Reklam
Sağlık

AIDS Nedir? HIV Tedavisi Nasıl Yapılır?

Reklam

HIV veya “İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü” olan bu virüs, tedavi edilmediği zaman ilerleyerek AIDS’e dönüşmektedir. AIDS bulaşıcı olması nedeniyle çağımızın en önemli ve tehlikeli hastalıklarından birisidir. Temel olarak bağışık sisteminin doğru çalışmasına engel olarak yaşamsal sistemleri tehdit etmektedir. AIDS virüsünü kapmış bir insanın bağışıklık sistemindeki sorun, enfeksiyon ve diğer hastalıklara karşı vücudun normal olan savunma sistemini sekteye uğratmaktadır.

HIV virüsü temel olarak cinsel birleşme, kan gibi vücut sıvıları ile bulaşan, enfeksiyona bağlı bir virüstür. Ayrıca hamilelik, doğum veya emzirme gibi yollarla anneden çocuğa bulaşabilmektedir. AIDS hastalığının bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Ama hastalığın ilerlemesi ve bağışıklık sistemine hasar vermesi ilaçlar sayesinde önemli ölçüde yavaşlatılabilmektedir.

Reklam
AB Kan Grubu Diyeti Nasıl Yapılır? Yaparken Nelere Dikkat Edilir? Detaylı Bilgi Almak İçin Youtube Videomuzu İzleyebilirsiniz.

HIV/AIDS Belirtileri Nelerdir?

HIV/AIDS gibi uzun yıllar boyunca seyredebilen ve evrelere göre farklı semptomlar gösterebilen bir hastalıktır. Bu nedenle hastalığın belirtileri, evrelerine göre çeşitlilik göstermektedir.  Bu evreler sırasıyla:

  • Birincil (akut) Enfeksiyon,
  • Klinik Gizli Enfeksiyon
  • Semptomatik Enfeksiyon olarak sıralanmaktadır.

Her bir evrenin belirtileri ise şöyledir:

Birincil Enfeksiyon (Akut HIV)

HIV virüsünün vücuda girmesinden sonraki 2 ila 4 hafta boyunca gösterdiği ilk semptomlar, gribe benzemesi açısından risklidir. Kişinin, HIV virüsünü kaptığının anlaşılması bu aşamada oldukça önemlidir ve kişi, gribal bir hastalık kaptığını düşünerek genellikle doktora başvurmaz. Birincil yani akut HIV enfeksiyonu olarak bilinen bu evre, birkaç hafta sürebilmekte ve olası belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Ateş
  • Baş ağrısı
  • Kas ağrıları ve eklem ağrısı
  • Döküntü
  • Boğaz ağrısı ve ağız yaraları
  • Şişmiş lenf bezleri (Genellikle boyun bölgesinde)
  • İshal
  • Kilo kaybı
  • Öksürük
  • Gece terlemeleri

Bazı vakalarda, bu belirtiler çok hafif görülebilmektedir. Bu nedenle şüpheli bir temas durumunda test yaptırmak oldukça önemlidir. Ayrıca önemli bir noktada HIV virüsünün bu aşamadaki yayılma hızı, diğer aşamalara göre daha fazladır.

Reklam

Bağışıklık Sistemi Nasıl Düzelir? Bağışıklık Sisteminin Aşırı Tepki Vermesi Nedir?

Klinik Gizli Enfeksiyon (Kronik HIV)

Hastalığın kronik aşamaya geçtiği bu noktada, vücuttaki beyaz kan hücrelerinde HIV virüsü hala aktiftir ancak genellikle hiçbir belirti görülmemektedir.

Semptomatik HIV Enfeksiyonu

Bu evrede HIV virüsü artık vücutta çoğalmış ve bağışıklık hücrelerini yok etmeyi hızlandırmıştır. Bazı belirtiler hafif olabileceği gibi bazı belirtiler ağır şekilde kendini gösterebilmektedir.

  • Ateş
  • Halsizlik
  • Lenflerin şişmesi
  • İshal
  • Zayıflama
  • Pamukçuk olarak bilinen oral maya enfeksiyonu oluşması
  • Zona (herpes zoster)
  • Zatürre

HIV Virüsünün AIDS Hastalığına Dönüşmesi

HIV virüsünün pozitif olduğu kişilere, antiviral tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Eğer bir kişiye, HIV virüsünü kaptıktan sonra doğru bir tedavi uygulanmazsa 8 ila 10 içinde, bu enfeksiyon AIDS’e dönüşmektedir. HIV virüsünün temel olarak vücuda olan en büyük zararı, hastalıklarla savaşan beyaz kan hücrelerinden CD4 T hücrelerini yok etmesidir. Bir kişide ne kadar az CD4 T hücresi varsa bu durum, o kişinin bağışıklığının o kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Amerika’da yapılan araştırmalar göstermiştir ki HIV virüsünü taşıyan kişilere doğru tedavi uygulandığında AIDS’e dönüşme hızı oldukça yavaşlamaktadır.

Bu enfeksiyonun AIDS’e dönüşme aşamasındaki belirtileri şöyledir:

Reklam
  • Terleme
  • Titreme
  • Düzenli ateşlenme
  • Kronik ishal
  • Şişmiş lenf bezleri
  • Dilde veya ağızda kalıcı beyaz lekeler veya olağandışı lezyonlar
  • Sürekli yorgun hissetme
  • Zayıflama
  • Kilo kaybı
  • Deride dökülme

HIV Virüsü Nasıl Bulaşır?

HIV virüsünün bir kişiden diğerine bulaşmasında kan, meni veya vajinal salgılar rol oynamaktadır.  Bu da birkaç farklı şekilde gerçekleşebilmektedir:

  • Seks Yapmak: HIV virüsünü kapmış yani enfekte olmuş bir kişiyle seks yapmak, bu virüsünü bilinen en hızlı yayılma şekillerinden birisidir. Bu nedenle seks yaparken kondom ile korunmak son derece önemlidir.
  • İğne Kullanımı: Özellikle sağlık sektöründe kullanılan iğne, şırınga ve benzeri aletler doğru şekilde kullanılmadığı taktirde, enfekte olan bir kişinin kanındaki virüsü başka kişilere kolayca bulaştırabilmektedir.
  • Kan Nakli: Günümüzde artık çeşitli testler yapılıp, önlemler alınmış olsa da kan nakli sırasında, HIV virüsünün bulaşma ihtimali oldukça yüksektir.
  • Hamilelik, Doğum veya Emzirme: Enfekte olan bir anne, taşıdığı virüsü farkında değilse hamilelik, doğum veya emzirme sürecinde bu virüsü bebeğine bulaştırabilmektedir. Günümüzde artık HIV pozitif olan ve hamilelik sırasında enfeksiyon tedavisi gören annelerin bu hastalığı bebeklerine bulaştırma oranı oldukça düşmüştür.

HIV virüsünün bulaşması konusunda hala yanlış düşünceler bulunmaktadır. HIV virüsüne sahip bir kişiye dokunarak, kucaklaşarak, dans ederek veya tokalaşarak bu virüsü kapmanız mümkün değildir. Ayrıca HIV virüsü hava veya su yoluyla yayılmamaktadır. Böcek ısırması ile başka bir kişi enfekte olmamaktadır.

HIV virüsünün bulaşıcı olmasında herhangi bir yaş aralığının, ırkın veya cinsiyetin önemi yoktur. HIV virüsü taşıyan bir kişinin kan, meni gibi salgılarına maruz kalan her insan bu virüsü kapabilmektedir.

Genital Siğil Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

HIV Virüsünün Neden Olduğu Hastalıklar

HIV virüsü nedeniyle enfeksiyon kapmış bir kişinin bağışıklık sistemi zaman içerisinde zayıflamaktadır. Sadece AIDS değil diğer birçok hastalık da bu virüsle beraber ortaya çıkabilmektedir.

  • Pneumocystis Pnömonisi (PCP): Bir tür mantar enfeksiyonu olan PCP, birçok AIDS hastasında sıklıkla görülmektedir.
  • Pamukçuk: HIV ile ilişkisi bilinen en yaygın enfeksiyon türüdür. Ağız, dil, yemek borusu veya vajinada iltihaplanmaya neden olmaktadır.  Enfeksiyonun ilerlemesi durumunda vücudun belirli bölgelerinde, pamukçuğa benzeyen beyaz bir katman oluşmaktadır.
  • Tüberküloz: HIV ile ilişkili en yaygın enfeksiyonlardan birisi tüberkülozdur.
  • Sitomegalovirüs: Bu yaygın herpes virüsü tükürük, kan, idrar, meni ve anne sütü gibi vücut sıvılarıyla bulaşmaktadır. Bu virüs, sağlıklı bir bağışıklık sisteminde uyku durumuna geçmektedir. Kişinin bağışıklık sistemi zayıfladığı an, virüs yeniden aktifleşerek organlara zarar vermeye başlamaktadır.
  • Kriptokokal Menenjit: Menenjit, beyni ve omuriliği çevreleyen zarların ve sıvıların iltihaplanmasıdır. Kriptokokal menenjit de HIV ile ilişkili yaygın bir merkezi sinir sistemi enfeksiyonudur.
  • Lenfoma: Bu kanser türü, tıpkı HIV gibi beyaz kan hücrelerinde başladığı için birbirlerini tetikledikleri düşünülmektedir.
  • Kaposi Sarkomu: Kan damarlarının duvarlarında ortaya çıkan tümörler, bu hastalığın en genel tanımıdır. HIV virüsünün neden olduğu sorunların uzun vadede bu hastalığa neden olma olasılığı yüksektir.
  • Nörolojik Komplikasyonlar: HIV virüsü, merkezi sinir sistemine etki ederek zaman içerisinde kafa karışıklığı, unutkanlık, depresyon, anksiyete ve yürüme güçlüğü gibi nörolojik semptomlara neden olabilmektedir.
  • Böbrek Hastalıkları: Böbreklerdeki fazla sıvının ve atıkların idrar yoluyla vücuttan atılmasını sağlayan filtreler, HIV virüsüne bağlı olarak iltihaplanabilmektedir. Bu durum, ciddi böbrek hastalıklarının tetiklenmesine neden olmaktadır.

Herpes (Uçuk) Nedenleri ve Tedavisi, Herpes Nasıl Geçer?

HIV Virüsünden Korunma Yolları Nelerdir?

HIV virüsünden, diğer tüm hastalıklar gibi bilinçli olarak ve kurallara uyarak korunmak mümkündür.

  • Cinsel Yaşam: Genellikle tek eşli veya korunarak yapılan seks, kişinin HIV veya benzeri birçok virüse karşı korunmasındaki en önemli etkendir. Özellikle birden fazla kişiyle, düzenli olarak seks yapan kişilerin HIV virüsünü kapma olasılığı oldukça yüksektir.
  • Açık Yaralar: Vajina bölgesi gibi hassas bölgelerdeki açık yaralar, HIV gibi virüslerin bulaşma hızını arttırmaktadır. Bu tip yaraları hızlı bir şekilde tedavi ettirmek önemlidir.
  • Sağlıklı ve Düzenli Yaşamak:  HIV virüsünün bulaşma hızının en yaygın olduğu kişiler, uyuşturucu kullanan kişilerdir. Ayrıca sağlıksız bir şekilde yaşayan insanların bu tip virüslere karşı vücutları açık bir tehdit olarak görülmektedir.

HIV testi pozitif çıkan insanların, doğru beslenme ve tedavi ile yaşam kalitelerini arttırdıkları bilinmektedir. Günümüzde artık birçok ilaç ve tedavi şekli HIV virüsünün ilerlemesini ve AIDS hastalığının kişiye zarar vermesini büyük ölçüde engelleyebilmektedir.

Kaynaklar

  1. https://www.hiv.gov/hiv-basics/hiv-testing/learn-about-hiv-testing/hiv-testing-overview
  2. https://www.cdc.gov/hiv/basics/pep.html
  3. https://www.cdc.gov/hiv/basics/whatishiv.html
  4. https://www.hiv.gov/hiv-basics/hiv-testing/learn-about-hiv-testing/who-should-get-tested
  5. https://www.hiv.gov/hiv-basics/overview/about-hiv-and-aids/what-are-hiv-and-aids
  6. https://www.cdc.gov/hiv/basics/livingwithhiv/opportunisticinfections.html

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu