Varlığı binlerce yıl öncesine dayanan susam yağı, konulduğu her yemeğin lezzetini arttırmaktadır. Ayrıca susam yağının sağlığa da oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Susam yağı, içerdiği zengin antioksidanlar ve besin içeriği sayesinde cilt, saç ve kalp sağlığını desteklemekte, iltihabı azaltmakta ve kronik ağrıları hafifletmektedir.
BESLENME TÜYOLARI İÇİN TIKLAYIN
Güçlü Bir Bağışıklığa Sahip Olmanız İçin Gereken Vitaminler! Youtube Videomuzu İzleyebilirsiniz.
İçindekiler
Susam Yağı Nedir?
Susam yağı, susam tohumlarından elde edilen bitkisel bir yağ türüdür. Susam yağının üretilmesinde en yaygın kullanılan yöntem, soğuk prestir. Soğuk pres tekniği ile üretilen yağlar üretim aşamasında yüksek sıcaklık değerlerine maruz kalmadıkları için trans yağ asitleri oluşamamakta ve bünyesinde bulunan biyoaktif bileşikler de zarar görmemektedir. Bu durum, gerek sağlık, gerekse gıdalardaki beslenme değeri açısından son derece önemlidir.
Soğuk pres tekniği; en yüksek nitelikli bitkisel yağların üretilmesinde kullanılan tekniklerin başında gelmektedir. Soğuk pres yöntemi ile elde edilen yağlar daha yüksek oranlarda antioksidanlar, fenolik bileşikler, fosfatidler, karotenoidler ve fitosteroller gibi bazı maddeleri içermektedir.
Susam yetişme şartları bakımından çok seçici bir bitki değildir. Sıcak iklim bitkisi olan susam, uygun sıcaklık ve yağış koşullarında yetişme imkanı bulabilmektedir. Ülkemizde Mayıs-Temmuz ve Ekim-Kasım aylarında hasat edilmektedir. Hasat verme zamanı 130-142 gündür.
Susam yağı, dünya çapında birçok mutfakta kullanılmaktadır. Susam yağını en yaygın kullanan ülkeler Çin, Japonya ve Kore’dir.
Susam Yağının Faydaları
Susam yağının bilinen birçok faydası bulunmaktadır. Bunlardan bazıları aşağıda listelenmiştir.
Kalp Sağlığını Destekler
Yapılan araştırmalar, susam yağının kalp sağlığını iyileştirmeye ve hastalıklara karşı korumaya yardımcı olduğunu göstermektedir.
Bu konu hakkında yapılan bir çalışmada, 48 kişiye bir ay boyunca günde dört yemek kaşığı susam yağı verilmiştir. Çalışma sonucunda, susam yağı tüketen kişilerin trigliserid seviyelerinde, vücut ağırlıklarında, karın bölgesindeki yağlanmalarda azalma olduğu gözlemlenmiştir. Yapılan bir diğer çalışmada, doymuş yağ asitleri içeren gıdalar yerine doymamış yağ asitleri içeren susam yağı tüketilmiş ve böylece kalp sağlığı sorunları oluşma riskinde yüzde 17 oranında azalma olduğu gözlemlenmiştir. [1*] [2*]
Susam yağı, kalp sağlığına uygun olan doymamış yağ asitleri içermektedir. Bu yağ asitlerinin kalp sağlığını iyileştirdiği bilinmektedir. Susam yağının bileşiminde bulunan yağ asitleri şunlardır:
- Palmitik
- Stearik
- Oleik
- Linoleik
- Araşidonik
Kan Şekerini Düzenler
Yapılan çalışmalar sonucunda, özellikle beyaz susam yağının kan şekeri kontrolünü desteklemeye yardımcı olduğunu kanıtlamıştır. Journal of the American College of Nutrition’da yayınlanan bir araştırmada, 90 gün boyunca beyaz susam yağı tüketmenin, tip 2 diyabet hastalığı olan kişilerde açlık kan şekerini düşürmeye yardımcı olduğu ve uzun süreli kan şekeri kontrolünü sağlamada etkili olduğu gözlemlenmiştir. [3*]
Pakistan’da hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada da benzer bulgular elde edilmiştir. Fareler üzerinde yapılan bu çalışmada, susam yağının kan şekeri ve insülin seviyesini düşürdüğü, aynı zamanda kalp, karaciğer ve böbrek sağlığını iyileştirdiği gözlemlenmiştir. [4*]
Antioksidan Kaynağı
Susam yağı, sesamol ve sesaminol gibi birçok önemli antioksidan madde içermektedir. Antioksidanlar, hastalıklara neden olan serbest radikalleri nötralize etmekte, kalp hastalığı ve kanser gibi kronik durumlara karşı koruma sağlamaktadır. [5*] [6*]
Cardiovascular Disease Research Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, susam yağının fareler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmada farelere 30 gün boyunca susam yağı verilmiştir. Çalışma sonucunda, susam yağının içerisindeki antioksidanların, hücrelerde oksidatif hasarı önlediği gözlemlenmiştir. [7*]
İltihabı Azaltır
Susam yağı, anti-inflamatuar özelliği sayesinde iltihabı yatıştırmaya yardımcı olmakta ve artrit gibi iltihaplı durumların tedavi edilmesinde uzun yıllardır kullanılmaktadır.
Susamın anti-inflamatuar özellikleri üzerine yapılan bir çalışmada, günde 40 gram susam tohumu tüketmenin iltihaplanma belirtilerini azalttığı gözlemlenmiştir. [8*]
Cilt ve Saç Sağlığını Destekler
Susam yağı zengin içeriği nedeni ile cilt ve saç serumlarında kullanılmaktadır. İçeriğindeki E vitamini, B kompleksleri, magnezyum, kalsiyum, fosfor ve protein saç köklerini güçlendirmekte, saç derisini ve cildi beslemektedir.
2015 yılında yapılan bir çalışmada, susam yağı sekiz hafta boyunca saçlara uygulanmış, sekiz hafta sonunda saçın parlaklığında artış olduğu ve saçın güçlendiği gözlemlenmiştir. Yapılan diğer bir araştırma sonucunda ise, susam yağının ultraviyole ışınlarının %30’unu engellediği gözlemlenmiştir. [9*] [10*]
Doğal Cilt Bakımında Etkili 13 Yöntem İçin Tıklayın.
Kronik Ağrıda Etkilidir
Susam yağının, anti-inflamatuar, analjezik ve antioksidan özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikler sayesinde, ağrı olan bölge üzerine uygulandığında ağrıyı hafifletebilmektedir. Susam yağının ağrı kesici özelliği üzerine yapılan bir çalışma sonucunda, susam yağının cilt üzerine uygulanması, üst veya alt ekstremite travması olan hastalarda ağrı şiddetini azalttığı gözlemlenmiştir. [11*]
İran’da yapılan bir başka çalışmada da benzer bulgular gözlemlenmiştir. Çalışma sonucunda, susam yağı ile ağrıyan bölgeye masaj yapmanın, diğer tedavi yöntemlerine göre daha düşük maliyette olduğu ve yan etkilerinin kullanılan ilaçlara göre yok denecek kadar az olduğu belirtilmiştir. [12*]
Kronik Ağrı Sendromu ve Doğal Tedavi Yöntemleri Kaynak
Susam Yağı Nerede Kullanılır?
Susam yağının bazı kullanım aşağıda listelenmiştir.
- Susam yağı, parfümlerde, cilt nemlendirici kremlerin içerisinde, saç bakım ürünlerinde kozmetik amaçlarla kullanılır.
- Kolesterol, diyabet ve mide-bağırsak rahatsızlıkları tedavileri için kullanılır.
- Tıbbi amaçla, flebit oluşumunu engellemek için kullanılır.
- Yemek pişirme ve gıda saklama amacı ile kullanılır.
- Protein açısından zengin olan küspesi, hayvan yemi olarak kullanılır.
Kaynaklar
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3793488/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26068959/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30260748/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28332903/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4390211/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28332903/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3849287/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25871017/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4803842/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3263051/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4493737/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28619303/