Hayatımızın belli bir döneminde, sağlıklı bir yaşama kavuşmak için veya hızlı bir şekilde kilolarımızdan kurtulmak için diyetler araştırmaya başlarız. Alkali diyeti hastalıklarınızdan ve kilonuzdan kurtulmak için yapabileceğiniz en iyi diyetlerden biridir.
Alkali diyet, vücudumuzdaki tüm sıvıların pH dengesini düzenleyen bir diyettir. Vücudumuzun pH seviyesinin yaklaşık 7,365–7,4 olması gerekmektedir. Alkali diyet vücudumuzun pH seviyesini dengeler ve vücuttaki bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur.
Alkali diyet birçok isimle anılır;
- Alkali Kül Diyeti
- Alkali Asit Diyeti
- Asit Kül Diyeti
- pH Diyeti
- Sebi’nin Alkali Diyeti
Dr. Sebi, alkali diyetin bitki bazlı versiyonunu yaratan bir bitki uzmanıdır. Bu yüzden alkali diyetinin bir diğer adı da Sebi’nin alkali diyetidir. Alkali diyetin, pH diyeti olarak anılmasının sebebi vücuttaki pH seviyesini dengelemesidir. Alkali asit diyeti veya asit kül diyeti olarak adlandırılma sebebi ise, alkali gıdaların, asitli gıdaların yerine geçmesiyle pH seviyesini dengelemesinden dolayıdır.
Alkali diyetin pek çok farklı ismi vardır ancak alkali diyetinin en çok kullanılan ismi kül diyeti, asit kül diyeti veya alkali kül diyetidir. Böyle adlandırılmasının sebebi ise, yediğimiz yiyeceklerin metabolik atık olarak bilinen bir “kül” kalıntısı bırakmasındandır. Metabolik atığımız alkali yani bazik, asidik veya nötr olabilir. Diğer bir deyişle yediğimiz yiyeceğin pH seviyesi ne olursa metabolik atığımız yani külümüz, tükettiğimiz pH seviyesinde olacaktır. Metabolik atıkların pH’ının bu kadar önemli olmasının nedeni ise vücudumuzun asitliğini doğrudan etkilemesindendir.
Asidik kül bırakan yiyecekler yediğinizde kanınız daha asidik, alkali kül bırakan yiyecekler yediğiniz de kanınız daha alkali olacaktır. Asit-kül hipotezine göre, asidik külün sizi hastalıklara karşı savunmasız bıraktığı düşünülürken, alkali külün koruyucu olduğu düşünülür. Alkali diyeti yaparak, vücudunuzu “alkalize” edebilir ve sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. (1*)
“pH Seviyesi” Ne Demektir?🍋
Alkali diyetin asıl amaçlarından biri pH seviyesini normal hale getirmek olduğu için pH kavramını çok iyi anlamamız gerekir. pH seviyesi, vücudumuzdaki sıvıların asitliğinin veya bazikliğinin (alkaliliğinin) bir ölçüsüdür. pH hidrojen potansiyelinin kısaltılmış haline denir. pH seviyesi 0 ile 14 değerleri arasında ölçeklendirilir. Eğer bu ölçek 0 ile 6.9 arasında ise asidik bir çözeltiye, 7.1 ile 14 arasında ise bazik çözeltiye sahipsiniz demektir. pH değeri eğer 7 ise nötr olarak kabul edilir ancak sağlıklı insan vücudu yaklaşık olarak 7,4 değerine sahip olduğu için, en sağlıklı pH değeri, alkali diyet ile sağlanmaktadır.
pH seviyesi vücudumuzun bazı kısımlarında farklı değerlere sahiptir. Bazı bölümler alkaliyken, bazı bölümler ise asidik olabilir yani vücudumuzda belirli bir seviye yoktur. Örneğin, midemiz hidroklorik asitle yani HCl ile yüklüdür bu yüzden mide pH değerimiz 2–3,5’dir. Midemizdeki bu asit, yiyecekleri parçalamak için gereklidir.
İnsan kanı hafif alkalidir. İnsan kanının pH’ı 7,36-7,44’tür. Kanımızın pH’ı normal seviyesi dışında ise hemen tedavi edilmesi, düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi halde ölümle sonuçlanan çeşitli rahatsızlıklara sebep olacaktır.(2*) (3*)
Yediğimiz yemekle vücudumuzdaki kanın pH değerini değiştirmek imkansıza yakındır. Alkali diyet ile kan pH’ımızı dengeleyebiliriz ama alkali diyet, dolaylı yoldan kan pH’ımızı düzenler. Tükettiğimiz yiyecekler, idrarımızın pH değerini değiştirebilir ve idrarımızdaki asitleri atmak, vücudumuzun kan pH’ını düzenlemesinin temel yollarından biridir. Ancak idrar pH’ı, vücudumuzun pH’ını ve genel sağlığımızı anlamak açısından zayıf kalan bir yöntemdir.
Alkali Diyetin Faydaları Nedir?🥑
Alkali diyet sağlıklı bir yaşam için çok faydalıdır. Yaşlanma belirtilerini azaltmada oldukça etkilidir. Alkali diyetin içerisinde kademeli olarak organların ve hücrelerin işlev kaybını durdurmaya yardımcı olan önemli besinler yer almaktadır. Vücudumuzda fazla bulunan asit, bizim için önemli minerallerin seviyesini düşürerek doku ve kemik kütlesinin dejenere olmasına neden olur. Bu demek oluyor ki alkali diyeti, vücudumuzdaki asit seviyesini düzenleyerek doku ve organların bozulmalarını engellemektedir.
Alkali diyeti, mineral alımında, kemik yapısının gelişiminde ve korunmasında önemli bir rol oynar. Yapılan araştırmalara göre siz ne kadar çok alkali diyete uygun meyve ve sebze tüketirseniz, sarkopeni olarak bilinen, yaşlandıkça kemik ve kas gücünü düşüren bu rahatsızlıktan o kadar fazla korunuyor olacaksınız. (4*)
Alkali diyeti, kalsiyum, magnezyum ve fosfat gibi kemik yapısını oluşturan ve yağsız kas kütlesini koruyan minerallerin oranlarını dengeleyerek kemik sağlığını güçlendirir.
Alkali diyeti, kemikleri koruyan büyüme hormonlarının üretimini ve D vitamininin emilimini artırmaya yardımcı olur. Alkali diyetin yaşlanma karşıtı etkilerinden biri, iltihabı azaltması ve büyüme hormonu üretimini artırmasıdır.
Alkali diyetinin kardiyovasküler sağlığa yani kalp veya kan damarlarında olan sağlık sorunlarına iyi geldiği kanıtlanmıştır.
Alkali diyetinin fayda sağladığı hastalıklar;
- Yüksek Kolesterol
- Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
- Böbrek Taşları
- Felç
- Hafıza Kaybı
gibi yaygın sorunları önlediği görülmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda, alkali diyet ile kronik ağrıların azaldığı kanıtlanmıştır. Fazla asitlik, kronik sırt ağrısına, baş ağrılarına, kas spazmlarına, regl semptomlarına, iltihaplanmaya ve eklem ağrısına sebep olmaktadır. Alkali diyeti tüm bu rahatsızlıkları azaltmaya yardımcı olan faydalı bir diyet yöntemidir.
Almanya’da Mineraller Derneği ve Trace Elements tarafından yürütülen bir çalışmada kronik bel ağrısı olan hastalara dört hafta boyunca her gün alkali diyeti uygulandığında “Aarhus bel ağrısı ölçülmesi ile değerlendirilen BU 82 hastanın 76’sının bel ağrılarında önemli azalmalar olduğu kaydedildi. (5*)
Alkali diyeti, magnezyum eksikliğini önler. Yüzlerce enzim sisteminin ve fizyolojik süreçlerin işlevi için magnezyum gereklidir. Bir çok insan magnezyum eksikliği yaşar ve magnezyum eksikliği sonucunda kalp yetmezliği, kas ve baş ağrıları, uyku sorunları gibi problemlerle karşılaşır (6*).
Alkali diyet, aynı zamanda vitamin emilimi için de çok önemlidir. D vitamininin emilimi için magnezyum gereklidir. D vitamini ise bağışıklık sistemimizin ve endokrinin işleyişi için önemlidir (7*) Alkali diyet, bağışıklık sistemini güçlendirir. Alkali diyet sayesinde aldığımız mineraller vücuda oksijen alımını sağlar.
Alkali diyetin kanseri önlemeye yardımcı olması hala kanıtlanmamış olsa da yapılan araştırmada, kanserli hücre ölümünün (apoptoz), alkali diyeti uygulayan bir vücutta meydana gelme olasılığının daha fazla olduğuna dair kanıtlar bulundu. (8*) Kanserin sebebinin, elektrik yüklerindeki bir değişiklik sonucunda proteinlerin temel bileşenlerini salmasıyla pH’ın düşük olması ve vücudun alkaline ihtiyaç duymasından kaynaklandığına inanılmaktadır.
Alkalinite (suyun asidi nötrleme yeteneği), iltihaplanmayı ve kanser gibi hastalıkların riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Bununla beraber uygun şekilde çalışması için daha yüksek bir pH’a ihtiyaç duyan bazı kemoterapötik ajanlar ( kemoterapide kullanılan kimyasal bileşikler) için alkali diyetin daha faydalı olduğu gözlemlenmiştir.
Alkali Diyetin Zararları
Alkali diyette bulunmayan yumurta ve ceviz gibi yüksek asit içeren bazı faydalı yiyeceklerin yokluğu sizi şaşırtabilir. Bunlar yüksek asitli yiyecekler olabilir ancak, bu yiyecekleri yemek sizi endişelendirmesin. Antioksidanlar ve omega 3 yağ asitleri gibi olan yararlı besinler alkali diyette olmayıp sağlıklı olan besinlerdir ve vücudumuz için bu besinler değerlidir.
Alkali diyet uygularken asıl hedef sağlıklı bir yaşama ulaşmaktır. Alkali diyeti uygularken, pH’ınızın fazla alkali hale gelmesi olasıdır ve bazı asitli yiyeceklerden bolca tüketmek gerekir. Alkali diyeti uygulamayan kişilerin sorunu, sağlıklı gıdalardan ziyade diğer besinleri tüketerek çok fazla asit alması, yeterince alkalin içeren gıdaları almamasıdır. Alkali diyet uygularken önemli olan sadece alkali besin değil yeterli ve doğru miktarda alkali besin tüketmektir.
Alkali Besinler Listesi🍀
Alkali diyet uygulamak için et yememeniz gerekmez böyle bir kural yoktur. Alkali diyet çoğunlukla bitki bazlıdır. Alkaliliği arttıran besinler en çok taze meyve ve sebzelerdir.
Alkali diyette en çok tüketilen besinler;
- Mantar
- Turunçgiller
- Hurma
- Kuru Üzüm
- Ispanak
- Greyfurt
- Domates
- Avokado
- Siyah Turp
- Yonca Otu
- Arpa Otu
- Salatalık
- Lahana
- Jicama
- Buğday Otu
- Brokoli
- Kekik
- Sarımsak
- Zencefil
- Yeşil Fasulye
- Hindiba
- Lahana
- Kereviz
- Kırmızı Pancar
- Karpuz
- İncir
- Olgun Muz
Alkali diyette ideal olan yöntem, besinin bir kısmını çiğ tüketmeye çalışmaktır. Pişmemiş meyve ve sebzelerin biyojenik(hayat veren-sağlıklı) olduğu söylenir. Yemek pişirirken alkalize edici mineraller kaybolur. Bundan dolayı çiğ gıda tüketiminizi artırın, meyve ve sebzeleri sıkmayı veya hafifçe buharda pişirmeyi deneyin. Alkali diyet için bitki proteinleri çok yararlıdır.
Bitki proteini içeren besinler;
- Badem
- Lacivert Fasulye
- Lima Fasulyesi
- Diğer Fasulyeler
Yaşamımız boyunca su tüketmemiz çok önemli ve vücudumuz için faydalıdır. Günde 1.5-2 litre su tüketilmesi gerekmektedir. Alkali diyet için bazik sular, diğer adıyla mineral açısından zengin olan alkali suları tüketmelisiniz.
Yeşil içecekler yani yeşil sebzelerden ve otlardan yapılan içecekler, klorofil bakımından çok zengindir. Klorofil de yapısal olarak kendi kanımıza benzer ve kanın alkalileşmesine yardımcı olur.
Alkali Olmayan Besinler🥩
Alkali diyeti uygularken asidik yiyecekleri çok fazla yememelisiniz. Alkali diyetine uygun olmayan yüksek sodyumlu gıdalar ve işlenmiş gıdalar, kan damarlarını küçültür. Vücudumuz asit oluşturan tonlarca sodyum klorür ve sofra tuzu içerir. Bu rahatsızlıklara da bu besinleri tüketerek sahip oluruz.
Alkali diyete uygun olmayan diğer bir besin ise kırmızı (kuru, tütsülenmiş vb.) ettir. Etlerin, dişlerimiz veya kaslarımız için fazlasıyla faydası vardır ama, fazla tüketilmesi vücudumuzda asit seviyesinin yükselmesine sebep olur.
Ek Bilgi: İşlenmiş tahıllar, mısır gevreği gibi besinler alkali diyette kullanılmaz. Çünkü bu tip tahıllar vücutta asit seviyesini yükseltmektedir.
Her zaman çok sağlıklı olduğunu duyduğumuz yumurtalar da alkali diyete uygun değildir. Alkali diyette kastedilen, yumurtanın hiç tüketilmemesi değil fazlasından kaçınılmasıdır. Bununla birlikte kafeinli içecekler de alkali diyetine uygun görülmemektedir.
Kafeinli içecekler deyince aklımıza direkt kahve gelebilir ama kafein ;
- Çay
- Kutu Kola
- Çikolata
- Enerji İçeceği
gibi bir çok üründe bulunur. Kafeinli içecekler ile birlikte alkol de alkali diyetine uygun bir içecek değildir.
Süt, kalsiyum açısından zengindir ve vücudumuzda asitlik yaratan süt, fazla tüketildiği takdirde osteoporoza (kemik erimesine) neden olur. Süt içtiğimizde kan dolaşımımız çok asidik hale gelir. Vücudumuz pH seviyesini korumak için kemiklerden kalsiyum (daha alkali bir madde) alır. Bu yüzden osteoporozu yani kemik erimesini önlemenin en iyi yolu az miktarda süt tüketip, bol miktarda alkali gıda ve yeşil yapraklı sebze yemektir.
Fıstık ve ceviz alkali diyetine uygun olmayan diğer gıdalardandır. Çünkü fıstık ve cevizde ortalama %45 değeri ile oleik asit bulunur. Oleik asit yüksek oranlara sahip yağ asitidir. Alkali diyette asidik ürün tüketimi olmadığından fazla fıstık ve ceviz yemek bu diyeti yapan kişilere önerilmez. Makarna, pirinç, ekmek ve paketlenmiş tahıl ürünleri %28-35 oranında asit içerdiğinden bu besinler de alkali diyet için doğru besinler değildir.
Alkali diyet için hep meyve ve sebze tüketiminin olması gerektiğinden bahsettik. Genellikle meyveler de asidik maddelerdir.
