Harvard Tıp Fakültesi’nde Joseph Zullo ve Derek Drake tarafından yürütülen araştırmada, sinir sisteminin yaşlanma üzerinde önemli bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu durum her ne kadar mantıksız gibi görünse de, yapılan çalışmalar beyin aktivitelerinin sınırlanmasının daha uzun bir yaşam sağlayabileceğini öne sürüyor.
Beyin Aktivitelerinin Azaltılması Yaşam Süresini Nasıl Etkiliyor?
Nature Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, sinirsel aktivitenin kısa yaşam süren bireylerde uzun yaşam süren bireylere göre daha yüksek olduğunu belirtilmiştir. {1*}
Zullo ve arkadaşları, herhangi bir bilişsel eksikliği bulunmayan yüzlerce yaşlı insandan beyin dokusu örneği alarak bu çalışmaya başladılar. En yaşlı bireylerde nöral uyarım ve artan beyin aktivitesi ile ilgili genlerin aşağı regüle (Hücreler orta veya yüksek konsantrasyonda ligandla, yani biyomoleküle bağlanarak kompleks oluşturan bir bileşik ile karşılaştıklarında yüzey reseptörlerinin sayısı ve aktivitesi azalır. Bu olay aşağı regülasyon olarak isimlendirilir.) olduğunu gözlemlediler. Araştırmacılar bu durumun REST (RE1-Silencing Transkripsiyon Faktörü) adı verilen bir proteinle bağlantılı olduğunu düşündüler. REST hakkında bilinmesi gerekenler aşağıda listelenmiştir.
- REST, transkripsiyonel (DNA’nın tamamlayıcı bir RNA dizinine uyarlanması süreci) bir baskılayıcı olarak bilinir. Yani nöral genlerin dışa vurumunu engelleyen bir proteindir.
- REST, uzun yaşam ömrü ile ilişkilidir. Araştırmalara göre en yüksek protein miktarı 90-100 yaşına kadar yaşayan bireylerin beyinlerinde görülmektedir. 70 ve 80’li yaşlarda ölen kişilerin REST seviyeleri daha düşüktür. Bunun nedeni REST’in hücre ölümünü destekleyen genleri baskılaması ve nöronları oksidatif stresten korumasıdır.
Bilim adamları REST’in insan ömrü ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermek için, yuvarlak solucanlar üzerinde testler yapmışlar ve bu testler sonucunda yaşlanma ile birlikte sinirsel aktivitenin de arttığını gözlemlemişlerdir. Aynı çalışmalar fareler üzerinde de uygulanmıştır. REST miktarı az olan farelerin sinirsel uyarım gösterme olasılığının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak yapılan bu çalışmalar göz önüne alındığında, beyin aktivitesinde denge kurulmasının, yaşa bağlı nörolojik hastalıkları önleyebileceği ve insan ömrünün iyileştirilebileceği düşünülmektedir.
Beyin Aktiviteleri Nasıl Ölçülür
Beyin aktivitesi, çeşitli bilişsel görevler yerine getirilirken aktive olan nöron (sinir hücreleri) ağı tarafından ölçülür. Beyin, eylemlere bağlı olarak gün boyu dinlenme ve aktif durumlar arasında geçiş yapar. Beyin aktivitesinin ölçülmesi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlar:
- Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI): Nöral aktivite ile ilişkili kan akışındaki değişiklikleri ölçer.
- Elektrosefalografi (EEG): Beyindeki elektriksel aktiviteyi ölçer.
- Manyetoensefalografi (MEG): Nörol aktivite esnasında üretilen manyetik alanları ölçer.
Beyin aktivitesini ölçmek için yöntemler bulunsa da, yaşayan insanların beynindeki REST’i ölçmek mümkün değildir. Bilim insanları bu durumu aydınlatmak adına, fareler ve yuvarlak solucanlar üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Daha sonra bu çalışmalardan yola çıkarak, kadavra bağışı yapan insanların beyinlerini kullanarak bulguları bu beyinler üzerinde test etmişlerdir.
Bilim insanları hala, REST’in ve beyin aktivitesinin uzun ömür ile ilişkisini anlamak için, beyin görüntüleme, beyin hücrelerinin işlevi ve insan davranışları arasında bağlantı kurmaya çalışıyorlar.
Beyin Aktivitesinde Değişim
Son yapılan araştırmalara göre, beyin aktivitesindeki farklılıkların uzun ömür ile bağlantılı olduğu bulunmuştur. Araştırmacılar, aşırı beyin aktivitesinin beyin için iyi olmadığını belirtiyor. Aşırı beyin aktivitesi olduğunda nöronlar sürekli olarak çalışırlar ve bu durum olumsuz sonuçlara neden olabilir.
İnsanlar zor işlerle uğraştıklarında beyinlerinin daha fazla bölgesini aktif olarak kullanırlar. Yaşlılar ve gençler üzerinde yapılan çalışmalar, aynı işi yapan yaşlı ve genç bireylerden yaşlı bireyin daha fazla beyin devresini harekete geçirdiğini kanıtlamıştır.
Bilim insanları bunun nedenini tam olarak açıklayamamakta, ancak bu durumun nedeninin yaşlı insanların beyinlerinin daha az verimli olması ve bu verimsizliğe bağlı olarak da daha fazla çalışması gerektiğinin ihtimaller dahilinde olduğunu söylemektedir.
Beyin Sağlığını Korumak İçin Neler Yapmalıyız?
Bilim insanları belirli alışkanlıkların ve davranışların beynin sinirsel aktivitesini etkileyeceğine ve ömrün uzatılabileceğine inanmaktadır. Beyin aktivitesini azaltarak beyin sağlığını destekleyen bazı aktiviteler şunlardır:
- Meditasyon
- Yoga
- Nefes egzersizleri
- Düzenli uyku programı
- Elektronik cihaz kullanımının azaltılması
Beyin Sağlığını Koruyan ve Hafızayı Güçlendiren 10 Besin
Beyin sağlığını koruyan ve hafızayı güçlendiren 10 besin aşağıda listelenmiştir. Bunlar:
- Avokado: En sağlıklı meyveler arasında sayılan avokado, beyin sağlığı için yararlı tekli doymamış yağ asitlerini içerir ve E vitamini deposudur.
- Balkabağı: Turuncu besinler, karotenoidlerde (turuncu pigment) bulunan antioksidanlar içerir. İçerdikleri bu antioksidanlar nedeni ile hem kalp hem de beyin sağlığı için oldukça yararlıdır.
- Ceviz: Yapılan araştırmalara göre, ceviz hem hafızayı hem de algıyı iyileştirir ve beyin sağlığı için olumlu etkiler sağlar. Ceviz, yüksek miktarda Omega-3 içerir. Omega-3, daha sağlıklı düşünebilme, zeka geliştirme gibi konularda oldukça faydalıdır.
- Siyah Fasulye: Siyah fasulye ülkemizde pek fazla üretilmemektedir. A ve B vitaminleri bakımından oldukça zengin olan bu besin ayrıca B2, B3, B6 ve B9 vitaminlerini de içerir.
- Köri Baharatı: Köri, güçlü antioksidanlar içerir ve beyin sağlığını koruyup iyileştirir.
- Arpa: Arpa ve benzeri kepek içeren tahıllar, kolestrolü düşürür ve içerdiği B vitaminleri sayesinde beyin sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur.
- Yeşil Çay: Yeşil çay içerdiği antioksidanlar sayesinde Parkinson ve Alzheimer hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.
- Kahve: Yapılan çalışmalar kahvenin hafıza ile bir ilişkisi olduğunu kanıtlamıştır. Beyin sağlığı için oldukça önemli olan kahve hafızanın iyileşmesine yardımcı olur.
- Yer Fıstığı: Yer fıstığı sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur ve Alzheimer riskini azaltır.
- Yoğurt: Yoğurt zengin bir kalsiyum deposudur. Ayrıca içerdiği tirozin aminoasidi sayesinde hafızayı güçlendirmeye yardımcı olur.
Kaynaklar
{1*} https://www.nature.com/articles/s41586-019-1647-8#author-information