Sarılmak her insanın sevinçten şefkate, üzüntüden umutsuzluğa kadar tüm duygularını ifade ettiği bir yoldur. Evrensel bir bağdır. Çoğu insan, ırk, din, cinsiyet ve yaş fark etmeksizin sarılmanın insanlığın kalbinde olduğuna inanır. Sosyal, duygusal ve zihinsel olarak çalkantılı dönemlerinde her insan, sarılmanın verdiği duygusal bağı ve rahatlığı aramaktadır.
Sarılmak, stres hormonlarını, kan basıncını ve kalp atış hızını azaltırken, mutluluk ve zevkle ilişkili oksitosin ve serotonin gibi nörotransmitterleri artırır. Sarılmanın genel işlevi sosyal bağı artırmak ve stresi azaltarak rahatlamayı sağlamaktır. Bu yüzden sarılma ve tensel temas, bebek, çocuk ve yetişkinler için kritik öneme sahiptir. Sarılmanın sağlık için gerekli olduğu durumlarda işin uzmanları devreye girebilir. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerindeki prematüre bebekler için dokunma terapisi uygulayan uzmanlar vardır. Bazı sarılma uzmanları da bakım evi, huzur evi vb. yerlerde insan dokunuşuna ihtiyaç duyan herkes için fayda sağlamaktadırlar.
Pandemi Sırasında Sarılma
İnsanların sarılmaya ihtiyacı vardır ancak pandemi sırasında sosyal mesafeyi korumak da önemlidir. Bu yüzden daha güvenli bir şekilde sarılmak önemlidir. Sarılan kişilerin ikisi de maske takmalı ve yüzlerinizi zıt yöne çevirmelidir. Çocuklar için bir yetişkine belden sarılmak daha güvenlidir. Ayrıca sarılmalar kısa tutulmalı tensel temastan kaçınılmalıdır. Sarıldıktan sonra eller yıkanmalıdır. Böylece pandemi sürecinde kendinizi ve sevdiklerinizi güvende tutabilirsiniz.
Bir İnsanın Günde Kaç Sarılmaya İhtiyacı vardır?
İnsanın günlük ne kadar sarılma ihtiyacı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmasa da Virginia Satir adında bir psikoterapist bu konuda şunları söylemiştir: “Hayatta kalmak için günde dört kez, terapi için günde sekiz kez ve zihinsel sağlığı geliştirmek için de günde 12 kez sarılmaya ihtiyacımız var.” {1*}
Ayrıca sarılmanın kaç kez tekrarlandığıyla birlikte ne kadar sürdüğü de önemlidir. Bazı araştırmacılar 20 saniye veya daha uzun süren sarılmaların beden ve zihin için daha tedavi edici olduğunu öne sürmektedir. Bunun bilimsel nedeni uzun süreli bir sarılma sırasında salınan oksitosin hormonundan ileri gelir. ”Aşk hormonu” da denen bu hormon endişe ve korkuları yatıştırarak rahatlamayı sağlar.
Sarılmanın Faydaları Nelerdir?
Sarılmanın faydalarını anlayabilmek için önce ilgili duyusal yola bakmak gerekir. Deride birkaç duyu alıcısı vardır ve bunlar derideki dokunma ve bozulma gibi durumlara tepki verir. Sarılma ile derideki duyu alıcıları aktive olur. Ayrıca cilt ile sinir sistemi arasında bağ kuran ve dokunmaya yanıt veren duyu sinirleri de vardır. Özellikle C-dokunsal nöronlar, sarılma ve dokunmanın etkilerinde önemli rol oynamaktadır. Araştırmalar, C-dokunsal nöronların tüylü deride bulunduğunu ve hafif dokunmaya bile en iyi şekilde yanıt verdiğini göstermektedir. {2*}
Bu duyu sinirleri dokunma hipotezinde de önemli bir rol oynar. Bu hipoteze göre, duyu sinirleri fiziksel temasın duyusal etkilerini belirlemek için gelişmiştir. Duyu alıcısı ile alınan mekanik uyarı duyu sinirleriyle periferik sinir sistemi boyunca omuriliğe ve oradan beyne iletilir. Daha sonra beyinden elektriksel ve kimyasal sinyaller halinde gerekli yerlere iletilir. Bu duyusal yollarla, beyinde sosyal bağ, zevk ve ağrı bölgeleri harekete geçirilir. Sarılmanın faydaları şöyledir:
Çocukların Sağlıklı Gelişimini Destekler.
Dokunma duyusunun anne karnında gelişen ilk duyu olduğu düşünülmektedir. Doğumdan hemen sonra ve bebeklik döneminde anne ile bebek arasındaki tensel temas bebeğin gelişimi için çok önemlidir. Bebekte, bağlanma ve güven duygusunun gelişmesini sağlar, olumlu duyguları geliştirir. 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, şefkatli anneleri olan bebekler ilerde daha mutlu, dayanıklı, stres ve edişe duygularına karşı daha dirençli yetişkinler olmaktadır. {3*}
Elektroansefalografi(EEG) ile beyin aktivitesinin incelendiği araştırmalara göre, ebeveynleri tarafından sevilen bebeklerde sarılmanın beyin tepkilerini arttırdığı gözlenmiştir. {4*} Bunun beynin bağlantı kurma biçiminde kalıcı etkilere neden olabileceği düşünülmektedir. Bu yeni oluşan beyin bağlantıları, çocukların stresi ve duyguları kendi başına yönetebilmelerini sağlar. Öte yandan, daha az şefkat ve tensel temas gören çocuklarda bilişsel, duygusal ve fiziksel sorunların yanı sıra kortizol düzeylerinde artış olduğu gözlenmiştir. {5*} Kortizol, genellikle stresle ilişkilendirilen hormondur.
Oksitosin Seviyelerini Artırır
Oksitosin, beyninde hipotalamustan salınan bir hormondur. Çalışmalar, oksitosinin, sosyal etkileşim, korku, saldırganlık, sakinlik ve stres ile ilgili bölgeler de dâhil olmak üzere vücutta geniş çapta işlevinin olduğunu göstermektedir. {6*} Oksitosin, otonom sinir sisteminde birçok metabolik sürecin düzenlenmesinden sorumludur. Ayrıca oksitosin beyinde limbiks sistem üzerinden davranışı, ruh halini ve fizyolojiyi etkileyerek sosyal bağların artmasına stresin azalmasına yardımcı olur.
Bağışıklık Sistemini Destekler
Sarılınca artan oksitosin seviyeleri bağışıklık sistemini desteklemektedir. Sık sık sarılan kişilerin stresten kaynaklanan hastalıklara yakalanma olasılığı daha düşüktür. Oksitosin, stres hormonu olan kortizolü azaltmak için hipofiz bezine etki eder. Ayrıca fiziksel temas yoluyla sağlanan sosyal destek, bireyin stresli durumlarla daha iyi başa çıkmasını sağlar.
2015 yılında Carnegie Mellon’da yapılan bir araştırmada, sağlıklı insanlar soğuk algınlığı virüsüne maruz bırakılmıştır. Sosyal desteği fazla olan bireylerin, hastalanma risklerinin azaldığı görülmüştür. Ayrıca hastalananlar da sosyal desteği olmayan bireylere göre daha hafif belirtiler göstermiştir. {7*}
Sakinleştirici Nörotransmitterleri Artırır
Sarılmayla birlikte aktive olan duyusal nöronlar beyinde çeşitli nörotransmitterlerin artmasını sağlar. Araştırmalar, bir nörotransmitter olan dopaminin, sarılmayla limbik sistemden salınarak zevk ve tatmin olma duygularını artırdığını göstermektedir. {8*} Çalışmalar ayrıca, bir başka nörotransmitter olan serotoninin insanları mutlu ederek daha iyi bir ruh haline sahip olmalarını sağlar. {9*} Sarılmayla oluşan yatıştırıcı ve sakinleştirici duygular nörotransmitterlerle birlikte artan oksitosin sayesindedir.
Benlik Saygısını Artırır
Araştırmalar, sarılmanın sosyal bağları geliştirerek, insanın kendi öz saygısının oluşmasında etkili olduğunu göstermektedir. {10*} Daha bebeklikte kurulmaya başlanan öz değerle ilişkili beyin bağlantıları sinir sisteminde kalıcı etkilere sahiptir.
Kaynaklar
https://www.brainyquote.com/quotes/virginia_satir_175185
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28162847/
https://jech.bmj.com/content/65/7/621
https://www.cell.com/current-biology/fulltext/S0960-9822(17)30204-X
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S016363839790045X
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23040812/
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0301051110002516
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19228979/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4323947/