Hemoroid nedir? Hemoroid tedavisi nasıl yapılır? Hemoroid, çok ağrılı ve zor geçen sağlık problemlerinden biridir. Çeşitli oluşum nedenleri olan hemoroid dünyada sıklıkla görülür. Hemoroidi tedavi etmek için dünyanın birçok yerinde yüzyıllardır kullanılan doğal yöntemler vardır. Bu yöntemlerin başında da çeşitli uçucu yağlar gelir. Çay ağacı yağı, lavanta yağı ve karanfil yağı, hemoroid tedavisinde yaygın olarak kullanılan esansiyel yağlardan bazılarıdır. Bu yağlar çok eski zamanlardan beri çeşitli hastalıkları tedavi etmek için kullanılmıştır.
Hemoroid Nedir?
Hemoroid ya da halk arasındaki tabiriyle basur, anüsteki veya alt rektumdaki damarların şişmesi durumudur. Hemoroidler temelde iç ve dış hemoroidler olmak üzere ikiye ayrılırlar. İç hemoroidlerin daha yaygın olduğu bilinir. Ancak bireyleri en çok rahatsız eden durum ise dış hemoroidlerdir. Çünkü dış hemoroidler anüsün dışında olduğu için otururken bireyin ciddi derecede ağrı hissetmesine neden olur. Ayrıca kanamalar da genellikle dış hemoroidlerde daha yaygındır. {1*}
Hemoroidler, şiddet derecelerine göre sınıflandırılabilirler:
- Derece 1: Anüsün dışından görülmeyen hafif büyümüş hemoroidlerdir.
- Derece 2: Dışkılama sırasında zaman zaman anüsün dışına çıkabilen, ancak daha sonra kendi kendine içeri dönebilen daha büyük hemoroidlerdir.
- Derece 3: Dışkılama sırasında veya fiziksel aktivite yaparken anüsten çıkan ve kendi kendine geri dönmeyen hemoroidlerdir. Sadece müdahale ile anüsün içine geri itilebilirler.
- Derece 4: Her zaman anüsün dışında kalan ve artık içeri itilemeyen hemoroidlerdir.
Derece 4 hemoroidlerin özellikle ağrılı formu tromboze hemoroid şeklindedir. Bu durum genellikle damarda kan akışının olmamasından ve kan pıhtısı (tromboz) oluşumundan kaynaklanan durumdur. Tromboze bir hemoroitten sorumlu olan tromboz, genellikle büyük bir tedavi yapılmaya gerek olmadan iki ila üç hafta içinde geçebilir.
Hemoroid, ağrılı ve kanamalı olabilirken aynı anda bireyde portal hipertansiyonun da yükselmesine neden olur. Portal hipertansiyon ise portal venöz sistemi adı verilen bir damar sistemi içindeki kan basıncında görülen artıştır. Mide, bağırsak, dalak ve pankreastan gelen damarlar portal vende birleşerek daha küçük damarlara dallanır ve karaciğerde dolaşır. Yani hemoroidin vücutta göründüğünden daha fazla etkisi vardır. Bu yüzden hızla hemoroidin nedeni tespit edilip tedavisi yapılmalıdır. {2*}
Hemoroid Neden Olur?
Hemoroidin nedenlerini araştıran araştırmacılar, anal yastıkların destekleyici dokularının bozulmasının veya parçalanmasının hemoroidlerin gelişmesine neden olduğunu belirtmişlerdir. Genel olarak bakıldığında ise hemoroide neden olan etmenler şöyle sıralanabilir;
- Aşırı kilolu olmak
- Sürekli ağır eşya kaldırmak
- Yaşlanma
- Hamilelik ve doğum
- Genetik
- Kabızlık veya kronik ishal
- Müshillerin veya lavmanların aşırı kullanımı nedeniyle zarar gören bağırsak fonksiyonu
- Tuvalette fazla zaman geçirmek
Hamilelik sırasında veya kabızlık sırasında karın içi basıncının artması ve uzun süre tuvalette oturarak ıkınmak, hemoroid oluşumuna neden olan başlıca faktörlerdir. Yaşlanma ve genetik faktörler de destekleyici dokunun zayıflamasına neden olan başka bir etmendir.
Hemoroid oluşumunu, lifli besinlerin tüketilmemesi, baharatlı yiyeceklerin yenmesi ve alkol alımı gibi beslenme problemleri ile ilişkilendiren araştırmacılar olsa da bu durum kesin olarak kanıtlanamamıştır. {3*}
Hemoroid (Basur) Tedavisi İçin Uçucu Yağlar
Hemoroidin Belirtileri Nelerdir?
Hemoroidin temel nedenleri arasında hamilelik, obezite, duruş bozuklukları, kabızlık gibi durumlar yer alır. Ayrıca rektum ve anüs çevresindeki dokular yaşlanmaya bağlı olarak zayıfladığı için yaş artışı ile birlikte hemoroid riski de artar. Hemoroidin belirtilerine bakıldığında ise en sık görülen semptomun anal kanama olduğu görülür. Bunun dışında hemoroidin diğer belirtileri şunlardır:
- Anüs çevresinde tahriş ve kaşıntı
- Dışkı sızıntısı
- Anüste oluşan hassas şişlikler
- Bağırsak hareketleri ile birlikte görülen ağrı
- Anüs çevresinde çıkıntılı deri yapısı
- Tuvalet sonrası görülen kan
Hemoroidin belirtilen bu semptomları çoğu insanda birkaç gün içinde düzelebilir. Ancak bazı durumlarda tekrar ortaya çıkabilir ve/veya tıbbi müdahale gerektirebilir. Semptomlar bir veya iki haftadan fazla devam ederse ve evde uygulanan yöntemler işe yaramadıysa mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır.
Doktor muayenesi sonucunda anüs veya rektumdaki şişmiş damarların, bazen ciddi boyutlara ulaştığı görülebilir. Böyle durumlarda cerrahi olarak çıkarılması gereken ve aşırı derecede ağrıya sebep olan bir kan pıhtısının varlığı söz konusu olabilir. Cerrahi işlemlerden kaçınmak için de homeopati, natüropati ve aromaterapi gibi alternatif tedaviler yaygın olarak kullanılır. Bu tedaviler ile hemoroidlerin şiddetini azaltmak mümkündür.
Hemoroid Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hemoroid belirtileri görüldüğü zaman doktorlar ilk olarak elle muayene yaparak hemoroidin ciddiyetini tespit eder. Ardından duruma göre çeşitli tanı ve tedavi yöntemleri uygulayabilirler. Hemoroidli hastalara uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri ise diyet tedavisi, lif takviyeleri, hemoroid kremi ve skleroterapi, lastik (hemoroid) bant ligasyonu ve infrared koagülasyon tedavisi şeklinde sıralanabilir.
Skleroterapi
Skleroterapi, herhangi bir damarı yok etmek için bir kimyasalın (sklerozan) damar içine enjekte edilmesi ile uygulanan prosedürdür. Sklerozan, damarın en iç tabakasına enjekte edilir. Böylece kanama ve kan pıhtı oluşumu önlenir ve damar genişlemesi, hemoroidin dışarı sarkması da engellenir.
2010 yılında, hemoroidli hastalara uygulanan skleroterapinin hastaların %98’inde 28 gün içinde olumlu etkiler gösterdiği belirtilmiştir. Hemoroidin iki yıl içinde nüksetme ihtimali ise %18’lerde kalmış ve semptomların hafif dereceli olduğu görülmüştür. {4*}
Hemoroid Bant Ligasyonu
Lastik bant ligasyonu, bir lastik bant ile hemoroidin çıkarılmasıdır. Lastik bant hemoroidin etrafına sarılır ve hemoroidin kan akışı kesilir. Bu sayede hemoroidin kuruması sağlanır.
Yapılan bir çalışmada, lastik bant ligasyonunun semptomatik ikinci ve üçüncü derece hemoroidleri tedavi etmek için yararlı, güvenli ve başarılı bir yöntem olduğu ve dördüncü derece vakalarda da başarılı bir şekilde uygulanabileceği gösterilmiştir. {5*}
İnfrared Koagülasyon
İnfrared koagülasyon, iç hemoroidler için kullanılan bir prosedürdür. Hemoroide giden kan akışını kesmek için yoğun kızılötesi ışık gönderen bir cihaz kullanılır.
2003 yılında yapılan bir çalışmada, infrared koagülasyon ve lastik bant ligasyonu, etkinlik ve rahatsızlık açısından karşılaştırılmıştır. Araştırmanın sonunda hemoroidi yok etmede bant ligasyonunun infrared koagülasyon uygulamasına göre daha etkili olduğu ancak daha ağrılı bir süreç olduğu görülmüştür. {6*}
Hemoroid Cerrahisi
Hemoroid tedavisinde uygulaması azalan yöntemlerden biri cerrahi müdahaledir. Ancak hemoroidin akut komplikasyonları varsa veya diğer yöntemlerle hemoroid tedavi edilemiyorsa düşünülebilir. Hemoroidektomi olarak bilinen hemoroid ameliyatı, hemoroidin veya pıhtının küçük bir kesi ile çıkarılması işlemidir. Hemoroidektomi işlemi genellikle ayakta tedavi yöntemine girer ve 2-3 hafta içinde iyileşme görülür. Hemoroid ameliyatı korkutucu görünse de diğer tüm tedavi yöntemleri başarısız olduğunda doktorların önerdiği nispeten küçük bir işlemdir.
Diyet Tedavisi
Hemoroid probleminde uygulanan diyet tedavisi temelde bağırsak sağlığı üzerinedir. Temel amaç dışkının sert değil daha yumuşak olmasını sağlamaktır. Çünkü sert dışkı anüste yer alan hemoroidin ağrı yapmasına ve kanamasına neden olabilir. Bu yüzden diyette bağırsak sağlığını destekleyen lifli ve fermente gıdalara bolca yer verilmeli, günlük tüketilen su miktarı artırılmalıdır.
Bağırsak Sağlığı Nasıl Düzelir? Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Sistemini Nasıl Etkiler?
Yüksek Lifli Gıdalar Tüketilmeli
Hemoroid semptomlarının rahatlaması için temelde dışkının yumuşatılması gerekir. Çünkü sert dışkı, dışkılama sürecinde ağrı olması ve kanama görülmesine neden olur. Bu yüzden bol lifli gıdalar tüketilerek kabızlık ve dışkının sert olması önlenmelidir. Avokado, çilek, incir, Brüksel lahanası, kabak, fasulye, mercimek, fındık, keten tohumu, chia tohumu ve kinoa gibi yiyecekler tüketilerek günlük en az 30-35 gram diyet lifi alınmalıdır. Yapılan klinik çalışmalarda da yüksek lifli gıdaların tüketilmesi ile semptomların ve kanama riskinin yaklaşık %50 oranında azaldığı görülmüştür. {7*}
Bol Miktarda Su İçilmeli
Dehidrasyon yani vücudun susuz kalması kabızlığa neden olabilir. Çünkü diyet lifinin sindirim sisteminden sorunsuz bir şekilde geçmesi için su veya sıvı besinlerin tüketilmesi gereklidir. Avrupa Klinik Beslenme Dergisi’nde yayınlanan araştırmalar da dahil birçok çalışma, sıvı kaybının ve düşük sıvı alımının, kabızlığı artırdığını ve hemoroid semptomlarını kötüleştirdiğini göstermektedir. Bu yüzden günde en az 3 litre su içilmelidir. {8*}
Fermente Gıdalar Tüketilmeli
Çeşitli çalışmalar, fermente gıdaların ve probiyotiklerin bağırsak sağlığını, besinlerin biyoyararlanımını ve bağırsak pH’ını iyileştirerek sindirime yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu yüzden kefir, yoğurt gibi fermente gıdaların diyete eklenmesi ile hemoroid semptomları da azaltılabilir. {9*}
Alkol ve Baharatlı Yiyecekler Tüketilmemeli
Alkol, dehidrasyona neden olması ve sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkileri olması sebebi ile hemoroid semptomlarını kötüleştirir. Benzer şekilde baharatlı yiyecekler de hemoroid semptomlarını kötüleştirir. Bu konuda yapılan bazı araştırmalar hem alkol hem de baharatlı yiyeceklerin hemoroid için risk faktörü olduğunu gösteriyor. Çalışmaların sonuçları kesin olmasa da hemoroid iyileşene kadar bu yiyeceklerin tüketiminin azaltılması gerekmektedir. {10*}
Tuvalet Alışkanlıkları
Hemoroid problemi olan bireylerde dışkılama süreci oldukça ağrılıdır. Bu yüzden kabızlık ve dışkının sertleşmesi önlenmelidir. Bunun için de özellikle bazı yanlış tuvalet alışkanlıklarının değiştirilmesi ve daha sağlıklı olanlarının uygulanması gerekir.
Ikınma
Dışkılama sırasında ıkınmak ağrıya sebep olabilir ve hemoroid problemlerini daha da kötüleştirebilir. Tuvalete gitmeden önce çok beklenmemeli ve tuvalete çıkma hissi geldiği anda gidilmelidir. Aksi takdirde bağırsak içinde bekleyen dışkı zamanla sertleşir ve dışkılama sırasında daha fazla ıkınmaya ve acıya sebep olur. Ayrıca tuvalette sürekli ıkınarak acele edilmemeli ve vücudun gevşemesi beklenmelidir. {11*}
Tuvalet Temizliği
Tuvaletten sonra temizlik işlemi titizlikle yapılmalıdır. Hiçbir kalıntı kalmayacak şekilde iyice temizlenmeli ve sert müdahaleden kaçınılmalıdır. Ayrıca temizlik sırasında sert kimyasallar, alkol veya parfüm içeren sabunlar kullanılmamalıdır.
Oturma Banyosu
Günde iki kez, 10 dakika ılık suda oturulması, anal kaşıntı, ağrı veya yanma şikayetlerinin giderilmesine yardımcı olur. Ayrıca oturulan suya hemoroide iyi gelen çeşitli uçucu yağların ve bitkilerin eklenmesi de hemoroitten hızla kurtulmanın en iyi yollarından biridir.
Yararlı Takviyeler
Hemoroid semptomlarının azaltılması ve kabızlığın önlenmesi amacıyla diyete ek olarak bazı takviyeler de kullanılabilir. Bu amaçla iltihap önleyici, ağrı kesici ve antioksidan özellikleri olan takviyeler tercih edilebilir. Bunlara örnek olarak da kasap süpürgesi, at kestanesi, cadı fındığı gibi takviyeler gösterilebilir.
Kasap Süpürgesi
Kasap süpürgesi, hemoroidlerin şişmesini ve iltihaplanmasını azaltmaya yardımcı olan bitkilerden biridir. Almanya’da 2002 yılında yapılan bir araştırmada, kasap süpürgesinin damarlardaki kan akışının yetersiz olduğu ve kanın birikmesine neden olan kronik venöz yetmezlikte etkili olduğu gösterilmiştir. {12*}
Piknogenol (Pycnogenol)
Yapılan bir çalışmada piknogenolün oral ve topikal uygulamasının hemoroid atakları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışma sonunda oral ve topikal piknogenol uygulamasının akut hemoroidleri iyileştirmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. {13*}
At Kestanesi
Genellikle zayıf kan akışı ve şişlik için kullanılan bitkisel bir ilaçtır. Alternative Medicine Review’da yayınlanan bir araştırmaya göre at kestanesinin mikro sirkülasyonu, kılcal damar akışını ve damar tonusunu iyileştirdiği ve bu sayede de hemoroitten kurtulmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir. {14*}
Cadı Fındığı
Cildi iyileştirici, sıkılaştırıcı ve antioksidan özellikleri nedeniyle kullanılan bir bitkidir. Cadı fındığının topikal uygulaması, iltihabı ve ağrıyı azaltarak hemoroidleri yatıştırmaya yardımcı olur.
Karnıyarık Otu Tozu (Psyllium Kabuğu)
Toz halinde satılan doğal bir lif kaynağıdır. Araştırmalar, karnıyarık otu gibi bitki liflerinin kanlı dışkılama sıklığını azaltabileceğini, kabızlık veya ıkınmayı önlemeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Psyllium kabuğu kullanırken bol miktarda su içmeye de özen gösterilmelidir.
Hemoroid (Basur) Tedavisi İçin Uçucu Yağlar
Uçucu yağlar, hemoroidlerin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilecek çeşitli özelliklere sahiptir.
Uçucu Yağlar İltihabı Azaltır
Bazı uçucu yağların iltihap önleyici özellikleri vardır. Bu uçucu yağlar, vücutta dahili olarak çalışır ve iltihaplı kan dokularının daha fazla şişmesini önler.
Ağrı, Kaşıntı ve Döküntüleri Azaltır
Hemoroidi olan bireylerde bağırsak hareketleri sırasında ağrı, kızarıklık ve yanıklar görülmesi çok yaygındır. Böyle durumlarda, kaşıntı ve ağrıları azaltıp bireye rahatlama sağlayacak kremlere ihtiyaç duyulur. Uçucu yağ içeriğine sahip kremler de bu faydayı sağlar. Çünkü uçucu yağlar, ağrıyı azaltmaya yardımcı olan analjezik özelliklere sahiptir.
Bağırsak Hareketi Sırasındaki Kanamayı Hafifletir
Hemoroitten muzdarip birçok insan dışkılama sırasında kanama olduğunu görür. Uçucu yağların kullanılması ile bu kanama ve şişliklerin azaltılması sağlanır.
Hamile Kadınlar İçin Güvenlidir
Hamilelik döneminde hemoroid problemi yaşayan bireyler çeşitli kimyasal ilaçları kullanmaktan kaçınırlar. Bu durumda hemoroid semptomlarını azaltmak için doğal uçucu yağlar tercih edilebilir.
Uçucu yağlar bu etkileri ile hemoroidlerin kötüleşmesini önler ve bireye rahatlama sağlarlar. Hemoroid tedavisinde tercih edilen uçucu yağlar temel olarak çay ağacı yağı, sardunya yağı, ardıç yağı, sığla yağı, karanfil yağı, selvi yağı ve mersin yağı olarak sıralanabilir.
En İyi 4 Antibakteriyel Uçucu Yağ
Çay Ağacı Yağı
Çay ağacı yağı, kesikleri, yaraları, alerjileri, sedef hastalığını ve diğer cilt problemlerini iyileştirebilen antimikrobiyal, antiseptik ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Ayrıca antioksidan aktivitesi ile mikrobiyal enfeksiyonları önler ve hasarlı kan damarlarının iyileşmesini hızlandırır. Çay ağacı yağındaki kimyasallar bakteri ve mantarları öldürür, hassas bölgelerdeki alerjik cilt reaksiyonlarını azaltır. Hemoroid görülen bölgeye çay ağacı yağı sürülmesi, şişmiş kan damarlarından kaynaklanan ağrı, kaşıntı ve yanma hissini hafifletir. {15*}
Çay ağacı yağının çok güçlü bir yapısı vardır ve bu yüzden cilde direkt olarak uygulanmamalıdır. Kaşıntı ve tahrişi önlemek için birkaç damla Hindistan cevizi yağı, hint yağı veya badem yağı gibi taşıyıcı bir yağla karıştırılmalıdır. Ayrıca alerjik reaksiyonların görülmemesi için öncesinde cildin ufak bir bölümünde test edilmelidir.
Sardunya Yağı
Sardunya yağı, Çin ve İran tıbbında dizanteri, iltihaplanma, mikrobiyal enfeksiyonlar ve yaraları tedavi etmek için kullanılmıştır. Fitokimyasal içeriği incelendiğinde bu etkilerini güçlü bir antioksidan, antienflamatuar, antimikrobiyal ve sitotoksik ajan olmasına borçludur.
Sardunya yağı, zihni rahatlatır, dolaşımı iyileştirir, lenf sistemini uyarır ve temizler. Ayrıca detoksa ve bağımlılıkların üstesinden gelmeye yardımcı olur. Sardunya yağı, içerdiği bileşikler ve tıbbi özellikleri ile kabızlık, hemoroid ve flebitte rahatlama sağlar. {16*}
Dereotu Yağı
Dereotu, genellikle dünya mutfaklarında yemeklere lezzet vermesi amacıyla kullanılan bir bitkidir. Dereotunun özellikle sindirim sistemi için çok faydalı özellikleri vardır. Bunlar hazımsızlığı, şişkinliği ve mide kramplarını gidermesidir. Ayrıca dereotu, yüksek kolesterolün düşürülmesi ve ciltteki yaraların iyileştirilmesinde de etkilidir.
Dereotu yağı, içerdiği karvon, limonen ve phellandren bileşikleri sayesinde dolaşımı iyileştirir ve ağrı kesici etkiler gösterir. Tüm bu etkileri düşünüldüğünde dereotu özellikle dış hemoroidler için ideal bir üründür. {17*}
Ardıç Yağı
Ardıç yağı, antioksidan, antiseptik, idrar söktürücü, analjezik, anti-romatizmal ve antimikrobiyal özellikleri nedeniyle eski Türk tıbbında kullanılan bir yağ türüdür. Güçlü antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahip alfa-pinen, mirsen, sabinen ve beta-pinen içerir. Bu içerikleri sayesinde hemoroid iltihabını, ağrısını ve dışkıda kanamayı azaltır. {18*}
Lavanta Yağı
Anti-inflamatuar ve analjezik etkileri ile bilinen lavanta yağı, aromaterapide yaygın olarak önerilen yağlardan biridir. Lavanta, sinirleri yatıştırır, kan dolaşımını iyileştirir ve vücuttaki ağrıları azaltır. Ayrıca kaygı ve depresyonu hafifletir, ciltte görülen yara ve döküntüleri iyileştirir. Hemoroide olan etkisine bakıldığında ise hemoroidin boyutunu ve şiddetini azaltır. Bağırsak hareketlerinin daha ağrısız olmasına yardımcı olur.
Buhur Yağı
Buhur, Boswellia serrata bitkisinden elde edilen yapışkan bir reçinedir. Geleneksel olarak halk hekimliğinde çeşitli inflamatuar ve kronik hastalıkları tedavi etmek için kullanılır. Buhur yağı ise yapışkan reçineden su buharı distilasyonu ile elde edilir. Buhur yağının antiromatizmal, antienflamatuar, antimikrobiyal, analjezik, idrar söktürücü ve antikanser etkileri vardır. Buhur yağı, midede sindirim sıvılarının salgılanmasını hızlandırır ve bağırsak hareketliliğini artırır. {19*}
Buhur yağı monoterpenler, seskiterpenler, alkoller ve esterler açısından zengin olduğu için hemoroid probleminde alternatif bir ilaç olarak kullanılabilir. Hemoroid ağrılarının ve iltihabının azalmasını sağlar, kabızlığı gidermeye yardımcı olur. {20*} {21*}
Papatya Yağı
Papatya yağı, geleneksel tıbbi preparatlarda yaygın olarak kullanılan yağlardan biridir. İçerdiği bileşikler sayesinde antiseptik, antienflamatuar, antispazmodik ve terletici etkiler gösterir. Cilde topikal olarak uygulandığında yaraları, cilt lezyonlarını, çıbanları ve hatta hemoroidi iyileştirir. {22*}
Papatya yağı, mide-bağırsak sorunları, ishal, kabızlık ve hatta safra taşı gibi diğer birçok sindirim problemini gidermek için de kullanılır. Ayrıca analjezik özelliği de vardır. Yani papatya yağı, hem analjezik özelliği ile hemoroid ağrısını azaltır hem de sindirim sistemine olan etkileri ile bağırsak sağlığını destekler.
Sandal Ağacı Yağı
Sandal ağacı yağı veya beyaz sandal ağacı anti-inflamatuar bir ajandır ve geleneksel tıpta cilt alerjilerini tedavi etmek için yaygın olarak kullanılır. Ayrıca güçlü analjezik ve ateş düşürücü etkilere sahiptir. Hemoroid probleminde ise ağrıyı azaltır ve enfeksiyonları önler. {23*}
Selvi Yağı
Selvi yağı, yüksek düzeyde pinen, karen, limonen, α-terpinolen ve anti-inflamatuar ajanlara sahiptir. Selvi yağının sağlığa olan faydalarına bakıldığında diş ağrısını, kanayan yaraları, morlukları, sivilceleri, yaraları ve hatta hemoroidi tedavi edici özelliği olduğu görülür. Özellikle damarların daralmasını ve kanın pıhtılaşmasını sağlayarak dış hemoroidlerde görülen kanamayı hızlıca durdurabilir. Ayrıca yüksek antimikrobiyal etkinliği ile enfeksiyonlara karşı koruyucu etki gösterir ve hemoroidin şiddetini azaltır. {24*} {25*}
Paçuli Yağı
Paçuli yağının antimikrobiyal, antiseptik, dezenfektan, dekonjestan, antiemetik, antienflamatuar ve müshil etkileri vardır. Anti-inflamatuar, damar daraltıcı ve müshil etkilerin birleşik etkisi ile hemoroidin şiddetini azaltır, hızla iyileşmesini sağlar ve kabızlığı önler. Bu faydalarından dolayı hemoroid problemi yaşayan bireyler tarafından rahatlıkla kullanılabilir. {26*}
Ölmez Çiçeği Yağı
Helichrysum italicum bitkisinden elde edilen ölmez çiçeği yağı, geçmiş yıllardan beri alerji, hazımsızlık, soğuk algınlığı, öksürük, yara ve kabızlık tedavisinde kullanılmıştır.
Ölmez çiçeği yağı, anti-inflamatuar özelliği ve analjezik etkileri nedeniyle hemoroid tedavisinde kullanılabilecek yağlardan biridir. Ağrıya sebep olan hemoroide uygulanabilen ölmez çiçeği yağı hem ağrıyı azaltır hem de bağırsak hareketlerini rahatlatır.
Ev Yapımı Bitkisel Öksürük Şekeri Nasıl Hazırlanır?
Mersin Yağı
Mersin yağı, Akdeniz ve Asya alt kıtalarına özgü tıbbi bir bitki olan Myrtus communis bitkisinden elde edilir. Mersin yağının antimikrobiyal, idrar söktürücü, iltihap önleyici, lipolitik, antidiyabetik, antioksidan, dekonjestan, antiromatizmal ve hemostatik özellikleri vardır.
Mersin yağı, damarların iltihaplanmasını azaltan, hemoroidlerin şişmesini önleyen, çevre dokuları yumuşatan ve kanamayı engelleyen linalool, okaliptol, pinen, terpineol ve geranil asetat gibi biyoaktif bileşiklere sahiptir. İçerdiği bu bileşikler ve faydaları sayesinde hemoroid semptomlarında iyileşme sağladığı için mersin yağı rahatlıkla kullanılabilir. {27*}
Karanfil Yağı
Eugenia caryophyllata L. bitkisinin kurutulmuş çiçek tomurcuklarından elde edilen karanfil yağı, yara iyileştirici ve ağrı kesici olarak geleneksel tıpta kullanılır. Karanfil yağının aktif bileşenleri karvakrol, timol, öjenol ve sinnamaldehit’tir. Bu bileşikler karanfil yağının antifungal, antioksidan, antimikrobiyal, antienflamatuar, sitotoksik, anestezik ve böcek öldürücü özellikte olmasını sağlar. Ayrıca enfeksiyonlara karşı da koruma sağlar. Bu etkileri sayesinde hemoroid için de alternatiftir. {28*}
At Kestanesi Yağı
At kestanesi çekirdeği ekstresi, hemoroid ve varisli damarlarda ağrıyı ve şişliği azaltır. İlgili bölgelere doğrudan uygulanması ya da at kestanesi içeren krem ve losyonların kullanılması ile hemoroid semptomlarında ciddi azalmalar görülür. Ancak at kestanesi, kanın pıhtılaşmasını yavaşlatır (kan sulandırıcı etkilere sahiptir). Bu yüzden herhangi bir ameliyattan önce kullanılmamalıdır. Benzer şekilde lateks alerjisi bulunan bireyler de bu ürünleri kullanmamalıdır. {29*}
Tarçın Yağı
Tarçın yağı, sağlıklı doku büyümesini uyarır ve iltihabı hafifletir. Tarçın yağı dış hemoroide dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Ayrıca, hassas cilde sahip kişiler, topikal olarak tarçın yağını kullanmaktan kaçınmalıdır. {30*}
Nane Yağı
Nane yağı, irritabl bağırsak sendromu (İBS) tedavisinde etkili sonuçlar veren bir yağdır. Bağırsaklar üzerindeki bu etkisinden dolayı hemoroidlerde de etkili olabileceği düşünülmektedir. Nane yağının yatıştırıcı mentol bileşeni, iltihap önleyici özellikleriyle birleştiğinde, anüs etrafındaki baskıyı hafifletir ve bağırsak hareketleri sırasında yaşanan ağrıyı azaltır. Ancak hassas bir cilde sahip kişiler nane yağını tercih etmemelidir. {31*}
Hemoroid İçin Uçucu Yağlar Nasıl Kullanılmalı?
Uçucu yağların birçoğu güçlü bileşikler içerdiği için cilde direkt olarak uygulanmamalıdır. Hindistan cevizi yağı, hint yağı, badem yağı, avokado yağı veya zeytinyağı gibi taşıyıcı yağlardan biri ile karıştırılmalıdır. Hazırlanan karışım, yumuşak bir bez veya pamuk yardımı ile ilgili bölgeye hafif dokunuşlar yapılarak uygulanır. Bu yöntemin dışında farklı yollarla da uygulanması mümkündür.
Zeytinyağı ve Badem Yağı Karşılaştırması
Difüzyon
Uçucu yağın kokusunun doğrudan odaya salınması ile uygulanan aromaterapi yöntemidir. Bir difüzör yardımıyla bu yöntem rahatlıkla kullanılabilir.
Oturma Banyosu
Hemoroidlerin neden olduğu herhangi bir enfeksiyon veya yara durumunda rahatlamak için esansiyel yağlarla ılık bir banyo yapılabilir. Bir küvet veya leğene ılık su koyulur ve ılık suyun içine oturulur. Ardından anal bölge ve hassas bölgeler yumuşak pamuklu bir bezle güzelce yıkanır. Düzenli olarak yapılan oturma banyolarından sonra olumlu sonuçlar görülür.
Doğal Hemoroid Jeli
Evde doğal yollarla hemoroidi tedavi etmek için aloe vera ve uçucu yağlar kullanılarak bir jel yapılabilir.
Malzemeler:
- 1 yemek kaşığı cadı fındığı suyu (alkolsüz)
- 2’şer damla selvi, ardıç ve sardunya yağı
- 8 yemek kaşığı kokusuz aloe vera jeli
Tüm malzemeler karıştırılarak bir jel hazırlanır. Hazırlanan bu jel ilgili bölgeye günde iki kez uygulanır.
Uçucu Yağlar Kullanılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Uçucu yağların sağlığa birçok faydası vardır. Ancak gereğinden fazla kullanıldıklarında vücuda yarardan çok zarar verebilirler. Ayrıca alerjisi ya da özel bir durumu olan bireyler mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Uçucu yağlar, genel olarak cilde uygulanmadan önce taşıyıcı yağlar ile seyreltilmelidir. Çünkü uçucu yağlar tek başlarına cilde ağır gelir ve çeşitli cilt lezyonlarına neden olabilir.
Uçucu yağlar, genellikle dış hemoroidler için tavsiye edilmektedir. Bu yüzden tavsiye edilmediği sürece iç bölgelere ve çevre dokulara uygulanmamalıdır. Bunların dışında bazı özel durumlarda da uçucu yağlar kullanılmamalıdır;
- Bağırsak hareketleri sırasında kontrolsüz kanama
- Anüsün içinde büyüyen çıkıntılar
- Kronik kabızlık
- Rektal boşlukta ağrı ve şişlik
- Gastrointestinal sistem bozuklukları
- Cilt alerjileri
Kaynaklar
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK279467/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3265119/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3140328/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3259422/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10720835/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14502378/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3342598/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14681719/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16696665/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16518286/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK279466/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12040966/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20041428/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11302778/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22653070/
- https://www.researchgate.net/publication/283051914_An_overview_on_phytopharmacology_of_Pelargonium_graveolens_L
- http://ijpr.sbmu.ac.ir/?_action=articleInfo&&article=1208
- https://juniper.oregonstate.edu/bibliography/documents/phpqTlBiK_Tumen2.pdf
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26514509/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3309643/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27117114/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2995283/
- https://www.thieme-connect.com/products/ejournals/abstract/10.1055/s-2009-1216540
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4052795/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1142199/
- https://files.achs.edu/mediabank/files/achs_patchouli_monograph.pdf
- https://www.academia.edu/17585880/Identify_the_essential_oils_in_Myrtus_communis_L._leaves
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17380552/
- https://www.nccih.nih.gov/health/horse-chestnut#hed2
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5518441/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4054083/