Reklam
Sağlık

Lökopeni Nedir? Beyaz Kan Hücreleri Neden Azalır?

Reklam

Kişinin kanında bulunan akyuvarların düşük olması kişiyi virüslere, enfeksiyonlara ve diğer hastalıklara karşı savunmasız hale getirmektedir. Lökopeni; aplastik anemi, radyasyon veya kemoterapi, lösemi, grip, tüberküloz, Hodgkin lenfoması, lupus gibi çeşitli sağlık sorunları sonucu oluşabilmektedir. 

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Detaylı Bilgi Almak İçin Youtube Videomuzu İzleyebilirsiniz. 

Lökopeni Nedir? 

Kanda bulunan beyaz kan hücrelerindeki eksikliğe lökopeni adı verilir. Demir eksikliği anemisi, kemik iliğine zarar veren kanser türleri ve normalden daha aktif bir şekilde çalışan dalak, lökopeniye neden olabilmektedir. {1*} 

Reklam

Bağışıklık sisteminin bir parçası olan ve bununla birlikte vücudu virüslere karşı korumada görev alan beyaz kan hücreleri (lökositler) kemik iliğinde üretilir. Kemik iliği, kemiklerin içinde yer alan süngerimsi bir dokudur. Beyaz kan hücreleri üretildikten hemen sonra kanda veya lenf dokusunda depolanırlar. Beyaz kan hücrelerinin düşük olması, kanda bulunan ve hastalıklarla savaşmaya yardımcı hücrelerin sayısını da azaltır. Böylece vücut enfeksiyonlara, virüslere ve diğer hastalıklara savunmasız hale gelir. {2*} 

Lökopeni Türleri 

Çoğu zaman bir kişi lökopeni olduğunda, beyaz kan hücrelerinin yalnız bir türünde azalma meydana gelmektedir. Örneğin nötropeni nötrofil sayısındaki, lenfopeni lenfosit sayısındaki azalmayı gösterir.  Granülositopeni ise nötrofil, bazofil, eozinofil ve monositleri içeren granülosit sayısındaki azalmadır. Agranülositoz genellikle nötrofil tipinde, tehlikeli lökopeniyi gösterir.  

Sitokin Nedir? Sitokinin Yararları Nelerdir?

Lökopeni Belirtileri 

Lökopeni oranı düşük olan kişiler çoğu zaman belirgin bir semptom göstermezler. Bu durumda herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Ancak lökopeni oranı fazla veya aniden başlayan lökopeniye sahip kişilerde, hemen tedavi edilmesi gereken oldukça ciddi semptomlar görülmektedir. Genellikle bu semptomlar dolaylı olarak lökopeninin neden olduğu enfeksiyon ve diğer hastalıklar sonucu ortaya çıkar.  

Reklam

En yaygın lökopeni belirtileri aşağıda sıralanmıştır. 

  • Üşüme, baş ağrısı, mide bulantısı gibi ateş belirtileri 
  • Yorgunluk, halsizlik gibi anemi belirtileri 
  • Aşırı terleme 
  • Kilo kaybı 
  • Ağrı, hassasiyet, deri dökülmesi, şişme, kızarıklık gibi lokalize enfeksiyon belirtileri 
  • Lenfadenopati (Lenf düğümlerinin şişmesi ve iltihaplanması) 
  • Splenomegali (Dalağın anormal bir şekilde büyümesi) 
  • Mukozal kanama, peteşi, purpura gibi trombositopeni belirtileri 
  • Eklemlerde iltihap oluşumu 
  • Karaciğer apsesi 
  • Öksürük, pnömoni 
  • İdrar yolu enfeksiyonları 
  • Oral ülserasyonlar 

Lökopeni Nedenleri ve Riskleri 

Vücuttaki beyaz kan hücrelerinin düşük olmasının iki ana nedeni bulunmaktadır. Birincisi vücudun hücreleri yenileyebileceğinden daha hızlı bir şekilde yok etmesi, ikincisi ise kemik iliğinin yeterince beyaz kan hücresi üretememesidir.  

Lökopeniye neden olan birçok farklı sağlık etkeni ve hastalık bulunmaktadır. En yaygın lökopeni nedenlerinden bazıları şunlardır; 

  • Tüberküloz gibi vücudun beyaz kan hücrelerini daha fazla kullanmasına yol açan ciddi bakteriyel enfeksiyonlar 
  • HIV/AIDS, sıtma gibi kemik iliğine oldukça zarar veren viral enfeksiyonlar 
  • Lösemi veya Hodgkin lenfoma gibi kemik iliğine zarar veren belirli kanser türleri  
  • Lupus veya romatoid artriti gibi beyaz kan hücrelerini ve kemik iliğini yok etme yeteneğine sahip otoimmün hastalıklar 
  • Kostmann sendromu veya miyelokateks gibi kemik iliği işlevinin azalmasıyla sonuçlanan doğuştan gelen bozukluklar  
  • Antibiyotikler, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, interferonlar ve bazı antidepresan benzeri ilaç kullanımı 
  • Enflamatuar hücrelerin vücutta topladığı sarkoidoz 
  • Demir eksikliği anemisi veya aplastik anemi 
  • Beyaz kan hücrelerinin yok olmasına neden olan kemoterapi veya radyoterapi gibi tedavi yöntemleri 
  • Kan hücrelerinin aşırı veya erken yıkımına neden olan hipersplenizm 
  • Karaciğer sirozu 
  • Folat eksikliği veya protein kaybı gibi yetersiz beslenmeye bağlı besin eksiklikleri 
  • Sepsis 
  • Aşırı fiziksel stres, kronik duygusal stres ve yaralanma gibi bağışıklık sistemine zarar verebilecek durumlar 

Lökopeni Nasıl Teşhis Edilir? 

Doktorlar tam kan sayımı olarak bilinen bir kan testinde kişiye ait beyaz kan hücre sayısının referans aralığında olup olmadığına bakarak lökopeni teşhisini koymaktadır. Yetişkin bir kişide, normal olarak kabul edilen beyaz kan hücreleri sayısı 1 µl başına 4000-10.000 olarak bilinir. {3*} 

Lökopeni olarak kabul edilen sınır değişken olsa da çoğu doktor 1 µl başına 3000-4000’den daha az olan beyaz kan hücre sayısını anormal kabul etmektedir. Lökopeni riski bulunan kişiler düzenli olarak yılda bir kez tam kan sayımı yaptırmalıdır. {4*} 

Reklam

Hangi beyaz hücre tipinin düşük olduğunu belirlemek ve hücre formunun olgunlaşıp olgunlaşmadığını kontrol etmek için periferik yayma sistemi kullanılır. Test sonucu eksik bulunan hücrelerin tipine bağlı olarak yapılan diğer testleri şunlardır: 

  • Kan kültürleri 
  • HIV Testi 
  • Kapsamlı metabolik panel 
  • Ultrason (Splenomegali varlığı kontrolü için) 
  • Herpes, hepatit gibi çeşitli virüs tespitleri için testler 
  • Riketsiya, analplazma gibi kene kaynaklı hastalıklar için testler 
  • Otoimmün hastalıklar için testler 
  • İmmünoglobin testi 
  • Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi 

Tedavi Yöntemleri 

Lökopeni tedavisi, durumun altında yatan nedene bağlı olarak gerçekleşir. Tedavi seçenekleri şunlardır: 

  • Şiddetli bir enfeksiyon durumunda intravenöz antibiyotik kullanımı 
  • Kanda bulunan trombosit sayısındaki azalma için vitamin ve steroid kullanımı 
  • Anemi tedavisi  
  • Otoimmün hastalıkların tedavisi 
  • Lökopeni hastalarının bağışıklığının baskılandığı durumlarda, enfeksiyon ve komplikasyon riskini en aza indirmek için hastanın hastaneye yatışının sağlanması 

Lökopeni Tedavisini Destekleyici 4 Yol 

Sağlıklı bir yaşam tarzı ve beslenmeye sahip olunsa bile lökopeniyi önlemek her zaman mümkün değildir. Fakat lökopeniyi tetikleyen risk faktörlerini azaltmaya yardımcı dört yol bulunmaktadır.  

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmeye Yönelik Beslenme  

İyileşmeyi destelemek için ilk olarak yeterli kalori ve sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Beslenme türü demir, ferritin, B12 vitamini düzeyine göre şekillenebilmektedir. Yetersiz bir beslenme düzeni ve mide bulantısı gibi sağlık sorunları teşkil eden semptomlar varsa mutlaka bir doktora danışılmalıdır.  

Bağışıklık sistemini güçlendiren ve iltihap azaltıcı etkilere sahip gıdalar şunlardır: 

  • Meyve ve sebzeler (Vitamin, mineral ve demir deposu olduğundan bu besinlerin tüketimi yorgunluğa bağlı semptomların azalmasına yardımcı olmaktadır.) 
  • Yüksek antioksidan içeren gıdalar 
  • Kuruyemişler 
  • Süt ve süt ürünleri, balık, et ve yumurta 
  • Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı ve avokado yağı gibi sağlıklı yağlar 
  • Probiyotikler (Probiyotikler bağırsak sağlığını ve bağışıklığını olumlu yönde etkileyen iyi huylu bakterilerdir. Gıda hassasiyeti, otoimmün hastalıkları ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kullanılan probiyotikler kişinin daha rahat beslenmesine yardımcı olmaktadır.) 

Kişinin midesinin çok bulandığı veya iştahının az olduğu günlerde küçük öğünler yemesi önerilmektedir. Ardından mide üzerindeki baskıyı minimuma indirmek için yemekten sonra yaklaşık olarak bir saat oturulmalıdır. Sindirime yardımcı olmak içinse yatmadan en az üç saat önce besin alımı durdurulmalıdır.  

Günlük su tüketimi de beslenme açısından oldukça önem taşımaktadır. Günde en az iki litre su içilmesi tavsiye edilir. Çeşitli bitki çayları, limon suyu, manuka ballı çay, taze sıkılmış meyve suları, kemik suyu ve Hindistan cevizi suyu gibi bağışıklık sistemini güçlendiren sıvılar da bu beslenme türüne ek olarak tüketilebilmektedir. 

Vajinal Mantar Enfeksiyonundan (Vajinit) Nasıl Kurtulursunuz?

Enfeksiyon Riskini Önlemek İçin Hijyene Dikkat Etmek 

Kanda bulunan beyaz kan hücreleri sayısının düşük olması, kişiyi enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirmektedir. Bulaşıcı hastalıklara yakalanmamak için ekstra önlem alınması gerekebilmektedir. 

  • Elleri düzenli ve düzgün bir biçimde yıkamak 
  • Soğuk algınlığı veya başka bir bulaşıcı hastalığı olan kişilerden uzak durmak 
  • Yüz maskesi kullanmak 
  • Vücutta bulunan kesik ve yaraların temizliğine özen göstermek 

Takviye Gıda Kullanmak 

Doktorlar bazı hastaların beslenme düzenine ek olarak takviye gıda kullanımını önerebilmektedir. Örnek takviye gıdalar şunlardır: 

  • Ekinezya; soğuk algınlığı, öksürük, solunum yolları enfeksiyonları gibi tekrarlayan enfeksiyon türlerini durdurmaya yardımcı olur. 
  • Astragalus; immünosupresanlar ve kanser kemateropötikleri gibi ilaçların neden olduğu toksiteyi azaltmaya yardımcı olur. {5*} 
  • D vitamini; bağışıklık tepkilerini düzenlemeye yardımcı olur. 
  • Ginseng; makrofajlar, doğal öldürücü hücreler, T ve B hücreleri, dendritik hücreler gibi bağışıklık hücrelerinin tipini düzenleyerek bağışıklık sistemini düzenlemeye yardımcı olur.  
  • Kekik yağı; bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bir yağdır. Mantar önleyici, antibakteriyel, antiviral ve parazit önleyici bileşikleri sayesinde enfeksiyonları önlemeye yardımcı olur. Kekik yağı gibi buhur ve mür yağı da patojenlerle savaşmak için çalışır.  
  • Zencefil kökü ve yağı; antimikrobiyal doğal bir yağdır. Virüslere, bakterilere, parazitlere, kimyasal maddelere ve sigara dumanı gibi stres faktörlerine karşı direnç oluşturmaya yardımcı olur. 

Bağışıklık Sistemi Nasıl Düzelir? Bağışıklık Sisteminin Aşırı Tepki Vermesi Nedir?

Bağışıklığı Güçlendirmek ve Semptomları Azaltmak İçin Yaşam Tarzı Alışkanlıkları Edinmek 

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için beslenme türü ve ek takviyelerin yanında bazı alışkanlıklar edinmek de lökopeni riskini ve semptomlarını azaltmak için önem taşımaktadır. Bu alışkanlıklardan bazıları: 

  • Sağlıklı bir uyku düzeni önemlidir. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkarak düzenli bir uyku alışkanlığı edinilmelidir. Bunun için yatmadan önce kitap okumak, ılık bir duş almak, günlük yazmak veya meditasyon yapmak gibi rahatlatıcı aktiviteler uykuya dalmayı kolaylaştırmaktadır. Daha kaliteli bir uyku için ise yatmadan önce telefon ve bilgisayar kullanmaktan kaçınmak tavsiye edilir. 
  • Baş ağrısı ve yorgunluk gibi semptomları tetikleyecek kafein, sigara, alkol, yüksek şekerli yiyeceklerin tüketiminin kesilmesi ya da azaltılması tavsiye edilir. 
  • Yaşlandıkça azalan fiziksel aktivite bağışıklık sistemini de önemli ölçüde etkiler. Yapılan araştırmalar sonucu fiziksel aktivitesi yüksek 55-79 yaş aralığındaki kişilerin bağışıklık sistemi yaşlanmasının geciktiği görülmüştür. Bu yüzden temiz hava almak ve günlük yürüyüş oldukça önemlidir. {6*} 
  • İş yerinde toksinlere ve kimyasallara mümkün olduğunca az maruz kalınmalıdır. Geçmişte kemoterapi ya da radyoterapi tedavisi alındıysa, hastalığın tekrarlama durumu doktorla konuşulmalıdır. 
  • Yorgunluk ve uyuşukluk gibi belirtiler, depresyon gibi ruh hali ile ilgili belirtilere neden olmaya başlarsa stres yönetim şekilleri, bilişsel davranışçı terapi (BDP) gibi psikososyal destek alınması önerilir.

Kaynaklar

  1. https://ashpublications.org/blood/article/118/21/5279/81834/Leukopenia-in-Patients-with-Iron-Deficiency-Anemia
  2. https://www.urmc.rochester.edu/encyclopedia/content.aspx?ContentTypeID=160&ContentID=35
  3. http://www.antimicrobe.org/e19.asp
  4. https://www.mayoclinic.org/symptoms/low-white-blood-cell-count/basics/definition/sym-20050615
  5. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26916911/
  6. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29517845/

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu