Reklam
Beslenme

Sarımsak Faydaları

Reklam

Sarımsak faydaları nelerdir? Sarımsak, kanı temizler, akciğer, karaciğer, safra kesesi ve kalbi kuvvetlendirir. Sarımsak, iltihabı kurutur ve bütün hastalıkları yok eder. Atar damar kireçlenmesi, daralması ve tıkanmasını gidermek için sarımsaktan daha iyi ilaç yoktur.

Hadis-i Şerif’te: “Sarımsağı yiyin, onunla tedavi olun, zira o yetmiş derde devadır. Eğer bana melek gelmemiş olsaydı, ben de onu muhakkak yerdim” (Hazreti Ali R.A’dan) nakledilmiştir.

Reklam

Kurtları döker, tüberküloz bakterisi dahil zararlı mikropları, virüsleri ve parazitleri öldürür, tansiyonu ve ateşi düşürür, kanı sulandırır, iştahı açar. Ateşli şişlikleri indirir, iltihaplı yarayı açarak iltihabın akmasına yardım eder. Yaradaki akıntıyı temizleyip yarayı kapatır; kanı kolesterolden arındırır, yüz rengini güzelleştirir; salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, genetik mutasyonlara karşı direnci arttırır. İçme suyunu değiştirmeye mecbur kalan insan, sarımsak yemelidir. Bu şekilde yeni suya alışma sürecini kısaltmış ve kolaylaştırmış olur.

Sarımsak, yoğun aromatik ve lezzetlidir. Dünyadaki hemen hemen her mutfakta kullanılır. Çiğ yenildiğinde güçlü ve keskin bir tada sahiptir. Kokusu ve tadı ile insan sağlığı üzerindeki çok olumlu etkilerinden sorumlu olduğuna inanılan bazı kükürt bileşiklerin özellikleri yüksektir.

Sarımsak için hastalık önleme ve tedavilerinin olduğu 6821’dan fazla, hakemli makale bulunmaktadır. (Kaynak)

Reklam

Sarımsak düzenli olarak yemek lezzetinin dışında, kalp hastalığı, felç, kanser ve enfeksiyonlar da dahil olmak üzere dünya çapında başlıca ölüm nedenlerinden dördünün azaltılmasına veya hatta önlenmesine yardımcı olmuştur. (Kaynak)

Sarımsak sayısız hayati besin içerir. Bunlardan bazıları: flavonoidler, oligosakkaritler, amino asitler, allisin ve yüksek seviyelerde sülfürdür. Bu baharatın düzenli olarak tüketilmesinin inanılmaz sağlık yararları sağladığı kanıtlanmıştır. Çiğ sarımsak ayrıca, ana bileşenlerinin alil propil disülfür, dialil disülfür ve dialil trisülfür içerdiği yaklaşık yüzde 0.1 uçucu yağ içerir.

Kalp Hastalığında Sarımsak Faydaları

Sarımsak faydalarının araştırıldığı deneysel ve klinik hayvan ve insan çalışmalarında sarımsak tüketiminin önemli kalp koruyucu etkileri olduğu görülmüştür. En şaşırtıcı özelliği, arterlerde plak birikimini eriterek erken kalp hastalığı riskine yardımcı olduğu gösterilmiştir. (Kaynak)

2016 yılında, Journal of Nutrition’da yayınlanan çalışma; Metobolik sendrom tanısı olan 40-75 yaşları arasında 55 hasta incelemesinde, sarımsağın özütü Metabolik Sendromlu Hastaların Koroner Arterlerinde (kalbe kan sağlayan arterler) etkili şekilde plakaları azalttığı görülmüştür. (Kaynak)

Baş araştırmacılardan Dr. Matthew J. Budoff şunları söyledi: “Bu çalışma, bu takviyenin yumuşak plak birikimini azaltmada ve arterlerde kalp hastalığına neden olabilecek yeni plak oluşumunu önlemedeki faydalarının bir başka göstergesidir. Dört randomize çalışmayı tamamladık ve bizi Ekstraktının aterosklerozun ilerlemesini yavaşlatmaya ve kalp hastalığının erken evrelerini tersine çevirmeye yardımcı olabileceği sonucuna götürdüler.” (Kaynak)

Reklam

Kanserle Savaş

Hipokrat sarımsağın müshil ve diüretik olarak savundu ve Aristofanes ve Galenal uterus tümörlerinin tedavisi için sarımsağı önerdi.

Kanser Önleme Araştırması’nda yayınlanan bir incelemeye göre, Allium sebzeleri, özellikle sarımsak ve soğan ve bunların biyoaktif sülfür bileşiklerinin kanser oluşumunun her aşamasında etkileri olduğuna ve kanser riskini değiştiren birçok biyolojik süreci etkilediğine inanılmaktadır. (Kaynak)

Kanseri önlemek için tüketilen miktar için, Ulusal Kanser Enstitüsü şunları açıklıyor:

“Sarımsaktan kaynaklanan koruyucu etkiler antibakteriyel özelliklerinden veya kansere neden olan maddelerin oluşumunu engelleme, kansere neden olan maddelerin aktivasyonunu durdurma, DNA onarımını artırma, hücre çoğalmasını azaltma veya hücre ölümünü indükleme yeteneğinden kaynaklanabilir.”

345 meme kanseri hastası üzerinde yapılan Fransız araştırmasında, sarımsak, soğan ve lif tüketiminin artmasının meme kanseri riskinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Bilimsel araştırmalar, başka bir tehlikeli ve ölümcül kanser türü olan pankreas kanserinde sarımsak tüketiminin artmasının pankreas kanseri gelişme riskini azaltabileceğini gösteriyor.

San Francisco Körfezi bölgesinde yapılan nüfusa dayalı bir çalışma da, daha büyük miktarlarda sarımsak ve soğan tüketen kişilerde pankreas kanseri riskinin, çok az tüketenlere göre %54 daha düşük olduğunu buldu. Çalışma ayrıca, sebze ve meyvelerin toplam alımının arttırılmasının pankreas kanseri gelişmesine karşı koruyabildiğini de gösterdi.

Sarımsak, kanser tedavisi söz konusu olduğunda da umut vaat ediyor. DATS, DADS, ajoen ve S-alilmerkaptosistein (SAMC) dahil olmak üzere organosülfür bileşiklerinin, in vitro deneyler sırasında kanser hücrelerine eklendiğinde hücre döngüsü durmasına neden olduğu bulunmuştur. Ek olarak, bu kükürt bileşiklerinin kültürde yetiştirilen çeşitli kanser hücre dizilerine eklendiğinde apoptozu (programlanmış hücre ölümü) indüklediği bulunmuştur. Sıvı sarımsak özütü ve S-allylcysteine (SAC) oral yoldan alınmasının, hayvanın oral kanser modellerinde kanser hücresi ölümünü arttırdığı bildirilmiştir.

Genel olarak, sarımsak, göz ardı edilmemesi veya indirgenmemesi gereken kanserle savaşan bir gıda olarak gerçek bir potansiyel göstermektedir .

Yüksek Tansiyon

İlginç bir fenomen, bu yaygın bitkinin yüksek tansiyonu kontrol etmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Bir çalışma, sarımsağın ekstraktının etkisini, antihipertansif ilaç kullanan, ancak hala kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan insanlar için ek bir tedavi olarak inceledi.

Maturitas journel adlı bilimsel bir dergide yayınlanan çalışmada; yüksek tansiyonlu 50 kişi değerlendirildi. Üç ay boyunca günde dört kapsül sarımsağın özütünün (960 miligram) alınmasının kan basıncının ortalama 10 puan düşmesine neden olduğu ortaya çıktı.

2014 yılında yayınlanan başka bir çalışmada, sarımsağın “hipertansif bireylerde standart ilaçlara benzer şekilde kan basıncını düşürme potansiyeli” olduğu bulunmuştur. Bu çalışma ayrıca, sarımsağın polisülfidlerinin kan damarlarının açılmasını veya genişlemesini ve dolayısıyla kan basıncını azaltmayı teşvik ettiğini açıklamaktadır.

Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar

Deneyler, sarımsağın veya içinde bulunan allisin gibi spesifik kimyasal bileşiklerin, soğuk algınlığı da dahil olmak üzere en yaygın ve en nadir enfeksiyonlardan sorumlu sayısız mikroorganizmanın öldürülmesinde oldukça etkili olduğunu göstermiştir.

Soğuk mevsimde, Kasım-Şubat ayları arasında 12 hafta boyunca sarımsak takviyeleri ve plasebo verilen insanlar da, Sarımsakla takviye edilenlerin üşütme olasılığı daha düşüktü ve üşüttüklerinde plasebo grubundan daha hızlı iyileştiler. Plasebo grubunun, 12 haftalık tedavi süresi boyunca birden fazla soğuk algınlığı olasılığı geliştirdi.

Çalışma, sarımsağın soğuk algınlığını önleme yeteneğini biyolojik olarak aktif bileşen olan allisin ile ilişkilendiriyor. Antimikrobiyal, antiviral ve antifungal özellikleri, soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonları hafifletmeye yardımcı oluyor. Özellikle alisinin bu sebzenin antimikrobiyal güçlerinde önemli bir rol oynadığına inanılmaktadır.

Saçkıran

Saçkıran tedavisinde, Türkiye’de de sıklıkla kullanılan sarımsağın kürü için, İranlı Mazandaran Üniversitesi Tıp Bilimleri araştırmacıları deney yapmışlar. 3 ay boyunca günde iki kez kafa derisine uygulanan kortizona sarımsağın jeli eklenmiş ve sonuç olarak, sarımsak jelinin etkili bir yardımcı topikal tedavi olabileceğini göstermiş. (14)

Saçkıran: Kafa derisi, yüz ve bazen vücudun diğer bölgelerinde saç dökülmesine neden olan yaygın bir otoimmün cilt hastalığıdır. Şu anda farklı tedaviler mevcuttur, ancak henüz bir tedavisi bilinmemektedir.

Alzheimer Hastalığı ve Demans

Alzheimer hastalığı, günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalıktır. Demansın en sık görülen türüdür. Bu hastalığı ilk olarak Alois Alzheimer tanımlamıştır. (15)

Sarımsağın, vücudun bu bilişsel hastalıklara katkıda bulunabilecek oksidatif hasara karşı koruyucu mekanizmalarını destekleyebilen antioksidanlar içerir.

Alzheimer hastaları söz konusu olduğunda, merkezi sinir sisteminde β-amiloid peptit plakları yaygın olarak gözlenir ve bu plak birikintileri reaktif oksijen türleri ve nöronal (sinir sistemindeki hücreler) hasarı ile sonuçlanır.

Journal of Neurochemistry’de yayınlanan bir çalışmada, sarımsağın özütünün ve aktif bileşiği S-alil-L-sisteinin (SAC) “önemli nöroprotektif ve nöro kurtarma özellikleri” bulunmuştur. Araştırmacılar bulgularından, özütün SAC ile birlikte Alzheimer hastalığını tedavi etmek için gelecekteki ilaçları geliştirmek için kullanılabileceği sonucuna varıyorlar. (16)

Diyabet

Yeni bir çalışma, sarımsak tüketmenin, tip 2 diyabetten muzdarip kişilerde kan şekeri seviyelerini azaltmaya yardımcı olabileceğini ve metabolik durumun tedavisinde başka faydalar sağlayabileceğini buldu. Ayrıca LDL kolesterolünü azaltır ve dolaşımı teşvik kan şekeri seviyelerini düzenler. (17)

Diyabetik fareler üzerinde yapılan bir çalışma, bu baharatın, ateroskleroz ve nefropati gibi yaygın diyabetik komplikasyonların azaltılması da dahil olmak üzere diyabet hastalarının genel sağlığını iyileştirmede çok yardımcı olabileceğini gösterdi. Yedi hafta boyunca günlük çiğ sarımsağın özü alan farelerde, serum glikozu (kan şekeri seviyesi), kolesterol ve trigliserit seviyeleri önemli ölçüde düşüktü. (18)

Kontrol grubuna kıyasla çiğ sarımsak alan farelerde, %57 daha az serum glikoz, %40 daha düşük serum kolesterol düzeyleri ve %35 daha düşük trigliseritler vardı. Ek olarak, baharatla tedavi edilen farelerde idrar protein seviyeleri %50 daha düşüktü. (18)

Başka bir çalışma, tip 2 diyabet hastaları için sarımsağın kan kolesterol düzeylerini önemli ölçüde iyileştirdiğini de gösterdi. Spesifik olarak tüketimi, toplam kolesterol ve LDL (kötü) kolesterolü düşürdü ve plaseboya kıyasla orta derecede HDL kolesterolü arttırdı. (19)

Sarımsak Nasıl Kullanılır?

