Reklam
Sağlık

Aspirinin Yan Etkileri Var Mı? Her Gün Aspirin İçilir mi? Aspirin Yerine 7 Doğal Alternatif

Reklam

Aspirinin Yan Etkileri Var mı? Her Gün Aspirin İçilir mi? Aspirin Yerine 7 Doğal Alternatif Kalp krizi ve felçten korunmak için veya ağrılı iltihaplanma ile başa çıkmak için aspirin tüketimi oldukça yaygındır ancak aspirin tüketimini rutin bir hale getirmeden önce düşünülmesi gerekilen birçok yan etki vardır. Ayrıca, yan etkilerden korunmak için Aspirinden daha güvenli sayılabilecek pek çok doğal alternatif de vardır.

En İyi Doğal Kas Gevşeticiler❓Youtube Videomuzu İzleyerek Bilgi Alabilirsiniz.

NSAID’lerin (steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlar) tehlikeleri hakkında birçok bilimsel çalışma vardır ancak söz konusu aspirin olduğunda uyarılar genellikle göz ardı edilir. Bunun nedeni, aspirinin vücutta iltihaplanmayı ve kanın pıhtılaşmasını destekleyen hormon benzeri maddeleri azaltmak için yaygın olarak bilinen ve sıklıkla başvurulan bir ilaç olması olabilir. Çalışmalar sonucunda, uzun bir süre boyunca düzenli olarak aspirin alan kişilerin kalp ve damar hastalığı açısından büyük bir risk altında olmadığı ancak aspirinin yan etkilerinin hapın faydalarından daha fazla olabileceği tespit edilmiştir.

Reklam

Aspirin Nedir?

Aspirin ilk olarak 1853 yılında keşfedilmiştir ancak 1897’ye kadar tıbbi olarak kullanılmamıştır. Bugün piayasada bulunan küçük beyaz aspirin hapı ise 1915 yılında piyasaya sürülmüştür. Aspirindeki en aktif bileşik olan asetilsalisilik asit söğüt ağacının kabuğundan elde edilir. Yani, aspirin yapımında kullanılan aktif madde fasulye, bezelye, yasemin ve yoncada da bulunur. Eski Mısırlılar, salisilik asidin faydalarını anlamadan çok önce bile ağrıyı hafifletmek için söğüt kabuğu kullanmıştır.

Aspirinin yılda yaklaşık olarak 120 milyar kere kullanıldığı düşünülür ve dünyada en çok kullanılan üç uyuşturucudan biri olarak kabul edilir. Verilere göre aspirin genellikle kalp krizi, göğüs ağrısı veya iskemik inme öyküsü olan kişilerde önleyici tedavi olarak kullanılır. Aspirin ayrıca kanser riskini ve kolorektal kanseri azaltır. İnsanların düzenli olarak aspirin almasının üç ana nedeni vardır: {1*}

  • Ağrıyı gidermek ve iltihabı azaltmak
  • Kalp krizi ve inmeyi önlemek
  • Yüksek ateşi düşürmek

Araştırmalar, aspirin kullanımının bu kadar yaygın olmasının sebebinin kalp krizi ve felç riskini azaltmak için 45-79 yaş arası erkeklere ve 55-79 yaş arası kadınlara önerilmesinden kaynaklandığını gösterir. Aspirin, vücudun enflamatuar tepkilerini ve prostaglandinleri azaltarak çalışır. Prostaglandinler kan pıhtılaşması gibi süreçleri kontrol eden hormon benzeri maddelerdir.

Bu sağlık sorunlarını çözmek için ara sıra bir aspirin almak büyük bir endişe kaynağı değildir ancak uzun bir süre boyunca her gün aspirin almak birçok potansiyel yan etki ve komplikasyonun oluşmasını sağlar.

Reklam

Her Gün Aspirin Alınır Mı?

ABD Gıda ve İlaç İdaresi, ilk defa gelişecek kalp krizi veya felci önlemek için düzenli olarak aspirin almayı önermez. Düzenli aspirin kullanımının mevcut sağlık durumu için gerekli veya doğru olup olmadığı uzman bir doktorla ele alınması gereken bir konudur.

ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü, kalp krizi ve inme gibi ilk kardiyovasküler olayı önlemenin bir yolu olarak düşük doz aspirin kullanmanın yetişkinler belirli bir yaşa gelene kadar gerekli olmadığını ve 40-59 yaş arası kişiler için küçük bir net fayda sağladığını vurgular.

European Journal of Clinical Investigation’da 2016 yılında yayınlanan bir araştırma, damar hastalıklarının önlenmesi için ara sıra aspirin kullanımının uzun süreli düzenli kullanım kadar faydalı olabileceğini kanıtlamıştır.

1997 ile 2000 yılları arasında ara sıra veya düzenli olarak aspirin alan 1.720 çift hastayı incelemiştir. Araştırma sonucunda, ara sıra aspirin kullanan 25-67 kişide ve düzenli aspirin kullanan 69-100 kişide kanama ve inme meydana geldiği bulundu. İnmeye ek olarak, ara sıra aspirin kullanan 32 kişide ve düzenli olarak aspirin kullanan 26 kişide kanser oluşumu meydana geldi. Sonuç olarak, aspirinin uzun süreli ve düzenli kullanımının kalp krizi ve felci önlemede ara sıra kullanmaktan daha iyi olmadığı sonucuna varıldı. {2*}

Aspirinin Yan Etkileri Nelerdir?

Her gün aspirin kullanmanın insan sağlığına zararlı olabilecek birçok yan etkisi vardır.

Reklam

Böbrek Yetmezliği

Araştırmalar düzenli aspirin kullanımının analjezik nefropati adı verilen bir böbrek hasarı oluşturabileceğini gösterir. Analjezik nefropati, aspirin gibi analjezik ilaçların uzun süreli düzenli alımından kaynaklanan kronik böbrek yetmezliğini tanımlar. Analjezik nefropati çoğu zaman acil semptomlar geliştirmeden sessizce gelişir ve ölümcül böbrek yetmezliğine veya günlük böbrek diyalizi ihtiyacına yol açar.

Kore Aile Hekimliği Dergisi’nde yayınlanan kanıtların 2016 yılında gözden geçirilmesi, yüksek dozlarda uzun süreli aspirin kullanımının böbrek yetmezliği ile ilişkili olabileceğini buldu. Bir başka çalışma ise asetaminofen ve aspirinin karıştırılmasının, yalnızca aspirin kullanmaktan daha fazla böbrek toksisitesi ile ilişkili olduğunu göstermiştir. {3*}

Avrupa Kalp Yetmezliği Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma, aspirinin böbrekler üzerindeki etkilerinin doza bağlı olarak gelişebileceğini ve özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda 80 miligramdan yüksek dozlarda aspirinin yan etki geliştirebileceğini gösterir. {4*}

Karaciğer Yetmezliği

Düzenli olarak kullanılan aspirin karaciğer tarafından emilir ve bu da karaciğer hastalığına veya yetmezliğine yol açabilir. Georgetown Üniversite Hastanesinde yürütülen bir 2014 vaka raporu, yüksek doz aspirinin potansiyel olarak hepatotoksik (karaciğer hasarına neden olan) bir ajan olabileceğini bulmuştur. {5*}

Yüksek doz aspirinle tedavi edilen 41 yaşındaki bir hasta, aspirin tedavisinin kesilmesiyle akut karaciğer hasarında iyileştirme geliştirmiştir.

Karaciğer sağlığı ve detoksu hakkında bilgi almak için 6 Adımda Karaciğer Detoksu yazımızı okuyabilirsiniz.

Ülser

Amerikan Gastroenteroloji Koleji’ne göre, mide ülserlerinin ikinci önde gelen nedeni, mide astarının tahriş olmasına ve ağrılı yaraların oluşumuna yol açan düzenli aspirin kullanımıdır. Ayrıca, ülsere sahip kişilerde düzenli aspirin kullanımı, kanamalı ülserler ve perfore ülserler dahil olmak üzere çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. {6*}

Journal of Multidisipliner Healthcare tarafından yayınlanan araştırma, aspirin tedavisiyle ilişkili gastrointestinal yan etkilerin, gastrointestinal ülserli hastalarda önemli bir komplikasyon olduğuna işaret eder. Araştırmacılar, aspirin ve Helicobacter pylori’nin her ikisinin de ülser gelişimine önemli katkıda bulunduğunu bulmuştur. {7*}

Tinnitus ve İşitme Kaybı

Tinnitus, genellikle işitsel duyumlarınızı ve kulaklarınızın yakınındaki sinirleri etkileyen altta yatan bir bozukluğun belirtisi olan kulak çınlamasıdır. Tinnitus, aşırı aspirin kullanımı toksisitesinin erken bir belirtisi olarak kabul edilir. {8*}

Harvard Tıp Fakültesi’nde yapılan sistematik bir incelemeye göre, rutin olarak aspirin kullanan 45-79 yaş grubunda %13-68 oranında işitme kaybı görülür.

Araştırmacılar, günde 1.95 gram aspirin dozunun, işitme söz konusu olduğunda daha kötü sonuçlarla ilişkili olduğunu buldu. Araştırmaya göre yan etkilerin doza bağlı gelişir ve aspirin kullanımının azaltılmasıyla ortadan kaldırılabilir. {9*}

Hemorajik İnme

Bazı insanlar kalp krizi ve felci önlemek için her gün aspirin alsa da aspirin kullanımının bazı durumlarda yarardan çok zarar verebileceği düşünülür. Felçler bazı vakalarda beyinde gerçekleşen kanamadan kaynaklanabilir ve kan sulandırıcı aspirin almak sorunu daha da şiddetlendirerek kalıcı beyin hasarına ve hatta ölüme yol açabilir.

Çalışmalar, aspirin kullanımına bağlı majör kanama riskinin düşük olduğunu göstermiş olsa da ikincil bir koruyucu önlem olarak aspirine geçmeden önce aspirin yan etkileri arasında kalp krizi ve inme riskleri bulunduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Reye Sendromu

Reye sendromu, özellikle beyin ve karaciğer olmak üzere çocukların hayati organlarına zarar veren ölümcül bir sağlık durumudur. Araştırmalar, Reye sendromunun son derece nadir olduğunu ancak genellikle ölümcül olduğunu ve vakaların yaklaşık %30-40’ının beyin sapı işlev bozukluğu nedeniyle ölüme yol açtığını gösterir. {10*}

Reye sendromu en çok grip veya su çiçeğinden iyileşen çocukları ve gençleri etkiler. Araştırmacılar, ilacın duyarlı bireylerde bir yardımcı faktör olarak hareket ettiğini öne sürüyor, bu nedenle viral enfeksiyonu olan çocuklara ve gençlere asla aspirin verilmemelidir.

Drug Safety’de yayınlanan araştırma, hastalık şiddetinin aspirin dozuna bağlı olabileceğini düşündürse de viral bir enfeksiyon varlığında hiçbir aspirin dozunun güvenli kabul edilemeyeceğini vurgular. {11*}

Aspirinle Etkileşime Giren İlaçlar Nelerdir?

Aspirin, reçeteli veya reçetesiz diğer ilaçlarla, vitaminlerle ve bitkisel takviyelerle etkileşime girebileceği için olası etkileşimler hakkında doktorunuza danışmanız gerekir. Aspirinin vücudunuzda çalışma şeklini etkileyebilecek bazı ilaçlar vardır:

  • Artrit ilaçları
  • Kronik gut hastalığı semptomlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar
  • Tansiyon ilaçları
  • Kan sulandırıcılar ve kan pıhtılarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar
  • Steroid ilaçları
  • Nöbet tedavileri için kullanılan ilaçlar

Bazı insanlar uzun süreli aspirin kullanımından kaynaklanan komplikasyonlara karşı daha hassastır, bu nedenle aspirinin bu kişiler tarafından günlük veya yüksek dozlarda alınmaması gerekir:

  • Kalp yetmezliği
  • Böbrek veya karaciğer hastalığı
  • Astım
  • Mide ülseri
  • Kanama, kan pıhtıları veya pıhtılaşma bozuklukları
  • Kontrolsüz hipertansiyon
  • Diyabet

Aspirin veya diğer NSAID’lere (Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar) alerjisi olan kişilerin, rinit ve astım öyküsü olan kişilerin asla aspirin almaması gerekir. Yaygın aspirin alerjisi belirtileri arasında kurdeşen, şişlik, hırıltı vardır, ciddi vakalarda şok da görülebilir.

Günde üçten fazla alkollü içecek tüketenlerin aspirin almaması, hamile ve emziren kadınların da doktor tavsiyesi dışında aspirin kullanmaması gerekir.

Aspirin Nasıl Kullanılır?

Aspirin, ağrı ve şişliği gidermek, kardiyovasküler olayları azaltmak gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Yaygın olarak aspirin ile ele alınan bazı ağrı türleri arasında adet krampları, baş ağrıları, romatoid artrit ve burkulmalar bulunur.

Aspirin dozları günde 50 miligram ve 6.000 miligram arasında değişir. Günlük olarak düşük doz aspirin kullanımı, kalp veya damar hastalığı, zayıf kan akışı, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve şeker hastalığı olan kişilere yaygın olarak önerilir. Sigara içenler ve kalp krizi, inme veya kan pıhtısı geçirmiş kişiler de düşük doz aspirin alabilir.

Ağrıları doğal yollarla geçirmek için Kronik Ağrı Sendromu ve Doğal Tedavi Yöntemleri yazımızı okuyabilirsiniz.

Aspirin Yerine Kullanılabilecek Doğal Alternatifler Nelerdir?

Aspirini düzenli olarak kullanarak birçok yan etkiye maruz kalmak yerine aspirin yerine geçebilecek doğal yollara başvurabilirsiniz.

Antiinflamatuar Diyet

İltihabı ve şişliği azaltmak için aspirin kullanıyorsanız, aspirin kullanmadan iltihabı azaltmak için diyetinizde değişiklikler gerçekleştirebilirsiniz. Öncelikle, işlenmiş gıdaları, ilave şeker içeren gıdaları ve çok fazla kafein içeren gıdaları diyetinizden çıkartmanız gerekir. Bunun yerine, sağlığınızı iyileştiren ve iltihaplanmayı azaltan yiyecekler yemeye odaklanabilirsiniz: {12*}

İltihaba iyi gelen diğer gıdalar hakkında bilgi almak için İltihaba İyi Gelen Bitkiler Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.

Zencefil

Düzenli olarak zencefil tüketmek kalp krizi ve felci önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, zencefilin sağlık yararları arasında ağrı önleyici ve iltihap önleyici özellikler bulunur. Zencefildeki en terapötik bileşen olan gingerol, duyusal sinir uçlarında bulunan reseptörler üzerinde hareket ederek ağrıyı hafifletir.

Araştırmalar, ağrı ve iltihaplanmayı azaltma kabiliyeti nedeniyle, zencefilin genellikle artrit ve romatizma gibi dejeneratif durumlarda ve hipertansiyon ve ateroskleroz gibi kardiyovasküler bozukluklarda doğal bir terapi olarak kullanılabileceğini gösterir. {13*}

Zerdeçal

Araştırmalar, zerdeçalın faydalarının anti-inflamatuar ilaçlar, antikoagülanlar ve ağrı kesicilerin ötesine geçtiğini gösterir. Ayrıca, zerdeçalın aşırı miktarda alınmadığı sürece bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. {14*}

Araştırmalar, zerdeçaldaki en yararlı bileşik olan kurkuminin anti-trombotik aktivitelere sahip olduğunu ve günlük zerdeçal tüketiminin antikoagülan durumunu korumaya yardımcı olabileceğini gösterir. Journal of Medicinal Food’da yayınlanan bir meta-analiz, günde 1.000 miligram kurkuminin artritli hastalarda ağrıyı etkili bir şekilde hafiflettiğini bulmuştur. {15*}

Zerdeçal hakkında daha fazla bilgi almak için Zerdeçal Faydaları Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.

Tarçın

Tarçın, iltihap önleyici ve kalp sağlığını koruyucu özelliklere sahiptir. Çalışmalar, tarçının yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyeleri de dahil olmak üzere kalp hastalığı için çeşitli risk faktörlerini azaltabileceğini gösterir.

Araştırmalar, tarçının doğal bir kan pıhtılaştırıcısı olarak çalıştığını ve kan dolaşımını artırdığını gösterir. Ayrıca, vücudun kalp krizi ve inmeyle savaşabilmesi için kalp hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. {16*}

MSM (Metilsülfonilmetan)

MSM, vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Ayrıca yaralanmalar, ameliyatlar, egzersiz ve stresli olaylardan sonra iyileşmesini sağlar. MSM takviyeleri genellikle kronik ağrı, kas krampları, yüksek tansiyon ve göz iltihabını hafifletmek için kullanılır.

MSM, kaslardaki sert, lifli doku hücrelerinin onarımına yardımcı olarak iltihaplanma ile savaşır. Araştırmalar, MSM’nin ayrıca kaslardaki hücre duvarlarının esnekliğini ve geçirgenliğini geri kazanmaya yardımcı olduğunu ve daha kolay onarılmalarına yardımcı olduğunu gösterir. {17*}

Bromelain

Ananasta bulunan bromelain enzimi, genellikle artrit gibi durumlarda iltihaplanmayı tedavi etmek için kullanılır. Araştırmalar, ameliyat sonrası ağryı, şişliği, eklem ağrısını ve sinüslerin iltihaplanmasını gidermek için bromelain kullanılabileceğini söyler.

Biomedical Reports’ta yayınlanan araştırma, bromelainin sağlık açısından iki büyük faydasının, anti-enflamatuar ve anti-trombotik etkileri olduğunu gösterir. Kan dolaşımını etkili bir şekilde artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. {18*}

Magnezyum

Araştırmalar magnezyum eksikliğini hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, böbrek ve karaciğer hasarları, kas krampları, sağlıksız bağışıklık sistemi ve migren baş ağrıları gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirmiştir. {19*}

Magnezyum takviyeleri almak kan basıncı seviyesini destekler ve hipertansiyonu önler. Journal of Clinical Hypertension’dan yapılan araştırmalar, koroner kalp hastalığı, iskemik inme ve kardiyak aritmiler gibi kalp rahatsızlıklarının magnezyum alımı ile önlenebileceğini veya tedavi edilebileceğini gösterir. {20*}

Magnezyum faydaları hakkında daha fazla bilgi almak için Magnezyumun Kullanım Alanları Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.

Kaynaklar

  1. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30515899/
  2. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26640116/
  3. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5122661/
  4. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18794027/
  5. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4435341/
  6. http://s3.gi.org/patients/pdfs/ulcerprotect.pdf
  7. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3970722/
  8. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2672263/
  9. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4472336/
  10. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17523700/
  11. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17147458/
  12. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3084409/
  13. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3665023/
  14. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22531131/
  15. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5003001/
  16. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4466762/
  17. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5372953/
  18. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4998156/
  19. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4586582/
  20. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22051430/

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu