Reklam
Sağlık

Dehidrasyon Nedir? Dehidrasyon Nasıl Önlenir?

Reklam

Dehidrasyon, birçok farklı nedene bağlı olarak vücudun ciddi oranda susuz kalması olarak tanımlanmaktadır. Özellikle yaz aylarında birçok insan sıcak ve nemli havaya maruz kalmaktadır. Bu gibi durumlarda yeterince su tüketmemek, dehidrasyon semptomları da dahil olmak üzere elektrolit dengesizliği gibi sorunlara yol açmaktadır.

Sizi Gün İçinde Daha Enerjik ve İyi Hissettirecek Doğal Detoks Tarifi. Doğal Detoks Kürü Tarifi İçin Youtube Videomuzu İzleyebilirsiniz.

Bazı anketler insanların % 60’ının yeterince su içmediğini ve sıvı kaybı yaşadığını göstermektedir. Özellikle sporcular, açık havada çalışan insanlar, küçük çocuklar, mide ve bağırsak sorunları olanlar ile yaşlıların tümü dehidrasyonun etkilerine karşı daha hassastır. Her gün yeterince su içmek, idrara çıkma sıklığınızı takip etmek ve egzersiz yaptıktan sonra sıvı almak, dehidrasyon semptomlarını ortadan kaldırmak için en önemli adımlardır.

Reklam

Dehidrasyon Nedir?

Dehidrasyon, vücuttaki su miktarında ciddi bir azalma olduğunda meydana gelen sıvı dengesizliğidir. Kaybedilen sıvı miktarına bağlı olarak üç ana dehidrasyon türü vardır. Bu türler şunlardır;

  • Hipotonik      : Sodyum elementi başta olmak üzere yaşanan elektrolit kaybıdır.
  • Hipertonik     : Vücutta yeterli miktarda su olmamasına bağlı olarak gelişen su kaybıdır.
  • İzotonik         : Vücutta hem su hem de elektrolit kaybının yaşanmasıdır.

Bu üç dehidrasyon türü de hafif, orta ve şiddetli olabilmektedir. Hafif şiddetli dehidrasyon vücudun toplam sıvılarının yaklaşık % 2’sini, orta şiddetli dehidrasyon vücut toplam sıvıların % 5’ini, şiddetli dehidrasyon ise vücudun sıvılarının yaklaşık % 10’unu kaybettiği zamanda gerçekleşmektedir.

Şiddetli dehidrasyon, yaşamı tehdit eden acil bir durum olarak kabul edilmektedir.

Dehidrasyon Tepkimesinde Ne Olur?

Dehidrasyon, vücudun normal çalışması için tüketilenden daha fazla sıvıya ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıkmaktadır. Kişi, dehidrasyon tepkimesine girdiğinde yeterli miktarda suya, bir ya da daha fazla elektrolite veya her ikisinin kombinasyonu olan vücut sıvılarına ihtiyaç duymaktadır.

Reklam

Özellikle elektrolitlerin eksikliği, vücutta önemli sorunlar yaratmaktadır. Çünkü elektrotlar, elektrik sinyallerini iletmek, pH’ı dengede tutmak, kalp atış ritmini ve sinir sinyalleri gibi kritik işlevleri sürdürmek  gibi hayati öneme sahiptir. Bu görevlerini yerine getirmesi için de vücutta belirli seviyelerde elektrot olması gerekmektedir.

Vücutta bulunan başlıca elektrolit türleri şunlardır;

Bu elektrolitlerden potasyum, sodyum ve klorür iyonları, vücuttaki su ve elektrot dengelerinin sağlanması açısından oldukça önemli elementler olarak kabul edilmektedir. Bu dengeye hidrasyon denilmektedir. Beyin, merkezi sinir sistemi ve kas sistemi gibi vücudun bölümlerinin sağlıklı çalışması için uygun elektrolit dengesinin ve hidrasyonun olması gerekmektedir. Bundan dolayı bu bölgeler, sıvı kaybında en çok hasar gören bölgelerdir.

Her bir elektrolitin farklı bir görevi ve dehidrasyona katkısı bulunmaktadır. Bu görevleri şöyle sıralayabiliriz;

  • Çok fazla sodyum, bir göz hastalığı olan hipermetriye neden olmaktadır.
  • Potasyum, kalp atışını ve kas fonksiyonlarını düzenlemede kritik bir rol oynamaktadır. Potasyum seviyesinin olması gerekenden fazla veya az olması kalp ritmini ve kan basıncını olumsuz etkilemektedir.
  • Klorür ise vücuttaki diğer sıvıları dengelemeye yardımcı olmaktadır. Vücuttaki klorür seviyesinde önemli bir artış veya azalma ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
  • Magnezyum, kas kasılmaları, kalp ritmi, sinir işleyişi, kemik yapımı ve gücü, sindirim ve protein-sıvı dengesini korumaya yardımcı olmaktadır.

Ayrıca çeşitli hormonlar, vücuttaki elektrolitlerin aktivitesini ve yoğunluğunu kontrol etmektedir. Elektrolitler esas olarak böbrekler ve adrenal bezlerde salgılanmakta ve Rennin, anjiyotensin, aldosteron ve antidiüretik hormonları tarafından kontrol edilmektedir.

Reklam

Dehidrasyon Belirtileri Nelerdir?

Dehidrasyon belirtileri arasında, kişinin kendisini aşırı derecede susamış hissetmesi ilk ve en önemli belirtidir. Bunun dışında boyun veya çenede gerginlik, kabızlık, kusma ve kalıcı kas spazmları en yaygın belirtiler arasında yer almaktadır.

Dehidrasyonun en yaygın semptomları şunlardır;

  • Ağız kuruluğu
  • Uykulu olma
  • Susuzluk
  • İdrar sıklığının azalması
  • Kas güçsüzlüğü
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı
  • İshal

Araştırmalar, dehidrasyonun genel ruh halini ve bilişsel işlevleri kötü etkilediğini de göstermektedir. Özellikle konsantrasyon eksikliğine, görme bozukluklarına, dikkat dağınıklığına, hatırlama güçlüğüne, psiko-motor becerilerinde zayıflama dehidrasyonun en önemli bilişsel işlev belirtileridir.

Aynı zamanda sindirim sorunu yaşamak, dehidrasyon belirtilerinden biridir. Sindirim sistemindeki kasların, düzgün bir şekilde kasılması için yeterli miktarda sıvıya ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden yüksek veya düşük sıvı ve elektrolit seviyeleri ishal, kabız, kramp ve hemoroid gibi sorunlara yol açmaktadır.

Dehidrasyon, yaşlı insanların hastaneye yatırılmasının ana nedenlerinden biridir. Birçok yaşlı insan yaz dönemindeki aşırı sıcaklarda sıvı kaybı ve diğer sağlık sorunlarını yaşamaktadır.

Dehidrasyon belirli bir süre boyunca ilerlerse, yaşanabilecek ciddi sağlık sorunları şunlardır;

  • Aşırı susuz kalma
  • Sinirlilik
  • Bilinç bulanıklığı
  • Aşırı kuru ağız ve mukus zarları
  • Göz batması
  • Terleme eksikliği
  • Gözyaşı eksikliği
  • Çok az veya hiç idrara çıkmama
  • Bebeklerde çökük bıngıldak
  • Düşük kan basıncı
  • Hızlı kalp atışı
  • Ateş
  • Deliryum

Dehidrasyon belirtileri ile hipermetri belirtileri arasında ince bir fark vardır. Hipermetri elektrolit kaybından çok su kaybıyla ilgilidir. {1*} Hipermetri, her zaman tehlikeli değildir fakat bazı semptomları daha belirgin ve şiddetlidir. Hipermetri belirtileri şunlardır;

  • Cilt ısısında artış
  • Kuru mukus zarları
  • Aşırı susuzluk
  • Gözde seğirme
  • Letarji
  • Sinirlilik
  • Bilinç bulanıklığı
  • Kasların veya eklemlerin sertliği
  • Konvulsiyon

Dehidrasyonun Nedenleri Nelerdir?

Dehidrasyon, zayıf bir beslenme alışkanlığından farklı hastalıklara kadar birçok farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Ancak bazı kişiler, dehidrasyon için riskli grupta yer almaktadır. Bu kişileri şöyle sıralamak mümkündür;

  • Küçük çocukların ve bebeklerin sıvı değişim hızı bir yetişkininden yedi kat, metabolizma hızı ise vücut ağırlıklarına göre yetişkinlerden iki kat daha fazladır. Bu nedenle dehidrasyon bebeklerde daha sık görülmektedir.
  • Yaşı ilerlemiş insanlar, susuzluk hissetme yeteneklerini kaybetmekte ve bu durum ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
  • Böbrek hastalığı veya hasarı olan kişilerde, kandaki klorürün düzenlenmesinde ve potasyum, sodyum ve magnezyumun dışarı atılması gerçekleşmeyebilir.
  • Kemoterapi hastaları, uygulanan tedavi nedeniyle kanlarındaki potasyum seviyelerinde değişikliklere ve diğer elektrolit eksikliklerine maruz kalabilmektedir.
  • Kronik hastalığı olan insanlar
  • Ateşi olan veya virüs kapmış hastalar
  • Ameliyattan yeni çıkan hastalar
  • Sporcular
  • Yüksek rakımda yaşayan insanlar
  • Çok sıcak ve nemli koşullarda yaşayan veya çalışanlar
  • Çiftçiler, madenciler, inşaat işçileri ve itfaiyeciler
  • Çok terleyen insanlar
  • Temel mineral ve besin açısından düşük beslenme tarzı olan insanlar
  • İdrara çıkmayı engelleyecek hormonal dengesizlikleri olan insanlar
  • Bazı ilaçları kullanan insanlar

Su Zehirlenmesi Nedir?

Dehidrasyon Doğal Tedavileri

Dehidrasyonu tedavi etmek için birçok doğal tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır;

Her Gün Yeterli Miktarda Su İçmek

Dehidrasyonu tedavi etmenin en hızlı yolu, su içerek rehidrasyon yapmaktır.

Su içmek, terlemeye meyilli olunan sıcak yaz aylarında, dehidrasyonu önlemenin ve yenmenin en etkili yoludur. Sağlıklı elektrolit seviyelerini korumak ve dehidrasyon semptomlarını önlemek için günlük olarak 2-3 litre arası su tüketmek gerekmektedir. Çok yüksek sıcaklara maruz kalmak veya egzersiz yapmak daha fazla su içmeyi gerektirmektedir.

Beslenme alışkanlığı, yaş, fiziksel aktivite seviyesi, vücut ağırlığı gibi etkenlerin hepsi günlük duyulan su ihtiyaç miktarını belirlemektedir. En az üç ile dört saatte bir idrara çıkmak, yeterli kadar su içildiğini göstermektedir. Yeterli miktarda su içilip içilmediği, idrarın renginden anlaşılabilmektedir. İdrarın rengi çok koyu veya açık olmamalıdır.

Antibiyotik, idrar söktürücü, hormon hapları, tansiyon ilaçları ve kanser tedavisi alan insanların da tüketmesi gereken günlük su miktarı normalden fazla olabilmektedir.

Uykudan Önce Su İçmek Neden Önemlidir? Yatmadan Önce Su İçmek Kalp Krizini Önler mi?

Sıvı İçeren Gıdaların Tüketimini Arttırmak

Beslenme alışkanlığına eklenebilecek sıvı oranı yüksek doğal gıdalar şunlardır;

Üstte yer alan gıdalar kadar olmasa da dehidrasyon için önemli olan gıdalardan bazıları ise şunlardır;

  • Muz
  • Üzüm
  • Acı kavun
  • Papaya
  • Marul
  • Çilek
  • Avokado
  • Kabak
  • Domates
  • Turp

Önemli bir konu da sıvı içeren bu gıdalar, yüksek su içeriğine sahip olmakla birlikte değerli elektrolitler açısından da oldukça zengin olmalarıdır.

Alternatif Sağlıklı İçecekleri Tüketmek

Hindistan cevizi suyu gibi düşük şekerli ve su içeren sıvılar potasyum, amino asitler, enzimler ve mineraller gibi hidrasyona katkıda bulunan önemli içeriklere sahiptir. Hindistan cevizi suyunun kimyasal yapısı insan kanına benzemektedir. Bu nedenle dehidrasyonu önlemektedir.

Tüketebileceğiniz sağlıklı ve alternatif içecekler şunlardır;

  • Ev yapımı sebze suları
  • Ev yapımı meyveli ve buzlu içecekler
  • Püre haline getirilmiş ve dondurulmuş meyvelerden yapılan içecekler
  • Bitki çayları
  • Limonlu su
  • Kombucha çayı
  • Hindistan cevizi kefiri
  • Kemik suyu

Alkol, kahve, çay, soda, şekerli ve yüksek kafein içeren içecekler dehidrasyonu artırmaktadır. Bu içecekler, idrara çıkma sıklığı, elektrolit kaybı ve dehidrasyona neden olmaktadır.

Spor Sırasında ve Sonrasında Yeterli Miktarda Su İçmek

Spor sırasında, normal zamanlara göre daha fazla terlendiği için elektrolit dengesi bozulmaktadır. Bu süreci dengelemenin ve dehidrasyonu önlemenin en iyi yolu normalden daha fazla su tüketmektir.

Yoğun antrenman ve egzersiz durumunda, sodyum klorür veya potasyum klorür gibi doğal elektrolitler içeren sıvılar tüketmek oldukça faydalıdır. Çoğu sporcu içeceği şeker ve sentetik tatlandırıcı içermektedir. Bu nedenle bu içecekler yerine hindistan cevizi suyu gibi içeceklerin tüketilmesi daha faydalıdır.

Hastalık Sırasında Dehidrasyonu Önlemek

Kusma, ishal veya yüksek ateşli bir hastalık dehidrasyona neden olmaktadır. Bu semptomlara neden olan bir hastalık sırasında dehidrasyonu önlemek için daha fazla su içilmesi gerekmektedir. Hastalıkların getirdiği dehidrasyon, böbrek taşları, mesane enfeksiyonları, idrar yolu taşları ve kalp yetmezliği gibi komplikasyonlara sebep olmaktadır. Elektrolit içeren içecekler içmek, kronik kusma veya ishal sırasında yardımcı olmaktadır.

Dehidrasyon Yaşamanın Zararları

Orta derece dehidrasyon herkes için tehlikeli olsa da, bebekler, küçük çocuklar ve ciddi bir hastalık atlatan kişiler için çok riskli olabilmektedir. Dolayısıyla özellikle bu kişilerin dehidrasyon semptomlarının daha dikkatli izlenmesi ve gerektiğinde müdahale edilmesi gerekmektedir. İdrar yapma sıklığında seyrekleşme veya durma olursa altta yatan sorunları açığa çıkarmak için doktora gitmek gerekmektedir.

Yaşlı ve hasta insanlar, yaşa ve iltihaplanmaya bağlı gelişen fizyolojik değişiklikler nedeniyle hızla dehidrasyon semptomlarına maruz kalabilmektedir. Bu semptomları besin bozukluğu, idrar kaçırma ve kabızlık olarak sıralamak mümkündür.

Kaynaklar

{1*} https://emedicine.medscape.com/article/241094-overview

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu