Mide asidi seviyesi nasıl düzelir? Proton pompa inhibitörleri yani mide koruyucu ilaçlar, mide asidinin düşürülmesinde rol oynayan ilaçlar olarak bilinmektedirler. Mide asidini düşürdüklerinde ise bireylere bazı zararlar verebilmektedirler. Fakat kullanılmasını zorunlu kılan bazı durumlar da mevcuttur. {1*} {2*} {3*} {4*}
Asit, pH 0-7 arasında olan maddeler olarak sınıflandırılmaktadır. 0-7 arasında değişen bu oranda 7’ den 0’a gittikçe asidin kuvveti artar. Gücü arttıkça etkisi de aynı oranda artar. Mide asidi, pH 2-3 arasındadır ve bu güçlü etkiye sahip asit, normalde bir tahta parçasını parçalayabilecek kadar etkilidir. Fakat midenin sıkı korunan çok katmanlı yapıya sahip olması sebebiyle bu asit mideye zarar vermez.
Mide asidinin birçok görevi bulunur. En önemli işlevleri şunlardır;
- Tüketilen gıdaların sindiriminde yardımcı olur. Özellikle proteinlerin sindiriminde önemli bir rol oynar. Protein sindiriminde görevli enzim pepsindir. Pepsin enzimi, pepsinojen enzimi olarak salgılanır. Mide asidi varlığında pepsinojen enzimi, proteinlerin sindiriminde aktif rol oynayacak pepsin enzimine dönüşmektedir.
- Mide asidi safrayı uyararak safra sıvısının bağırsaklara boşalmasını ve bağırsaklarda bulunan enzimlerin de aktifleşmesini sağlar.
- Mide asidi, zararlı mikroorganizma ve alerjenlere karşı vücudu koruyan bir bariyer görevi görür. Bakterileri, mantarları ve diğer zararlı canlıları etkisiz hale getirir. Bu koruyucu etki özellikle mide ve bağırsak sağlığı için oldukça önem taşır. Çünkü mideye geçebilen zararlı organizmayı etkisiz hale getirebilecek başka herhangi bir engelleyici faktör bulunmamaktadır. Mideyi geçebilen organizma, bağırsak mikrobiyotasını bozar ve disbiyoz (bağırsaklarda mikroorganizma oranının değişmesi), SİBO (ince bağırsakta aşırı bakteri artışı), geçirgen bağırsak sendromu, irritabl bağırsak sendromu, candida (bağırsaklarda bulunan zararlı bir tür mantar) istilası gibi problemler meydana gelir.
- Mide asidi, vitamin emiliminde rol oynar. Özellikle B12 vitamini emiliminde oldukça önemli bir göreve sahiptir. B12 vitamini mideden salınan “intrensek faktör” adı verilen bir yapıyla birleşerek taşınır ve emilir. Mide asidi, intrensek faktörü aktifleştirir ve B12 vitaminin besinlerden ayrılmasını sağlar. Bu faktörün eksikliği B12 vitamininin emilmeden vücuttan atılmasına sebep olur.
- Vücutta gerçekleşen birçok metabolik olayda önemli rol oynayan çinkonun emilimi için de mide asidi olmazsa olmaz etmenlerden biridir.
Mide Asidi Seviyesi Nasıl Ölçülür?
Mide asidi seviyesini belirlemek için geliştirilmiş laboratuvar testleri mevcuttur fakat bu yöntemler acılı ve oldukça zor olabilir. Vücutta görülen bazı belirtilerle de yeterli miktarda mide asidi olup olmadığı anlaşılabilir.
Mide asidi seviyesinin yetersiz olduğunu anlayabileceğiniz bazı belirtiler şunlardır;
- Yemek sonrası şişkinlik, gaz, hazımsızlık, geğirme
- Mide bulantısı, mide yanması
- B12 vitamini eksikliği
- Demir eksikliği (kansızlık)
- Reflü (Göğüste ağrılı yanma hissi veya ses kısıklığı)
- Midede ezilme, doymama hissi
- Yemekten sonra uyku bastırması
- Cilt ve tırnak sorunları
- Saç dökülmesi
- Kemik erimesi
- Geçirgen bağırsak sendromu
- Safra kesesinde taş
- Diyabet
- Astım
- Romatizmal eklem iltihabı (Romatoid artrit)
- İnce bağırsakta aşırı bakteri çoğalması (SİBO)
- Dışkıda sindirilmemiş besinlerin görülmesi
- Ağız kokusu
- Ağır ter kokusu
Mide Asidi Seviyesi Evde Nasıl Anlaşılır?
Evde mide asidi seviyesini anlamak oldukça zordur ve çıkan sonuçlar kesin olmayabilir.
Sabah hiçbir şey yemeden önce yarım çay kaşığı karbonat 1 bardak soğuk suda iyice karıştırılır ve içilir. 5 dakika bekledikten sonra geğirme isteği oluyorsa ve midede gaz hissediliyorsa mide asidi seviyesinin normal olduğu anlaşılır.
Yapılan bu testin mantığı oldukça basittir. Karbonat, sodyum bikarbonattan oluşur. Sodyum bikarbonat, mide asidi ile yani hidroklorür ile birleştiğinde karbondioksit açığa çıkar. Karbondioksit gazı arttıkça midede şişme görülür ve geğirme isteği ortaya çıkar. Eğer mide asidi seviyesi düşükse bu tepkime gerçekleşmez.
Mide Asit Seviyesi Nasıl Düşer?
Mide asidi seviyesinin düşmesine neden olabilecek birçok sebep olabilir. Bunların başında gelen ve yaygın görülen nedenlerden ikisi; stres ve kötü beslenmedir.
Mide asidi seviyesinin düşmesine sebep olabilecek diğer durumlar şunlardır;
- Çok hızlı yemek yemek
- Yemek yerken sıvı tüketmek
- Fazla şeker tüketimi
- Çinko eksikliği
- Yaş faktörü
- Antiasit (mide koruyucu) ilaçlarının kullanımı
- Gıda hassasiyeti veya alerjiler
- Enfeksiyon
- Kronik hastalıklar
Mide asidi seviyesinin düşmesine sebep olan bu durumları düzeltmek ve tedavi etmek, asit seviyesinin normale dönmesini sağlarken, sindirim bozukluklarının iyileşmesine ve vücutta oluşan stresin azalmasına yardımcı olur.
Kişinin herhangi bir sağlık sorunu sebebiyle mide koruyucu ilaçları kullanılması zorunlu değilse, kişi bu ilaçlar yerine melatonin takviyesi kullanmalıdır.
Mide Asidi Seviyesini Nasıl Düzenleriz?
Mide asidi seviyesinin normalleştirilmesi için yapılan tedavi, neden olan faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Mide ekşimesi için antiasit ilaç kullanılıyorsa, doktor hipoklorhidri (mide asidi seviyesinin düşmesi) semptomlarına neden olmamak için kullanılan ilacı değiştirmelidir.
Kişinin mide asidi seviyesini kendi başına arttırmasının bazı yolları vardır;
Yiyeceklerin İyice Çiğnenmesi Gerekir
Sindirim ağızda başlar. Sindirimin iyileştirilmesi ve mide asidi seviyesinin normale dönmesi için besinin ağızda geçirdiği süre oldukça önemlidir. Besinlerin öğütme işlemi ağızda tamamlanmalıdır. Her bir lokma, tükürük ile iyice birleşene kadar “32 defa” çiğnenmelidir. Zor olarak gözükebilir ancak bu yöntem sindirim sisteminin sağlıklı kalması için mutlaka uygulanmalıdır.
İşlenmiş Gıdaların Tüketimi Sınırlandırılmalıdır
Meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme planı mide asidi seviyesinin normale dönmesine yardımcı olur. Fakat işlenmiş gıdaların ve şekerli besinlerin tüketimi midede enflamasyona sebep olarak mide asidi seviyesini düşürür, reflü semptomlarının gelişmesine neden olur.
Fermente Sebzeler Tüketilmelidir
Lahana turşusu gibi fermente gıdalar, mide asidi seviyesinin artırılmasını sağlar. Fermente gıdalar, zararlı mikroorganizmalarla mücadele eder ve mide asidi seviyesinin azalması sebebiyle oluşan iltihabı ortadan kaldırır. Ayrıca besinlerin de rahat sindirilmesini sağlar.
Fermente sebzeler, bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirir, kilo vermeye yardımcı olur ve kan basıncını düşürür. Fermente gıdalar beslenme planına dahil edilmeden önce bağırsak mikroorganizmaları ile ilgili herhangi bir problemin olmadığından emin olunmalıdır. Çünkü fazla tüketilmesi sonucu yarardan çok zararlı etkilerin görülmesine sebep olabilir.
Elma Sirkesi ve Limon Suyu Tüketilmelidir
Organik elma sirkesi, faydalı bakterilere sahip fermente bir gıdadır. Elma sirkesi sahip olduğu enzim ve proteinlerin katkısıyla bakterilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Elma sirkesi asidik bir sıvı olduğu için mide sıvısının asit seviyesini de artırır.
Elma sirkesinin çiğ tüketimi, reflü, diyabet ve yüksek kan şekeri semptomlarının azaltılmasında da etkin rol oynar.
Elma sirkesi su ile seyreltilerek tüketilmelidir. Aksi takdirde diş minesine zarar verebilir. Fermente gıdalarda olduğu gibi elma sirkesi tüketilmeden önce de bağırsak mikroorganizmaları ile ilgili herhangi bir problemin olmadığından emin olunmalıdır. Fazla elma sirkesi tüketimi sonucu yan etkiler görülebilir.
İlaçsız Market sirkelerini bu linkten (İlaçsız Market Sirkeleri) hemen incele!
Fazla Limonlu Su İçmenin Zararları Nelerdir?
Zencefil Tüketilmelidir
Zencefil popüler olan ve yüksek anti-inflamatuar etkiye sahip gıdalardan biridir. Anti-inflamatuar etkileri sayesinde, mide asidi seviyesinin azalması sonucu ortaya çıkan enflamasyonu (iltihap) azaltır. Ayrıca reflü ve diğer mide – bağırsak rahatsızlıklarına karşı alternatif tedavi olarak uygulanabilmektedir. Özellikle hamilelerde ortaya çıkan mide rahatsızlıklarının tedavisinde sıklıkla kullanılır.
Zencefil dilim dilim veya rendelenerek yemeklere eklenebilir veya çay olarak demlenerek tüketilebilir. Toz zencefil formu da yemeklere eklenerek kullanılabilir.
Yemek Yerken Sıvı Tüketilmemelidir
Sıvı tüketimi, yemekten yarım saat önce bırakılmalı ve yemekten en az yarım saat sonra tüketimine başlanmalıdır. Yemek sırasında sıvı alımına ihtiyaç duyulması lokmaların iyice çiğnenmediğinin bir göstergesidir. Yemek yerken alınan sıvılar sindirimi de zorlaştırır.
Melatonin Takviyesi Kullanılmalıdır
Melatonin hormonu beyinde bulunan epifiz bezi tarafından üretilir. Vücuda salınan bu hormon, gözlerde, kemik iliğinde, mide ve bağırsakta bulunur ve farklı görevleri vardır. Melatonin hormonunun antioksidan özelliği olduğu bilinir. Bu özelliği sebebiyle mide ülserinin tedavisinde ve mide ekşimesinin giderilmesinde kullanılmaktadır.
Melatonin Nedir? Melatonin Nasıl Kullanılmalı?
Kudret Narlı Yağ Tüketilmelidir
Kudret narı, hücreleri yenileyici özelliği bulunan ve yaraların hızlı iyileşmesine katkı sağlayan bir bitkidir. Helicobacter pylori bakterisi, midede üreyerek mide asidinin artmasına neden olur. Kudret narı, bu bakterinin üremesini engeller, bakteri sayısını azaltır ve zararlı aktivitesinin baskılanmasında önemli rol oynar.
İlaçsız Market’in soğuk sıkım zeytinyağıyla hazırlanan Kudret Narlı Zeytinyağı‘nı incelemenizi tavsiye ederiz.
Berberis Vulgaris Bitkisi Tüketilmeli veya Takviye Olarak Alınmalıdır
“Diken üzümü, Karamuk, Sarıçalı, Kadın tuzluğu” gibi isimlerle anılan bu bitki antioksidan özelliklere sahiptir. Sindirim bozukluklarında ve mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Mide ve bağırsaklarda bulunan besin atıklarının vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Ancak hamilelik döneminde kullanımından kaçınılmalıdır.
Betain HCL Takviyesi Kullanılmalıdır
Betain HCL, mide asidi seviyesini dengelemek için kullanılan hidroklorik asit takviyesidir. Hazımsızlık, gaz ve şişkinlik gibi sindirim sorunlarının giderilmesinde kullanılabilir. Kullanmadan önce doktora danışılmalıdır.
Kaynaklar
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28257716/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17509031/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20060064/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28030512/