MSG (Monosodyum glutamat) nedir? Yan etkileri nelerdir? MSG, dünyadaki en tartışmalı bileşenlerden biridir. Bazı kişiler MSG’nin lezzeti artırmaya ve sodyum alımını azaltmaya yardımcı tamamen güvenli ve sağlıklı bir katkı maddesi olduğunu iddia ederken, bazı kişiler ise kansere neden olabileceğini ve baş ağrısı ve yüksek tansiyon gibi yan etkileri olduğunu savunur.
MSG, modern gıda endüstrisindeki çoğu üründe bol miktarda bulunur ancak sağlıklı bir diyet söz konusu olduğunda temel bir bileşen değildir. Genellikle vücudun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden yoksun, sağlıksız, aşırı işlenmiş gıdalarda bulunur.
MSG Nedir?
Monosodyum glutamat olarak da bilinen MSG, işlenmiş, konserve ve dondurulmuş gıdaların lezzetini artırmak için kullanılan yaygın bir katkı maddesidir. MSG, meyve ve sebzeler de dahil olmak üzere birçok gıda türünde bol miktarda bulunan bir protein türü olan glutamik asitten elde edilir. Bir fermantasyon süreciyle üretilir ve yemeklere lezzetli bir tat verir.
MSG, konsantre bir glutamik asit formu içerdiği için kandaki glutamat düzeylerini hızlı bir şekilde artırır. Aşırı MSG tüketimi durumunda bu etkinin astım ataklarından metabolik sendroma ve daha fazlasına kadar birçok sağlık problemiyle ilişkili olabileceğine dair araştırmalar vardır.
Metabolik sendrom hakkında daha fazla bilgi almak için Metabolik Sendrom Doğal Tedavi Yöntemleri Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.
Monosodyum Glutamat Zararları Nelerdir?
Araştırmalara göre, bazı kişilerin MSG’ye karşı özellikle hassas olabileceğini ve MSG’yi tükettikten sonra çok sayıda olumsuz yan etki yaşayabilir. Takma adı “Çin restoranı sendromu” olan bir çalışma, MSG duyarlılığı olan kişilerde MSG tüketiminin kas gerginliğine, uyuşma ve karıncalanmaya, halsizliğe ve baş ağrısına sebep olduğunu göstermiştir. {1*}
Monosodyum glutamata duyarlılığınız olsun ya da olmasın, uzmanlar bu bileşenin diyetin bir parçası olmasını önermez. Bunun nedeni, MSG’nin genellikle beslenme açısından çok az şey sunan ve birçok zararı beraberinde getiren ultra işlenmiş gıdalarda bulunmasıdır.
Araştırmacılar, MSG duyarlılığının sebebini tam olarak çözemese de yüksek miktarda glutamatın kan-beyin bariyerini geçerek hücre ölümüne neden olmak için nöronlarla etkileşime girdiğini düşünmektedir. {2*}
Serbest Radikal Oluşumuna Neden Olur
Bazı çalışmalar, yüksek miktarda monosodyum glutamat tüketmenin hücrelerde oksidatif hasara neden olabileceğini ve serbest radikal oluşumuna katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Serbest radikal oluşumu, kalp hastalığı, kanser ve diyabet gibi kronik hastalıklarlar yakından ilişkilidir. {3*}
Kardiyovasküler Hastalık Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bir hayvan modeli, fareleri çok yüksek dozlarda MSG ile beslemenin kalp dokusunda çeşitli oksidatif stres belirteçlerinin seviyelerini artırdığını göstermiştir. Bununla birlikte, çoğu araştırmanın, hasara neden olması için ortalama alımdan önemli ölçüde daha yüksek bir MSG dozu gerektiğini gösterdiğini unutmayın. {4*}
Kilo Alımına Sebep Olabilir
Bazı araştırmalar, MSG tüketiminin tokluk hissi sağladığını gösterse de diğer araştırmalar bunun aslında kilo alımı ve artan iştah ile ilişkili olabileceğini tespit etmiştir.
British Journal of Nutrition’da yayınlanan bir çalışma, yüksek proteinli bir öğüne MSG eklemenin tokluk üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ve günün ilerleyen saatlerinde kalori alımını artırabileceğini göstermiştir. Ayrıca, diğer araştırmalar, düzenli MSG tüketiminin kilo alımı ve belirli popülasyonlarda fazla kilolu olma riskinin artmasıyla ilişkili olabileceğini bulmuştur. {5*}, {6*}, {7*}
Kilo alımına sebep olan diğer besinler hakkında bilgi sahibi olmak için Kilo Alımına ve Obeziteye Neden Olan Obezojenler yazımızı okuyabilirsiniz.
Yüksek Tansiyona Sebep Olur
Yüksek tansiyon, kalbe aşırı baskı uygulayan ve kalp kasının zamanla yavaş yavaş zayıflamasına neden olan ciddi bir durumdur. Yüksek kolesterol ve trigliserit seviyeleri ile birlikte, yüksek kan basıncı seviyelerine sahip olmak, kalp hastalığı gelişimi için önemli risk faktörlerinden biridir. {8*}
Nutrition dergisinde yayınlanan 2015 tarihli bir çalışmada, araştırmacılar yüksek miktarda monosodyum glutamat tüketmenin hem sistolik hem de diyastolik kan basıncında önemli artışlara neden olduğunu bulmuştur. Jiangsu İl Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yürütülen başka bir çalışma ise MSG alımının Çinli yetişkinlerde beş yıllık bir süre boyunca daha yüksek kan basıncı seviyeleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. {9*}, {10*}
Astım Ataklarını Tetikler
Bazı araştırmalar, MSG tüketiminin, risk altında olanlarda daha yüksek astım krizi riski ile bağlantılı olabileceğini bulmuştur. Allerji ve Klinik İmmünoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma, astımı olan 32 kişide 500 mg MSG’nin etkilerini test etmiştir. Çalışma sonucunda, katılımcıların %40’ında MSG’yi aldıktan sonraki 12 saat içinde astım semptomlarının kötüleştiği tespit edilmiştir. Ayrıca, katılımcıların neredeyse yarısı baş ağrısı, uyuşma ve kızarıklık gibi Çin restoranı sendromuyla ilişkili yan etkiler yaşamıştır. {11*}
Astım ataklarını doğal yollarla hafifletmek için Astım Krizinde Etkili Doğal Tedavi Yöntemleri yazımızı okuyabilirsiniz.
Metabolik Sendroma Sebep Olabilir
Metabolik sendrom, kalp hastalığı, diyabet ve inme gibi sorunlara yakalanma riskini önemli ölçüde artıran bir sağlık problemidir. Metabolik sendroma sebep olan sağlık koşullarının arasında yüksek kan şekeri, yüksek kan basıncı, aşırı miktarda göbek yağı veya anormal kolesterol seviyeleri bulunur. {12*}
Birden fazla çalışma, MSG tüketimini, yüksek tansiyon ve obezite de dahil olmak üzere metabolik sendroma sebep olan sağlık koşullarıyla ilişkilendirmiştir. 349 yetişkinle yapılan bir çalışma, monosodyum glutamat tüketimi ve yüksek metabolik sendrom riski arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermiştir. {13*}
Monosodyum glutamata duyarlılığınız olsun ya da olmasın, diyetinizin düzenli bir parçası olmamalıdır. Bunun nedeni, ekstra kaloriler, rafine karbonhidratlar, yağ ve sodyum dışında beslenme açısından çok az şey sunan ultra işlenmiş gıdalarda bulunmasıdır. Öte yandan, diyetinizi işlenmemiş, tam gıdalarla doldurmak, diyetle MSG alımınızı en aza indirmenin ve diyetinizi ihtiyacınız olan vitamin ve minerallerle sağlamanın en kolay yoludur.
Monosodyum Glutamatın Faydaları Nelerdir?
Araştırmaların çoğu, monosodyum glutamatın aşırı alınmasının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini gösterse de dikkate alınması gereken bazı potansiyel faydalar da vardır.
Monosodyum glutamat genellikle tuzlu yemeklerin lezzetini ortaya çıkarmak ve geliştirmek için kullanılır. Tuz tüketimiyle birlikte oluşan aşırı sodyum alımı yüksek tansiyon, kemik erimesi ve böbrek problemleriyle ilişkilidir. {14*}, {15*}, {16*}
MSG’yi tüketimiyle tuz tüketimini azaltmanın sodyum alımını %20 ila %40 oranında azaltmaya yardımcı olduğu tahmin ediliyor. Ek olarak, daha önce bahsettiğimiz gibi birkaç çalışma MSG tüketimini kilo alımı ve obezite ile ilişkilendirmiş olsa da aksini savunan çalışmalar da vardır. Bazı çalışmalar, MSG tüketiminin tokluk hissi oluşturduğunu ve böylece kalori alımını azalttığını ortaya koymuştur. {17*}, {18*}
Hangi Gıdalarda MSG Vardır?
MSG, abur cuburlardan et ürünlerine kadar her gıdada bulunabilir. MSG içeriğini belirlemenin en iyi yolu, ürün etiketlerini kontrol etmek ve “monosodyum glutamat”, “glutamik asit”, “glutamat” veya “maya özü” gibi içerik adlarının olup olmadığını incelemktir. MSG içeriği yaygın olan gıdalardan bazıları:
- Patates cipsi
- Fast foodlar
- Çeşniler
- Hazır yemekler
- Soğuk mezeler
- Soğuk çaylar
- Tuzlu atıştırmalıklar
- Hazır erişte
- Spor içecekleri
- İşlenmiş etler
- Konserve çorbalar
- Soya sosu
- Et suyu/bulyon
- Salata sosları
- Kraker
Tehlileki katkı maddeleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için En Tehlikeli Katkı Maddeleri Nelerdir? yazımızı okuyabilirsiniz.
Tuz Yerine MSG Kullanılabilir Mi?
MSG’ye çok benzer şekilde, yüksek miktarda tuz (sodyum) tüketmek birçok hastalığın oluşumuna sebep olur. Yüksek sodyum alımı, yüksek tansiyon, kemik erimesi ve böbrek fonksiyon problemleriyle ilişkilidir.
MSG de sodyum içerir ancak sofra tuzunun içerdiği sodyum miktarının yalnızca üçte birine sahiptir. Bu nedenle genellikle işlenmiş gıdaların sodyum içeriğini azaltmak ve aynı zamanda lezzetini artırmak için kullanılır. Aslında, Avrupa Gıda Bilgi Konseyi’ne göre, MSG’yi az miktarda sofra tuzu ile birlikte tüketmek, toplam sodyum alımını %20 ila %40 oranında azaltabilir.
Her ikisinin tüketimini de ölçülü tutmak gereklidir. İşlenmiş gıdaların ve sağlıksız atıştırmalıkların alımını azaltmak, hem sodyum hem de MSG tüketimini azaltmanın en iyi yoludur. Sağlıksız alternatifler yerine, diyeti meyveler, sebzeler, proteinli yiyecekler ve kepekli tahıllar gibi bol miktarda besin açısından zengin içeriklerle doldurabilirsiniz.
Monosodyum Glutamat ve Glutamat Arasındaki Fark Nedir?
Glutamik asit olarak da bilinen glutamat, mantar, et, balık, süt ve domates gibi birçok gıda türünde bulunan önemli bir amino asittir. Birçok yemeğin tadını doğal olarak geliştirmeye yardımcı olabilecek doğal lezzet arttırıcı özelliklere sahiptir. Monosodyum glutamat ise glutamik asidin sodyum tuzudur. İlk olarak 1908’de keşfedilen MSG, günümüzde birçok gıdada sıklıkla kullanılan ve fermantasyon işlemiyle üretilen bir üründür.
Glutamat ve monosodyum glutamat arasındaki temel fark vücutta işlenme şekilleridir. Gıdalarda bulunan glutamat tipik olarak diğer amino asitlerin uzun bir zincirine bağlıdır. Vücut glutamatı yavaşça parçalar ve tüketilen miktarı düzenleyebilir. Fazla miktarlarda alındığında toksisiteyi önlemek için vücuttan atabilir.
Monosodyum glutamat ise diğer amino asit zincirlerine bağlı değildir ve vücutta çok hızlı bir şekilde parçalanır. Kandaki glutamat seviyelerini çok hızlı yükseltir ve MSG’ye hassasiyeti olanlarda semptomlara neden olur.
Gıdalarda doğal olarak bulunan glutamat genellikle zararsızdır ve olumsuz yan etkilere neden olmaz. Bununla birlikte, işlenmiş gıdalarda bulunan monosodyum glutamat, baş ağrısı, yüksek tansiyon, kilo alımı ve astım atakları gibi yan etkilere neden olabilir.
Yüksek tansiyon problemi yaşıyorsanız Yüksek Tansiyona İyi Gelen Gıdalar Nelerdir? yazımızı okuyarak bilgi alabilirsiniz.
MSG’nin Tarihi Nedir?
1866 yılında, Alman biyokimyacı Karl Heinrich Ritthausen buğday glütenini sülfürik asitle işleyerek glutamik asidi keşfetmiştir. 1908’de, Japon kimyager Kikunae Ikedakombu adı verilen bir deniz yosunu türünden glutamik asidi bir tat maddesi olarak ayrıştırdı.
Ikeda,, keşfinden sonra belirli glutamat tuzlarının tadını incelemeye başladı. Bir süre sonra monosodyum glutamatın kristalleşmesi en kolay, en lezzetli ve en çözünür glutamat türü olduğunu keşfetti. Sadece bir yıl sonra ise bir Japon gıda şirketi monosodyum glutamatın ticari üretimine başladı. Günümüzde MSG, birçok Asya yemeğinin ortak bir bileşenidir. Et sularına, etlere ve erişte yemeklerine lezzet katar.
Kaynaklar
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9215242/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2802046/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3614697/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3271674/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19267954/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3095503/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2610632/
- https://www.cdc.gov/heartdisease/risk_factors.htm
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25592010/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21372742/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3312372/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18038021/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3583269/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23558162/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18410231/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19121773/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24944058/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24768895/