Meyvelerin pH değerleri ise şöyledir;
- Limon Suyu (pH: 2.00–2.60)
- Mavi Erik (pH: 2.80–3.40)
- Üzüm (pH: 2.90–3.82)
- Nar (pH: 2.93-3.20)
- Greyfurt (pH: 3.00–3.75)
- Yaban Mersini (pH: 3.12-3.33)
- Ananas(pH: 3.20–4.00)
- Elma (pH: 3.30–4.00)
- Şeftali (pH: 3.30–4.05)
- Portakal (pH: 3.69-4.34)
- Domates (pH: 4.30-4.90) (9*)
Genellikle narenciye (turunçgiller) meyveleri düşük pH’a sahiptir yani asidiktirler. Narenciye ve diğer asidik gıdalar, ülser veya reflü gibi sorunları olan ya da bu belirtileri gösteren kişiler için yararlıdır. Meyvelerin pH değerleri düşüktür. Bu sebeple asidik yapıya sahiptirler. Meyveler normalde reflü ve ülser için faydalıdır fakat tükettiğinizde rahatsızlığınız artırıyorsa yemeyi bırakmalı ve bir doktora muayene olmalısınız. Herhangi bir rahatsızlık hissetmiyorsanız da günlük olarak tüketebilirsiniz. Alkali diyet ile birlikte meyve tüketen kişilerde kronik hastalıklara rastlama olasılığının azaldığı gözlemlenmiştir. Meyveler asitlik gıdalar olmasına rağmen, alkali diyet için çok önemlidir ve alkali olarak sınıflandırılırlar.
Bir besinin vücutta asidik veya alkali etki göstermesinin, o besinin sindirilmeden önceki pH’ı ile pek alakası yoktur. Vücudumuz besini sindirip işledikten sonra, besinin ürettiği yan ürünlere bakılır, yan ürünlerin pH seviyesi ölçülerek, besinin asidik mi yoksa alkali mi olduğu tespit edilir.
Bir gıdanın ne çeşit yan ürün üreteceğini anlamanın en kolay yöntemlerinden biri “kül analizi” tekniğidir. Vücudumuzda sindirim sırasında olanları anlayabilmek için yiyecekler bir laboratuvarda yakılır. Besinlerin küllerinin pH’ı, besinleri asit veya alkali olarak ayırmaya yardımcı olur. Kül analizi diye anılmasının sebebi gıdalar sindirildikten sonra geride kalan metabolik atığa yani küle bakılarak asit veya alkali besin olduğunun anlaşılmasındandır. Ancak kül analizi kesin ve doğru sonuç göstermeyebilir. (10*)
Kül analizi ile kesin bir bilgi elde edilemediğinden, bilim insanları doğru sonuca ulaşmak için gıdaları potansiyel renal asit yüklerine (PRAL) göre derecelendiren farklı bir teknik kullanıyorlar. Renal asit yükleri, vücutta gıda sindiriminden sonra böbreklerde bulunan asit miktarına denir. (11*)
Böbreklerin asıl işlevi, vücuttaki fazla asit miktarını filtreleyerek kan pH’ımızı düzenlemektir. Protein, fosfor ve kükürt gibi asidik besinler, alkali diyette olmayan, et ve tahıllarda bulunan besinlerdir. Bu besinler böbreklerin süzmesi gereken asit miktarını arttırır ve böbrekleri gereğinden fazla yorarlar. Artan asit miktarı üzerinde yapılan testler sonucunda PRAL pozitif sonuç vermektedir. Bu sonucun pozitif olması sağlığımız açsından tehlikelidir. (12*)
Alkali diyette önemli olan meyve ve sebzeler; potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller içerir. Bu mineraller, bizim ihtiyacımız olan yapılardır. Bunlar böbreklerin süzmesi gereken asit miktarını azaltır ve PRAL test sonucunun negatif çıkasını sağlar.(13*) Negatif PRAL puanı verilmesi sağlığımız için iyi anlama gelirken, pozitif PRAL puanı, vücudumuzda asit miktarının fazla olduğunu ve sağlığımızın kötüye gittiğine işaret etmektedir.
Alkali Diyeti Nasıl Yapılır?🌱
Diyetisyenler, alkali diyeti uygularken ürünlerinizin nasıl bir toprakta yetiştirildiğinin önemli olduğunu söylüyorlar. Meyve ve sebzeler organik ve minerali yoğun topraklarda yetiştirildiğinde daha alkalileştirici olma eğilimindedirler. Araştırmalar, bitkilerin yetiştiği toprak türünün vitamin ve mineral içeriğini önemli ölçüde etkileyebileceğini gösteriyor. Bu da tüm “alkali gıdaların” eşit ölçüde alkalin içermediğini gösteriyor.
Bitkilerin yetiştirilmesi gereken toprağın pH’ı 6 ile 7 arasındadır. pH’ı 6’nın altındaki asidik topraklar, düşük kalsiyum ve magnezyuma sahip olabilir. pH’ı 7’nin üzerindeki topraklar ise kimyasal olarak içeriğinde bulunmaması gereken demir ve manganezi(ağır metaller) bünyelerinde bulundurabilirler. Doğru bir şekilde ilgilenilmiş, iyi bakılan ve otlayan sığırların olduğu topraklar en sağlıklı topraklardır. Alkali diyetimiz için gerekli olan besinlerin mümkün olduğunca organik olanlarını tüketmeli, imkanımız varsa yetiştirmeliyiz.
Sağlıklı bir yaşama ve kuvvetli bir bünyeye sahip olmak için su tüketmek çok önemlidir. Bu yüzden alkali diyetini uygularken, alkali olan suları tüketmeliyiz. Alkali suyun pH’ı 9 ila 11 arasındadır. Alkali su olmazsa damıtılmış su da içilebilir. Dikkat etmemiz gereken ters ozmoz filtresiyle filtrelenen sulardır. Çünkü, ters ozmoz filtresiyle filtrelenen su biraz asidiktir. Ancak yine de musluk suyundan veya arıtılmış şişe suyundan çok daha iyi bir seçenektir. Alkali diyet için alkali suyunuz yok ise suyunuza pH damlaları, limon, kireç veya kabartma tozu ekleyerek suyunuzun alkalinitesini artırabilirsiniz.
Alkali Diyeti Zayıflatır mı?
Alkali diyeti sadece yağ kaybı üzerine bir diyet olmasa da kilo almamanız için size fazlasıyla yardımcı olur. Alkali diyet, leptin seviyelerini yani yağ hücrelerimiz büyüdükçe salgılanan leptin hormonunu azalttığından dolayı, kilo vermeyi çok kolaylaştırır. Alkali diyet, açlığınızı hissettirmeden yağ yakmanızı sağlar.
Alkali Diyetinden Sonra Verilen Kiloların Kalıcı Olması Konusunda Son Derece Başarılı Olan Karatay Diyetini İncelemek İçin Videomuzu İzleyebilirsiniz.
Alkali diyeti oluşturan gıdalar, anti-inflamatuar gıdalar yani meyvelerin ve sağlıklı yağların içerisinde bulunduğu gıdalardır. Alkali diyeti uygulamak vücudunuzun normal leptin seviyesine ulaşmasını ve gerçekten ihtiyacı olan kalori miktarını sağlıklı bir şekilde almasını sağlar. Alkali diyet hem sağlıklı yaşam sürmenizi hem de istemediğiniz kilolarınızdan kurtulmanızı sağlar.
1 haftalık Alkali Diyeti Listesi🥝
Alkali diyeti, hem sağlığımız için çok faydalıdır hem de hızlı kilo vermemizi sağlamaktadır. Alkali diyette ne yemeniz gerektiğini de çok iyi bilmelisiniz. Alkali diyeti uygularken, gün içerisinde tüketmeniz gereken besinleri ve bu besinlerin bulunduğu diyet menümüzü sizler için hazırladık.
1.gün
Sabah:
- 2 bardak alkali su
- Avokado
- Yumurtalı Sandviç
Avokado ile yumurtalı sandviç tarifi: Peynirli yumurta hazırlayın. Tam buğday ekmeğinizin çıtır çıtır, kızarmış ekmek tadında olması için biraz kızartın. Ekmeğinizin üzerine lezzet katması için bir miktar mayonez sürün. Bir kasede biraz avokadoyu ezin. Püre olan avokadoları ekmeğinizin içerisine sürün. Peynirli yumurtanız hazır olduğunda, ekmeğinizin üzerine koyun. Eğer domates seviyorsanız bir dilim kırmızı domates de koyabilirsiniz. Biraz daha lezzet katmak isterseniz bir halka soğan ekleyebilirsiniz. Son olarak sandviçinize taze roka ve biber ekleyin.
Ara Öğün:
- 2 bardak alkali su
- Ananas veya şeftali
- 1 bardak yeşil çay
Öğle Yemeği: Siyah fasulyeli burger
Siyah fasulyeli burger tarifi: Fırını 180 °C olacak şekilde önceden ısıtın. Bir mutfak robotunda soğan, havuç, dolmalık biber, ve kişnişi 2-3 dakika karıştırın. Ardından siyah fasulyeyi, dilediğiniz kadar tuzu, karabiberi, baharatları ve keten tohumunu ekleyin. Karışım pürüzsüz hale geldiğinde, bu karışımı bir karıştırma kabına aktarın. Yuvarlak köfteler oluşturun. Karışımın kıvamını koyulaştırmanız gerekiyorsa, biraz badem unu ekleyin. Köfteleri hazırladıktan sonra orta boy bir tavada hindistancevizi yağını ısıtın ve siyah fasulye burgerlerinin her iki tarafını da kahverengileşinceye kadar 8 dakika pişirin. Daha sonra hamburgerleri yağlı kağıt serili tepsiye koyun ve 20 dakika daha pişirin.
Ara Öğün:
- 2 bardak alkali su
- Yeşil elma
- 1 şişe maden suyu
Akşam Yemeği: Tavuklu kuşkonmaz makarna ve yeşil salata (limon suyu ve sirke ekleyebilirsiniz)
Tavuklu ve kuşkonmazlı makarna tarifi: Kabaklarınızı ince ince julienne doğrayın ve geniş bir karıştırma kabına alın. Orta-yüksek ısıda biraz tere yağını eritin ve tavuğu ekleyin. Tuz ve karabiber serpin ve pişene kadar yaklaşık 5-6 dakika soteleyin. Hindiba ve kuşkonmazı ekleyin. Sebzeler yumuşayıncaya kadar, yaklaşık 3-4 dakika pişirmeye devam edin. Ardından ceviz ve taze maydanoz ile servis edin.
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 2 bardak alkali su
- Badem
- 1 bardak yeşil çay
2.gün
Sabah:
- 2 bardak alkali su
- Yeşillik
- Yarım avokado
- Çavdar ekmekli sandviç
Ara Öğün:
- 2 bardak alkali su
- Portakal
- 1 bardak yeşil çay
Öğle Yemeği:
- Tavuk ızgara
- Haşlanmış brokoli
- Zeytinyağlı salata
- 1 porsiyon gluten içermeyen makarna
Ara Öğün:
- 2 bardak alkali su
- Elma
Alkalize su içeren sebzeli detoks suyu tarifi: 2 havuç, 1 salatalık, ¼ lahana, ıspanak ve 1 adet küçük zencefili sebze sıkacağınızda püre haline getirin. Tüm meyveleri sıktıktan sonra elde ettiğiniz sebze suyunu bekletmeden tüketin.
Akşam Yemeği:
- Zeytinyağlı kereviz yemeği
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 2 bardak alkali su
- 3 tane badem
- 1 bardak elma çayı
3. gün
Sabah:
- 2 yemek kaşığı lor peyniri
- Mantarlı omlet
- Rezene çayı
Ara Öğün:
- 1 su bardağı süt
Öğle Yemeği:
- Badem unlu krep
Badem unlu krep tarifi: Büyük bir karıştırma kabında 1 su bardağı badem unu, ⅓ fincan hindistan cevizi sütü, 2 yumurta, 2 yemek kaşığı akçaağaç şurubu ve biraz tuzu, hamur haline gelene kadar tahta bir kaşıkla iyice karıştırın. Orta ateşte, hindistancevizi yağını büyük bir tavada ısıtın. Kreplerinizin iki yüzeyini de pembeleşinceye kadar pişirin. Krebi taze meyveler ve biraz akçaağaç şurubu ile süsleyin.
Ara Öğün:
- 1 su bardağı kefir
- 1 porsiyon meyve
Akşam:
- 1 kase sebze çorbası
- 3 yemek kaşığı yoğurt
- 1 tam buğday ekmeği
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 1 su bardağı süt
4. gün
Sabah:
- 4 adet yumurta beyazı ile yapılmış yeşil soğanlı omlet
- 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği
Ara Öğün:
- Filtre kahve
Öğle Yemeği:
- Meyveli ve tarçınlı yulaf
Tarçınlı meyveli yulaf tarifi:
- 3 yemek kaşığı yoğurt
- 3 yemek kaşığı yulaf
- 1 porsiyon meyve
- 1 tatlı kaşığı tarçın
Ara Öğün:
- 3 adet tam ceviz
- 1 fincan yeşil çay
Akşam Yemeği:
- 200 gram ızgarada ya da fırında pişirilmiş somon
- Yeşil sebze salatası
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 3 adet fıstık
5.gün
Sabah:
- 3 yemek kaşığı yulaf
- 1 elma
- 1 bardak süt
Ara Öğün:
- 1 fincan kayısı çayı
Öğlen:
- 1 kase brokoli çorbası
- 2 dilim çavdar ekmeği
- Esmer pirinç pilavı
Ara Öğün:
- 1 tane armut
- 1 adet nane yaprağı ile tatlandırılmış maden suyu
Akşam:
- 200 gram balık
- Zeytinyağlı bol yeşillikli salata
- 1 dilim tam buğday ekmeği
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 1 avuç çiğ badem
- Alkali su ile hazırlanmış beyaz çay
6. gün
Sabah:
- Kuşkonmazlı yumurta
- Taze sıkılmış portakal suyu
Kuşkonmazlı yumurta tarifi: Orta boy bir tavada orta ateşte hindistancevizi veya avokado yağını ısıtın. Kuşkonmazı tavaya ekleyin ve yumuşayana kadar yaklaşık 8-10 dakika pişirin. 2 yumurta haşlayın. Kuşkonmazı tabağa koyun ve üzerine dilimlenmiş ¼ domates ve ½ avokado ekleyin. Haşlanmış yumurtalarınızı da ekledikten sonra kahvaltınız hazır.
Ara Öğün:
- Murphy smoothie
Murphy smoothie tarifi:
- Büyük parçalara bölünmüş 1 adet elma (tercihen organik) veya armut.
- İnce bir demet kara lahana veya ıspanak.
- 1 adet limon suyu.
- ½ su bardağı portakal suyu
- 2 çay kaşığı zencefil
- ⅓ muz (tamamen isteğe bağlı, daha kremsi bir doku istiyorsanız ekleyin).
Tüm malzemeleri mutfak robotunda pürüzsüz olana kadar karıştırın. İçeceğiniz hazır.
Öğle Yemeği:
- 1 kase kuru baklagil çorbası
- 3 yemek kaşığı yoğurt
- Bol yeşillikli salata
Ara Öğün:
- 1 porsiyon meyve
Akşam:
- 3 yemek kaşığı nohut yemeği
- 1 fincan yeşil çay
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 1 su bardağı kefir
7. gün
Sabah:
- 1 kase yarım yağlı yoğurt
- 5-6 kaşık yulaf ezmesi
- Böğürtlen çayı
Ara Öğün:
- 1 porsiyon meyve
Öğle Yemeği:
- 90 gram tavuklu ve haşlanmış sebzeli salata
- 1 bardak ayran
Ara Öğün:
- Sade Türk kahvesi
Akşam yemeği:
- 1 porsiyon ızgara balık
- Buharda pişirilmiş brüksel lahanası ve brokoli
- Limonlu ve taze kerevizli roka salatası
Yatmadan Birkaç Saat Önce:
- 2 tane badem
- 2 tane fındık