Engelleme Terapisi, pekiştirmeye bağlı olarak, pekiştirilen yanıtın daha sık ve öngörülebilir hale geldiğini belirten koşullanma teorisine dayanmaktadır. {1*} Başka bir deyişle, bir davranış sonucu kendinizi iyi hissettiğinizde ve bunun karşılığı olarak ödüllendirildiğinizde, davranışı tekrarlama olasılığınız artmaktadır. Bu sayede, yapılan davranış pekiştirilmiş olmaktadır.
İnsan davranışları “öğrenilebilir” olarak nitelendirilmektedir. Buna bağlı olarak bazı davranışların da “öğrenilemeyen” ya da “kasıtlı olarak öğrenilemeyen” davranışlar olduğu bilinmektedir.
Engelleme Terapisi aşağıdaki sorunların ve benzerlerinin tedavisinde kullanılabilmektedir:
- Alkol bağımlılığı
- Sigara bağımlılığı
- Aşırı yeme/yeme bozuklukları
- Şiddet içerikli davranışlarda bulunma
Bu terapi yöntemi, kendine zarar vermekte olan insanların sağlıksız alışkanlıklarını daha az arzu edilir hale getirmeyi hedef almaktadır. Terapi sonrası, insanlarda, bu alışkanlıkları gerçekleştirdikten sonra “iyi hissetmeyi” bırakma durumu üzerine yoğunlaşılmaktadır.
Engelleme Terapisi Nedir?
Engelleme Terapisi, alışkanlık haline getirilen, istenmeyen bir davranışı, yine istenmeyen bir uyaranla ilişkilendirmeye koşullanarak, hastanın istenmeyen davranış kalıbını azaltmasını ya da bu kalıplardan tamamen kaçınmasını sağlamak için tasarlanmış bir psikoterapidir. Bu terapinin diğer bir adı “Engelleyici Koşullanma” olarak geçmektedir. {2*}
Engelleme terapisinin tarihi, alkol bağımlılığını tedavi etmek için ilk kez kullanılmaya başlandığı 1930’lara kadar uzanmaktadır. “İğrenme” kavramı, genellikle, birinin nefrete neden olan şeyden kaçınmasına veya ondan uzaklaşmasına neden olan güçlü bir hoşlanmama ve iğrenme duygusudur.
Örneğin birçok insanda, geçmişte kendilerini hasta etmiş olan herhangi bir yiyeceğe karşı “isteksizlik duyma” söz konusu olmuştur. Engelleyici koşullanma gerçekleştiği için, aynı yiyeceği yerken bir daha zevk alamama durumu yaşanmaktadır. Çünkü o yemek hastalıkla ilişkilendirilmiştir.
Engelleme Terapisi Nasıl Yapılır?
Frontiers in Behavioral Neuroscience’da yayınlanan bir makaleye göre, bu terapi, olumlu ipuçlarını ve yıkıcı davranışlarla ilişkili “zevk merkezi aktivasyonunu” azaltmak için tasarlanmıştır. {3*} Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın beşinci baskısına göre, beynin ödül (zevk) sisteminin aktivasyonu, uyuşturucu ve alkol kullanıcıları ile diğer madde ve alışkanlıklara “bağımlı” olanlar için önemli bir sorun kaynağıdır.
İstenmeyen davranışlar:
- Elektrik çarpması
- Kimyasal madde kullanımı
- Korkutucu hayali durumlar
gibi uyaranlarla eşleştirilmektedir. Bu uyaranlar, istenmeyen davranışın ardından verilmektedir. Dolayısıyla, davranış gerçekleştirildikten sonra kişi kötü hissetmektedir. Bu şekilde, uyaran ve davranış arasında zihinsel bir bağlantı kurulmaktadır.
Alkolik kişiye verilen ilaç, alkol tükettikten sonra gelen mide bulantısı gibi, hoş olmayan etkiler yaratmaktadır. Bu durumda terapötik ilaç ve alkol, birlikte alındığında her defasında mide rahatsızlığına sebebiyet vermektedir.. Böylece alkol almaya devam etmek daha az arzulanır hale gelmektedir. Uyaran olarak ilaç verilmesinin yanı sıra terapi de sıklıkla kullanılmaktadır.
Engelleme Terapisi, omurgadaki yerçekimi basıncını ortadan kaldırmak ve omurganın omurları arasında daha fazla boşluk yaratmak amacıyla tasarlanmış, cerrahi bir yöntem olmayan inversiyon tedavisiyle karıştırılmamalıdır.
Engelleme Terapisi’nin Kullanımları ve Faydaları
Engelleme terapisinin tedavi etmeyi amaçladığı bazı alışkanlıklar ve koşullar şunlardır: {4*}
- Alkol bağımlılığı
- Sigara bağımlılığı
- Cinsel suçlar ve uygunsuz davranışlar {5*}
- İlaç bağımlılığı
- Tırnak yeme, deri yolma, saç yolma
- Kumar
- Şiddet bağımlılığı
- Öfke sorunları
- Aşırı yeme
- Teknoloji bağımlılığı
Engelleme Terapisi Türleri
Engelleme terapisinin tedavi etmeyi amaçladığı durumlara göre türleri değişmektedir. Engelleme terapisi türleri şunlardır; {6*}
- Negatif tepkiler üretmek için solunan kimyasalları kullanan koku alma isteksizliği tedavisi: Bu kimyasallar genellikle güçlü bir kokuya sahiptir ve mide bulantısı ve iştah kaybına neden olabilmektedir.
- Olumsuz tepkiler üretmek için yutulan ilaçları/kimyasalları kullanan tat alma uyaranları: Kullanılan kimyasallar kötü bir tada sahiptir. Örneğin; tırnak yemeyi azaltmak için kişinin eline kötü bir tadı olan kimyasal bir ürün püskürtmek kişiyi caydırabilmektedir.
- Alkolden kaçınma tedavisi: Disülfiram, alkol bağımlılığı olan kişilere verilen bir ilaçtır. Kişi, alkolü, normal düzeyde metabolize edilme şeklini değiştirecek kadar tükettiğinde yan etkilerle karşılaşmaktadır. Bu yan etkiler şunlardır: mide bulantısı, kalp çarpıntısı, kusma, baş dönmesi, yoğun baş ağrısı, nefes darlığı, kızarma. Bu yöntemin yanı sıra kusturma tedavisi de kullanılabilmektedir. {7*}
- Elektrik çarpması kullanımı: En tartışmalı formlardan biri olarak kabul edilmektedir. Sigarayı bıraktırmak amaçlı kullanılmaktadır. Kişi her istenmeyen davranışta bulunduğunda, koluna, bacağına ve cinsel organlarına elektrik şoku verilmektedir. Faradik tedavi, şokların kaslara uygulanması şeklinde gerçekleşen bir tedavi yöntemidir.
- Hoş olmayan “gizli” uyaranları üretmek için bireyin hayal gücünü kullanan “gizli duyarlılaştırma” (sözel imgeleme/görsel tiksinti terapisi): Bu tip tedavi ilaçlara değil kişinin düşüncelerine dayanmaktadır.
Addiction.com’a göre bu tür terapinin bazı avantajları şunlardır: {8*}
- Uzun süreli ilaç almaya kıyasla daha az yan etki yaşamak
- Terapistin olumsuz uyaran üzerinde tam kontrole sahip olması
- Diğer terapi türlerinden daha ucuz olması
- Kullanılan özel uyaran tipine bağlı olarak uygulanabilirlikteki kolaylık
- Gizli duyarlılaştırma durumunda, uyaranlar yalnızca hayal edildiğinden, gerçek sonuçlara veya gerçek acılara yol açmaması.
Engelleme Terapisi Etkili Midir?
Engelleme Terapisi, tedavi edilen duruma bağlı olarak, etkili olabileceğine dair kanıtlar sunmaktadır. Frontiers in Behavioral Neuroscience’da yayınlanan bir çalışmada, alkol bağımlılığı olan hastaların çoğu, kimyasal tiksinti tedavi sonrasında alkole karşı güçlü bir isteksizlik yaşadıklarını bildirmiştir. Bu güçlü isteksizlik tedaviden 30-90 gün sonra bile hala belirgin kalmıştır. Katılımcıların %69’u tedaviden 12 ay sonra hala daha isteksizlik duyduklarını belirtmiştir.
Bununla birlikte, Engelleme Terapisi her zaman etkili olmayabilmektedir.
Engelleme Terapisi’nin ne kadar etki gösterdiği aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
- Hastanın alışkanlığını/davranışlarını değiştirmek adına ne kadar motive olduğu
- Programın, alışkanlığın nüksetmesini önlemeye yönelik olup olmadığı
- Terapide kullanılan kesin yöntem ve uyaran türü
- Değiştirilen davranış türü
Bu terapi türü tartışmalı bir türdür. Bazı noktalarda etik dışı olarak tanımlandığı da görülmektedir. Tarihin eski dönemlerinde bazı insanlar tarafından cinselliği “tedavi etmek” amacıyla kullanılmıştır. Bireylerin, belirli durumları, zevk ile ilişkilendirmeyi bırakması için elektrik şokuyla uyarılması söz konusu olmuştur. Çoğu zaman başarılı olunmamıştır.
Cinsel isteksizlik tedavisinde de kullanılmaya çalışılmıştır. Bu konudaki en büyük eleştirilerden biri, bu tarz durumların altında yatan psikolojik faktörlerden daha çok, davranışlara yoğunlaşılmasıdır. Bağımlılığa yol açan temel sorunların ele alınmaması durumunda, hiçbir müdahalenin uzun vadede işe yaramayacağı bilinmektedir. Hatta bu sebeple istenmeyen davranışlar nüksedebilmektedir.
Engelleme Terapisi Hakkındaki Endişeler ve Sorunlar
Engelleme Terapisi bazı dezavantajları beraberinde getirebilmektedir:
- Kullanılan uyaranların bazıları olumsuz yan etkilere, acılara sebebiyet verebilmektedir.
- İnsanları çok hasta hissettirebilmektedir.
- Hasta uyaranları doğru biçimde almayabilmektedir. Bu da kötüye kullanıma yol açabilmektedir.
- Bu uygulamalar pahalı olabilmektedir.
- Hastalar bazı uyaranlara yanıt olarak, anksiyete, depresyon, düşmanlık ve öfke belirtileri yaşayabilmektedir.
- Terapistlerin çoğu, çocukların bu tedaviden faydalanmamalarını önermektedir.
Amerikan Psikiyatri Birliği ve Amerikan Psikoloji Derneği, bazı Engelleme Terapisi biçimlerinin etik dışı olduğunu düşünmektedir. Uygulanmasına karşı durmaktadır. Özellikle cinsel dürtü ve arzuları engelleme amacıyla gerçekleştirilenlerin etik dışı ve yanlış olduğunu söylemektedirler.
Engelleme terapisini güvenli hale getirme yöntemleri ise şunlardır;
- Hastaya tıbbi muayene yapılması
- Kalp rahatsızlığı olan kişilere elektrik tedavisinin uygulanmaması
- Hastaların yan etkilere karşı eğitilmesi
Çoğu terapist, diğer psikoterapi yöntemlerinin uzun vadede daha güvenli ve etkili olabileceğini söylemektedir.
Engelleme terapisinden daha iyi seçenek olabilecek terapi türleri ise şunlardır;
- Bilişsel Davranışçı Terapi
- Görselleştirme/Güdümlü İlerleme {9} {10*}
- Maruz Kalma Terapisi
- Farkındalık Uygulamaları: Rehberli meditasyon, yoga, nefes egzersizleri
- Duygusal Özgürlük Tekniği
- Sosyal Sorumluluk ve Destek
Kaynaklar
{1*} https://psychcentral.com/encyclopedia/aversion-therapy
{2*} https://www.britannica.com/science/aversion-therapy
{3*} https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5625029/
{4*} https://www.onlinepsychologydegree.info/lists/5-examples-of-aversion-therapy/
{5*} https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22922913/
{6*} https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6125033/
{7*} https://dictionary.apa.org/emetic-therapy
{8*} https://www.addiction.com/a-z/aversion-therapy/
{9*} https://www.alcohol.org/therapy/cbt/
{10*} https://cogbtherapy.com/quit-smoking-los-angeles