  • Hızlı çöküntülerden kendini korumak isteyen yaşlı insanlar hemen hemen her gün sarımsak yutmalı veya dövülmüş 3 diş sarımsağı bal şurubu ile içmelidir.
  • Bir baş sarımsak + 10 tane taze yeşil zeytin + 1 tane orta boy havuç, 500 gr. su ile pişirildikten sonra ezilip süzülür. Bu su içildiğinde adet kanamasını söktürür, doğumdan sonra eşin atılmasını sağlar, karında su toplanmasına çok iyi gelir.
  • Çiğ sarımsağı yemek krampları yok eder, gazı giderir, adet kanamasını uyarır ve doğum sonrası eşin kolay atılmasını sağlar.
  • Pişmiş sarımsağı yemek, sesi ve boğazı temizler, öksürüğü yumuşatır ve çoğaltır, göğüs ağrılarını dindirir.
  • Bir baş sarımsak ince dövülür ve 500 gr. bal şurubu ile karıştırılıp lavman yapılırsa yapışkan balgamı ve safrayı söktürür, siyatik ağrılarını hafifletir, kurtları düşürür.
  • İyice dövülmüş sarımsağı ateşli şişliklere (çıbanlara, romatizmalı eklemlere, emziren kadının göğsüne) sarılır, 2-3 saat bekletilip değiştirilir. Deriyi yarar ve iltihabı akıtır.
  • Rendelenmiş sarımsağı yara ve mantar üzerine sarıldığında iyileşmesini sağlar, kafa derisine sürülürse, saç dökülmesini önler veya durdurur, bitleri öldürür.
  • Buruna damlatılan sarımsak suyu nezleyi giderir. Kulağa damlatılırsa, patlamış kulak zarını iyileştirir, birleştirir.
  • Günde 3-7 diş sarımsak yutmak, bağırsakların sağlığına ve çalışmasına çok faydalıdır.
  • Bir baş sarımsak kabukları soyulmadan buharda veya pilav içinde pişirilerek yenirse kurtların düşmesine yardımcı olur.
  • Ağır enfeksiyon hastalıklarına (verem, AIDS vs.) yakalananların her sabah üç baş sarımsak dövüp ballı su ile karıştırarak içmesi tavsiye edilir.
  • Bir baş sarımsak dövülür, bir tatlı kaşığı öğütülmüş çemen otu ve bal ile iyice karıştırılıp macun haline getirilir ve her akşam ağrıyan eklemlere sürülür. Üzerine yağlı kağıt konarak bantlanır ve sabaha kadar bekletilir.

Böbrek ve safra kesesi taşlarını eritmek için:

100 gr. limon suyu + 100 gr. Zeytinyağı + 3 baş ezilmiş sarımsak+ 50 gr. maydanoz yapraklarının sıkılmış suyu karıştırılır ve her akşam bu karışımdan 50 gr. içilir.

Sarımsaklı zeytinyağı

Bir cam kap içinde 200 gr. zeytinyağı ile 1 baş dövülmüş sarımsak karıştırılır, kapağı kapatılır ve buzdolabına konur. 24 saat sonra süzülür ve günde 30-50 gr. sarımsaklı zeytinyağı aynı miktarda limon suyu ile karıştırılarak içilir. Mideyi, bağırsakları ve karaciğeri temizler. Yemek ve salata üzerine de kullanılabilir.

Uykusuzluğa karşı

24 tane limonun suyu + 350 gr. dövülmüş sarımsak, bir cam kap içinde, üzeri 3 kat bezle kapatılarak, oda sıcaklığında 1 hafta bekletilir. Sonra süzülüp buzdolabına konur, karışım bitene kadar sabah akşam 1’er yemek kaşığı içilir. Karışım mükemmel bir damar açıcı ve temizleyicidir. (Limon suyu yerine doğal sirke de kullanılabilir. (Sirke paylaşımına bakınız.)

Not: Sarımsağın fazlası baş ağrısı yapar, gözlere zararlıdır.

Reklam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu