Reklam
Sağlık

Lizin Faydaları Nelerdir? Lizin Hangi Besinlerde Bulunur?

Reklam

Lizin amino asidi, soğuk algınlığından kansere kadar çeşitli hastalıkların tedavilerine yardımcı olan bir protein yapı taşı olarak bilinmektedir. Bilim insanları yıllarca herpes (uçuk) virüsünü tedavi edebilmek için lizin kullanmıştır. Ayrıca anksiyeteden diyabete kadar pek çok hastalığın tedavisinde de lizinden faydalanılmaktadır.

Güçlü Bir Bağışıklığa Sahip Olmanız İçin Gereken Vitaminler İçin Youtube Videomuzu İzleyebilirsiniz.

Bu amino asit, besinler haricinde ek takviye edici gıda şeklinde de vücuda alınabilmektedir. Besinlerle ve ek formlarda alınan lizinin faydaları saymakla bitmemektedir.

Reklam

Lizin Nedir?

Lizin, vücudun sentezleyemediği ve besinler ile dışarıdan alınması gereken bir amino asittir. Amino asitler, proteinin yapı taşlarıdır ve büyüme dahil vücudun pek çok iç içleyişinin düzgün çalışabilmesi için gereklidir. Lizin ilk olarak 1889’da bir Alman bilim insanı olan Heinrich Edmund Drechsel tarafından keşfedilmiştir. Dreschel, amino asidi kazeinden (süt proteini) izole edebilmiştir. Molekülün tam yapısı ise tam olarak üç yıl sonra kaydedilmiştir.

Doğadaki amino asitlerin yaklaşık %20’si protein oluşumu ve büyüme için gereklidir. Bu amino asitlerin de yaklaşık 20 tanesi içerisinden 10 tanesi vücut tarafından üretilebilmektedir. Geriye kalan amino asitler ise temel amino asitler olarak adlandırılmaktadır. Bunun nedeni insanların sağlıklı kalabilmek için bu temel amino asitleri tüketmelerinin zorunlu olmasıdır.

Amino asit eksiklikleri, hücrelerin bozulmasına neden olmakta ve büyük sorunlara yol açabilmektedir. Bu yüzden insanların öğünlerinde ve uygulayacakları diyetlerde amino asitleri yeterince almaları gerekmektedir. Halk arasında özellikle lizin ve glutamin eksikliği yaygındır. Besinler ya da ek gıdalar ile bu amino asit eksiklikleri tamamlanmalıdır.

Esansiyel amino asitler çoğunlukla streoizomerlerdir (aynı atom yapısında fakat yapısal konfigürasyonu farklı olan bileşikler). Bu amino asitlerin hem D- hem de L- biçimleri vardır ve L- biçimi protein sentezinde kullanılmaktadır. Dışarıdan alınan bu amino asite kısaca “lizin” denilmektedir.

Reklam

Lizinin faydaları arasında en bilineni uçuk tedavilerinde kullanılması ve mükemmel bir anti-anksiyete özelliği bulunmasıdır. Ek takviye olarak ağızdan alınabilmekte fakat vücut tarafından en iyi şekilde besinlerden alındığında emilmektedir. Lizin en çok et, fasulye, peynir ve yumurta çeşitlerinde bulunmaktadır.

L- Lizin özellikle, yağ asitlerini enerjiye dönüştüren ve aynı zamanda kolesterol seviyelerini düşüren karnitin oluşumunda önemli bir yere sahiptir. Lizin aynı zamanda kalsiyumun emilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca kemiklerin ve bağ dokusunun (cilt dahil) korunmasına yardımcı olan kolajen oluşumunda da etkin bir özelliğe sahiptir.

Anksiyete Nedir? Anksiyete Nasıl Geçer? 😣 Anksiyete İçin Doğal Tedavi Yöntemleri İçin Buraya Tıklayın.

Lizinin Faydaları Nelerdir?

Lizini hastalıklarla doğal bir şekilde mücadele eden bir ajan olarak adlandırabilmek mümkündür. Lizin hakkındaki araştırmalar oldukça yenidir ve faydaları hakkındaki çalışmalar devam etmektedir. Lizinin bilinen faydaları ise şunlardır:

Herpes Virüsünün Bulaşmasını ve Yeniden Oluşmasını Engellemeye Yardımcı Olur

Lizin bilindiği üzere doğal bir soğuk algınlığı ilacı özelliklerine sahiptir. Uçuklar HSV-1 olarak da adlandırılan herpes simpleks-1 virüsünün bir sonucudur ve 50 yaşın altındaki kişilerin yaklaşık %67’si, hiçbir zaman semptom göstermeseler bile bu virüse yakalanmaktadır. HSV-2, taşıyıcıların %85’inin sahip olduklarının farkında bile olmadığı genital herpesten sorumlu olan herpes virüsüdür.

Konuyla ilgili araştırmalar, tutarsız sonuçlar gösterebilse de uçuk (herpes) tedavisi için L- Lizin kullanan insanların çoğu bu amino asiti oldukça etkili bulmaktadır. Araştırmalardan bazıları L- Lizinin HSV salgınlarının sayısını azalttığını gösterirken bazı araştırmalar da lizinin salgın sıklığına etki etmese de hastalığın daha kısa sürede bitmesine yardımcı olduğunu belirtmektedir.

Reklam

Uzmanlar, lizinin herpes salgınlarının oluşumunu tamamen ortadan kaldırmadığını belirtseler de uçuk oluşumunun sıklığını azalttığı ve hasta geçirilen süreyi kısalttığı konusunda hemfikirlerdir.

L- Lizini şifalı bitkiler ve çinko ile birleştiren bir kremin etkilerini araştıran bir çalışmanın sonucuna göre hastaların %87’sinin tedavilerinin altıncı gününde uçukları ortadan kaybolmuştur. Bu oldukça etkili bir sonuçtur çünkü uçukların iyileşme süresi genellikle 21 gündür. {1*}

Lizinin uçuklar ile nasıl savaştığı tam olarak bilinememektedir. Bu konudaki genel görüş vücutta küçük miktarlarda üretilen başka bir amino asit olan arginin ile etkileşime girme şekli sonucunda fayda sağladığıdır. Arginin, herpes virüsünün etkinliğini arttırmakta fakat lizin ile etkileşime girdiğinde virüsün etkisi azalmaktadır.

L-lizin, uçuklara neden olan HSV-1 virüsü ile birlikte aynı etkileşimi kullanarak HSV-2’nin neden olduğu genital herpesin hafifletilmesine potansiyel olarak yardımcı olabilmektedir. Bu konudaki araştırmalar kesin olmamakla birlikte hala devam etmektedir.

Kanser Tedavisinde Etkilidir

Bilim insanlarının kanser tedavisinde doğal yöntemleri aramalarının nedeni, kemoterapi ve radyasyon gibi geleneksel kanser tedavi yöntemlerinin hastalıklı hücreler ile birlikte sağlıklı hücreleri de yok etmesidir. Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmacılar gıdaların ve doğada bulunan besin maddelerinin istenilen iyileşmeyi yapabileceği konusunda daha fazla yol keşfettikçe, bu alanda son zamanlarda büyük adımlar atılmıştır. Bu araştırmalardaki amaç iyi hücreleri öldürmeden kötü hücreleri yok etmektir.

2007’de Florida Eyalet Üniversite’sinde yapılan çalışmalarda araştırmacılar, kanserde bulunanlar gibi DNA’nın hasarlı iplikçikleri üzerindeki “lizin konjugatlarının” etkilerini incelemişlerdir. {2*} Temel olarak bu madde içerideki hasarlı noktayı bulabilmekte ve hasarlı kısmın tamamen parçalanmasına neden olabilmektedir. Hücre genellikle bu hasarı onaramamakta ve bu da hücrelerin ölümüne yol açmaktadır.

Lizin hakkındaki araştırmalar arttıkça bu amino asitin kanser tedavisindeki potansiyel gücü iyice ortaya çıkmaktadır. Lizin konjugatlarının kanser öldürme yeteneği, yalnızca belirli ışık türlerine maruz kaldığında etkinleşmektedir. Bu bilgi sayesinde araştırmacılar ve doktorlar tedaviyi kanser hücrelerinin en yoğun olduğu bölgeye enjekte etme olanağına sahip olmaktadır.

2014 yılında farelerdeki kanser vakalarına karşı bir lizin oksidazı (bir enzim) test edilmiştir. {3*} Bu araştırma sonucunda lizin oksidazı enjeksiyonu ardından hiç ölüm gerçekleşmemiştir ve katı tümörlerin önemli oranda küçülmelerini sağlamıştır. Bu bağlamda kolorektal kanser tedavisi için geleceğe yönelik umut verici bir gelişme meydana gelmiştir.

Lösemi gibi kemik iliği ile ilgili kanserlerde de L- Lizinin faydaları araştırılmıştır. Yapılan bir çalışmada araştırmacılar, lizin enjeksiyonunun kanserli hücrelerdeki DNA ve RNA hasarını önlediğini öne sürmektedir. {4*}

Anksiyete ve Diğer Psikolojik Rahatsızlıkların Belirtilerini Azaltır

Anksiyete yani kaygı durum bozukluğunu azaltmak için B vitamini, magnezyum ve omega-3 yönünden zengin besinleri tüketmek ve lizin kullanımını arttırmak gerekmektedir. Ayrıca lizin, anksiyeteye iyi gelen proteinin vücuda emilimini kolaylaştırmaktadır.

Lizin, kalsiyumun emilimini kolaylaştırmasının yanı sıra bir serotonin resöptörü gibi hareket etmektedir. Böylece vücuttaki mutluluk hormonu salgısı artmaktadır. Bu araştırma, özellikle, L-lizinin, ishal de dahil olmak üzere stres kaynaklı anksiyete etkilerini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. {5*}

Araştırmalara göre buğday ürünlerinin temel gıda maddesi olduğu gelişmekte olan ülkelerdeki insanların birinci dünya ülkelerindeki vatandaşlara göre Lizin eksikliği yaşama olasılığı daha yüksektir. {6*} Araştırmalar, buğday odaklı beslenen ülkelerdeki insanların öğünlerine ve diyetlerine lizin takviye edilmesinin hem stres kaynaklı kaygıyı hem de ishali azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. {7*}

L- Lizinin şizofreni hastalarına da faydalı olduğu düşünülmektedir. Şizofreni ve lizin arasındaki bağlantının ilk bulguları sonucunda uzun vadeli etkiler henüz belirlenmemiş olsa da geleneksel tedaviyle birlikte L-lizin takviyesinin şizofreninin negatif ve genel semptomlarını azaltmaya yardımcı olabileceği ortaya çıkmıştır.

Serotonin Nedir? Serotonin Doğal Olarak Nasıl Artırılır? Tıkla ve Öğren

Kalsiyum Emilimini Arttırır

Lizinin yeterli miktarda tüketilmesi kalsiyum emilimini arttırmaktadır. Bu bağlamda lizinin osteoporozlu (kemik erimesi) hastalara ya da risk altında bulunan kişilere yardımcı olabilmektedir. L-lizin ve osteoporoz arasındaki bağlantı hakkında bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak kalsiyumun kemik sağlığında oynadığı önemli rol nedeniyle lizinin kemik erimesini önlemeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Kalsiyumun kemikleri güçlendirmesi haricinde başka pek çok yararı bulunmaktadır:

  • Sağlıklı vücut kitle endeksine sahip olma
  • Kanseri önleme
  • PMS semptomlarını azaltma
  • Diş sağlığı
  • Sinir ve kas sağlığı
  • Diyabetin önlenmesi

Genellikle sporcular performanslarını arttırmak için lizini protein takviyesi olarak kullanmaktadırlar. Bu lizinin iyi bir protein emici olmasından kaynaklanmaktadır.

Diyabetle İlgili Yaşanan Sorunları Azaltır

Diyabetli hastaların yaşadığı en önemli sorunlardan biri enfeksiyon ve diyabetin yarattığı olumsuz etkilerdir. Geçtiğimiz birkaç yılda, bu bağlamda, kısaca AGE’ler olarak adlandırılan gelişmiş glikasyon ürünleri dikkat çekmektedir.

AGE’ler vücuttaki yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Ancak diyabetik hastalarda çok daha yüksek oranda bir etkiye sahiptirler. Bu bağlamda bilim insanları AGE’lerin çok sayıda toplanmasını durdurmayı içeren tedavileri araştırmaktadır. {8*} Çalışmalara göre lizin, diyabetli hastalarda enfeksiyonları önlemeye yardımcı olmakta ve AGE oluşumunu denetim altında tutmaya yaramaktadır. {9*} Bu yüzden diyabetli hastaların diyetlerine lizini yeterli miktarda eklemeleri önerilmektedir.

Bağırsak Sağlığını Korumaya Yardımcı Olur

Geçirgen bağırsak sendromu milyonlarca insanın sahip olduğu ve pek çok kişinin farkında bile olmadığı bir rahatsızlıktır. Bu durum, sindirim sisteminin yüzeyine nüfuz ederek, amaçlanandan daha büyük parçacıkların sindirim sisteminden ve vücudun geri kalanından geçmesine izin vermektedir.

Geçirgen bağırsak sendromu; alerjik reaksiyonlara, düşük enerjiye, eklem ağrılarına, otoimmün hastalıkları ve tiroid bozukluklarına neden olmaktadır.

Yakın bir dönemde poli – L- lizin olarak bilinen bir L- lizin formunun bağırsak yüzeyi üzerindeki olumlu etkileri saptanmıştır. {10*} Bu amino asitin ilerleyen çalışmalarla birlikte geçirgen bağırsak sendromunu önlemeye yardımcı olması hedeflenmektedir. Ayrıca lizinin sindirim sistemindeki bir diğer önemli sorun olan pankreas iltihabını baskıladığı bulunmuştur. {11*}

Lizin Hangi Besinlerde Bulunur?

Lizinin faydalarından yararlanabilmek için en iyi yol amino asit miktarı açısından zengin besinleri tüketmektir. Lizin değeri yüksek besinleri tüketirken geleneksel yemek pişirme yöntemlerinin amino asitin etkinliğini azalttığı bilinmektedir. Lizinin etkinliğini şeker ile kullanma, mayalı ürünleri ısıtma, nemsiz pişirme gibi yöntemler azaltabilmektedir.

Lizin içeriği en yüksek 10 besin:

  • Yağsız sığır ve kuzu eti: 3.582 miligram/100 gram, günlük değeri %171
  • Parmesan peyniri: 3,306 miligram/100 gram, günlük değeri %157
  • Hindi ve tavuk: 3110 miligram/100 gram, günlük değeri %148
  • Kavrulmuş soya fasulyesi: 2.634 miligram/100 gram, günlük değeri %125
  • Ton balığı: 2.590 miligram/100 gram, günlük değeri %123
  • Karides: 2.172 miligram/100 gram, günlük değeri %103
  • Kabak çekirdeği: 1.386 miligram/100 gram, günlük değeri %66
  • Yumurtalar: 912 miligram/100 gram, günlük değeri %43
  • Beyaz fasulye: 668 miligram/100 gram, günlük değeri %32

Bu besinler lizin açısından zengin olsalar da dikkatli miktarlarda ve organik olanlarının tüketilmeleri oldukça önemlidir.

Lizin Takviyeleri ve Dozajları Nasıl Olmalıdır?

Lizini takviyelerden çok besinlerden almak daha çok tavsiye edilmektedir. Böylece aşırı doz alma gibi sorunların önüne geçilmektedir. Ortalama bir insan her gün 800-3.000 miligram lizin almalıdır.

Herpes tedavilerinde lizin takviyesi günde bir ila üç gram şeklinde önerilmektedir. Lizin takviyelerinin bazı durumlarda karın ağrısı veya ishal gibi küçük yan etkileri bulunmaktadır. {12*} Ayrıca böbrek ve karaciğer hastalığı bulunan insanların lizin takviyelerini doktor kontrolünde almaları önerilmektedir.

Hamile ve emziren kadınların bu konuda yeterince araştırma yapılmadığı için lizin takviyesi kullanmamaları önerilmektedir. HIV/AIDS teşhisi konan kişilerin de L-lizin takviyeleri almamaları ve yüksek lizinli gıdaları tüketmemeleri belirtilmektedir. {13*}

Kaynaklar

{1*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15989381/

{2*} https://www.sciencedaily.com/releases/2007/08/070808132019.htm

{3*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23777857/

{4*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25054872/

{5*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14676321/

{6*} https://www.pnas.org/content/101/22/8285

{7*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25227564/

{8*} https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3583887/

{9*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26853287/

{10*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26588227/

{11*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26100532/

{12*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30661148/

{13*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26149265/

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu