerinde bulunan bir protein olan glütene karşı aşırı bağışıklık cevabı görülür. Glütene saldıran immün bağışıklık sistemi, ince bağırsak duvarına da zarar vererek iltihaplara neden olur. İshal, karın ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler görülür.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı (İBH)
Crohn hastalığı ve ülseratif kolit – Kronik inflamatuvar bağırsak hastalıklarının en bilinen ve en sık görülen bu iki türü her şeyden önce inflamasyonun yerine göre ayrılır. Ülseratif kolitte (ÜK) tutulum kalın bağırsakla kısıtlıyken, Crohn hastalığında tüm mide bağırsak sisteminde tutulum görülebilir.
Addison Hastalığı

Adrenal yetmezlik olarak da bilinen Addison hastalığı, vücudun belirli hormonları yeterince üretememesi sonucu ortaya çıkan ve oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Her 100.000 kişiden birinde görülen Addison hastalığında, böbreklerin hemen üstünde bulunan adrenal bezlerin salgılama yetersizliğine bağlı olarak glukokortikoid (kortizol) ve mineralokortikoid (aldosteron) hormonları kanda azalır.
Graves Hastalığı
Tiroid hormonu tiroksininin aşırı üretilmesine neden olan ve hipertiroidizme yol açan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Graves hastalığında, vücut kendi kendine reaksiyon gösteriyor ve aşırı tiroid hormonu salgılanıyor. Bu nedenle metabolizma çok hızlanıyor, nabız yükseliyor, hasta kilo alamaz hale geliyor. Bu durum giderek yaşamı tehdit eden ciddi bir rahatsızlığa dönüşüyor. Bu hastalarda egzoftalmi denilen gözlerin dışarı doğru çıkması durumuna da rastlanabiliyor.
Myasthenia Gravis
Vücudun iskelet kaslarının çeşitli derecelerde zayıflamasına neden olan kronik, otoimmün bir sinir – kas hastalığıdır. Myastenia gravis, sinir uyarılarının bilinçli olarak kontrol ettiğiniz kaslara iletilmesindeki bir bozukluktan kaynaklanır.
Vücudun, normalde yabancı maddelerle savaşması gereken, antikor adı verilen savunma tanecikleri sinirsel uyarının iletilmesinden sorumlu olan asetilkolinin algılayıcısına (reseptörüne) zarar verir . Bu reseptörlerin yok edilmesi, vücutta sinirler ve kaslar arasındaki normal iletişimini engelleyerek kas güçsüzlüğüne neden olur.
Myastenia gravis, doğuştan ortaya çıkabilen veya bulaşıcı bir hastalık değildir. Myastenia gravisli gebelerde bebeğe geçen antikorlar her ne kadar yeni doğan döneminde bebekte bir takım semptomlar ortaya çıkarsa da, bu durum geçicidir ve bebeğin myastenia gravis olduğu anlamına gelmez.
Myastenia gravis ilerleyen kas güçsüzlüğüne neden olur. Semptomlar dinlenme dönemlerinde azalır. Hastalık nedeniyle vücutta en fazla etkilenen organ ve fonksiyonlar şunlardır:
Gözler, Göz kapakları, Yüz ifadeleri, Konuşma, Yutma, Çiğneme, Boyun, bacak hareketleri ve nefes alan kasları da etkileyebilir

Vaskülit
Kan damarlarının iltihabı nedeni ile ortaya çıkan, etkilediği yere göre farklı şikayetlere neden olabilen bir grup hastalıktır. Vaskülit hem atardamarları (arterit) hem de toplardamarları (flebit) etkileyebilir.
Pernisiyöz Anemi
Vücudun yeteri kadar B12 vitaminine sahip olmamasından dolayı yeterli miktarda sağlıklı alyuvarın yapılamadığı bir durumdur. B12 vitamini belli bazı gıdalarda bulunan bir besin öğesidir. Vücudun sağlıklı alyuvar üretebilmesi ve sinir sisteminin düzgün çalışabilmesi için bu vitamine gereksinimi vardır.
Selam adım Mürvet Mert as hastasıyım var 42 yaşındayım 16 yaşından itibaren ankilozan spondilit hastalığı var tutulmalar boynumda kollarımda kalçalarımda protez var
Beslenmeyle ilgili nerden başlayacağımı bilemiyorum bu konuda sizde yardım bekliyorum şimdiden teşekkür ediyorum sevgiler
Aşağıdaki linkte atmış olduğum diyeti en az 30 gün uygulayın. 20. gün tekrar yazınız.
geçmiş olsun
https://ilacsizyasiyoruz.com/beslenme/eliminasyon-programi-nedir/
Bunun için öncelikle eliminasyon diyeti programına katılmanızı öneririz. Bu hastalık genel olarak bağışıklık sisteminin zaman içerisinde çökmesinden ve sağlıksız beslemeden dolayı ilerlemektedir.